Hayatı daha kolay kılmak mümkün
Bugün “Dünya Engelliler Günü.” Özel bireylerin hayatlarını kolaylaştırmak adına hayata geçen ve geçmesi umulan gelişmelere bakıyoruz.
Engelli ya da özel gereksinimli bireyler, doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybeden, toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlük çeken bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi olarak tanımlanıyor.
Özetle engellilik en yalın ifadeyle bir kısıtlılık ve dezavantajlılık hali. Bu durum özel gereksinimi olan bireylerin günlük yaşamlarında, diğer bireylerden daha çok sayıda ve çeşitli sorunlarla mücadele etmelerine neden oluyor.
Birleşmiş Milletler tarafından 1992 yılından bu yana her yıl 3 Aralık'ta kutlanan ve farkındalık oluşturmayı amaçlayan “Dünya Engelliler Günü”, ülkemizde de çeşitli etkinliklerle anılıyor. Bu özel günde, özel gereksinimli bireylere eğitim, sağlık, iş hayatı gibi alanlarda fırsat eşitliği sağlanması, mekânsal erişimin yanında teknoloji ve bilgiye ulaşım konusunda da toplumsal farkındalık oluşturulması amaçlanıyor.
Engelleri aşan teknolojiler
Bu bağlamda herkesin ulaşımı mümkün olmasa da gelişen teknolojinin özel gereksinimi olan bireyler açısından her geçen gün yeniliklerle karşımıza çıktığına değinmek gerekiyor. Engellilere yönelik teknolojik inovasyonlar, günlük hayatta bağımsızlığı artırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek için birçok yardımcı cihaz sunuyor. Günlük hayatta özel gereksinimi olan bireylere yardımcı olabilecek bazı teknolojik cihazları derledik.
Yapay zekalı gözlükler: Nesneleri algılayıp sensörlerle birlikte çalışarak uyarı veren gözlükler son derece pratik. Yapay zeka algoritmasıyla donatılmış kameraların monte edildiği akıllı gözlükler sayesinde görme engelliler sosyal hayatta daha rahat hareket edebiliyor. Gözlüğün sesli tarifleri ve yönlendirmeleri çevrelerini saran dünyaya dair olabildiğince fikir vererek, engellilerin hareket edebilmelerini kolaylaştırıyor.
Hareketi algılayıcılar: Engellilere yönelik hareket algılama sistemleri ve algılayıcılar, otomatik kapı açma, engel tespiti ve uyarılar gibi özelliklerle güvenliği artırır ve hareket kabiliyetini kolaylaştırır.
Otomatik ya da akıllı evler: Engellilerin özel gereksinimleri göz edilerek tasarlanmış akıllı ev sistemleri, bireylerin yaşam alanlarında bir başkasından bağımsız hareket etmesini sağlıyor. Nesnelerin interneti ve yapay zeka sayesinde ışıklandırma, güvenlik, ısıtma, ev aletleri ve diğer bileşenleri ses veya mobil kontrol ile yönetebilen sistemler günden güne gelişme gösterdiğinden akıllı evlerin yakın gelecekte engelliler açısından çok daha verimli hale geleceğine şüphe yok.
Gelişmiş işitme cihazları: İşitme cihazlarının tarihi elbette yeni değil ancak son teknolojiyle donanmış olanları, dışarıdaki sesleri güçlendirip kişilerin duymasına destek sağlıyor. Gelişmiş modellerde ise telefona ve diğer cihazlara doğrudan bağlanabilme özelliği bulunuyor.
Protez teknolojileri: Teknolojiyle birlikte uzuvlara daha kolay uyum sağlayan yeni protezler, yapay zeka ve robotik teknolojilerle entegre edildikçe kişiye doğal ve akıllı hareket yetenekleri sunuyor.
Engelliye yönelik mobil uygulamalar: Görme yahut işitme engelli kullanıcılar için geliştirilen mobil uygulamalar, metinleri sesli olarak okuyabilir, işaret dili çevirisi ve alternatif iletişim seçenekleri sunabilir.
Teknoloji yetmez engelsiz şehir şart
Bu teknolojik inovasyonlar, engellilerin günlük hayatta bağımsızlıklarını artırmak, sosyal katılımı desteklemek ve daha fazla yaşam kalitesi sağlamak için önemli bir role sahiptir. Her bireyin ihtiyaçları farklıdır, bu yüzden kişiselleştirilmiş çözümler sunarak engellilere yardımcı olmak önemlidir. Bireylerin yeteneklerini ve tercihlerini de göz önünde bulundurarak, teknolojik inovasyonlarla günlük yaşamı desteklemek mümkündür.
Engelli insanların engelli olmayanlarla eşit yaşam koşullarına sahip olabilmeleri için teknoloji son sürat çalışırken gerek yetkililerin gerekse bireylerin yapması gereken çok şey var. Engelliler açısından erişebilirliği sağlamak gibi. Özel gereksinimi olan bireylerin erişebilirliği, fizik ve sanal çevreye, kaynaklara ve hizmetlere ulaşabilme, bunların nimetlerinden faydalanabilme anlamına geliyor. Tüm bunları mümkün kılan engelsiz kent, bu hakkın kullanılabilmesine yönelik bir yaklaşım ve mutlaka hayata geçirilmesi gereken uygulamaların bir bütünü. Şehirlerde yolların, otobüs ve dolmuş duraklarının, kaldırımların, yaya geçitlerinin ve engellilerin hayatını etkileyebilecek daha birçok unsurun onların gereksinimleri göz önüne alınarak tasarlanması gerekiyor.
Bu konuda bireysel olarak yapılabileceklere bir bakalım:
Otopark kullanımı problemi: Otoparklarda, ortopedik engelli sürücü ya da ortopedik engelli yolcular için ayrılan bölümler sadece bu kişilere ait, bu unutulmamalı. Kesinlikle başkaları tarafından kullanılmamalı.
Kaldırım düzenlemesi: Kaldırımlar düzenlenirken engelli bireylerin kullanım sırasında yaşayabileceği zorluklar hesaba katılmalı. Yolun ortasında duran bir çöp kutusu tekerlekli sandalyesiyle kaldırıma çıkmaya çalışan ya da görme engeli olan bir engellinin hayatını zorlaştırabilir.
Doğru iletişim kurmak: Engelli bireylerle doğru iletişim kurmak gerekiyor. Bu amaçla konuşma ve işitme engelli bir insanla temel seviyede iletişim kurabilecek kadar işaret dili öğrenilebilir.
Duyarlılığı artırmak!: Belki de en önemlisi bu! Engelli bireylerin sorunlarına doğru çözümler bulabilmek için her şeyden önce engellilerin ihtiyaçlarından haberdar olmak gerekiyor. Bunun için engellilerin hayatı ve ihtiyaçları konusunda duyarlı olmak, nelere gerek duyabileceklerini bilmek gerekiyor.
Şu da unutulmamalı ki engelsiz kent girişimlerinin uzun vadeli bir planlama ve engelliler başta olmak üzere kentteki tüm paydaşları içeren bir politika anlayışıyla ele alınması gerekiyor. Engelsiz bir dünya ancak bu şekilde mümkün olacak!