Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) ve SpaceX şirketi ortaklığı ile birlikte ilk kez özel sektör uzaya insanlı bir araç göndermiş oldu. İşte 31 Mayıs 2020 tarihinde astronotları başarıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) taşıyan Crew Dragon uzay aracına ve dünya tarihinde ilk kez yaşanan bu sürece dair bilinmesi gerekenler...
Apollo 11’in 20 Temmuz 1969’daki Ay’a inişlerinden beri Amerika uzay araştırmaları konusunda öncü bir ülke olmaya devam ediyor. Bu alandaki bir ilk daha Amerika’dan geldi. Dünya tarihinde ilk kez özel sektörden bir uzay taşımacılığı şirketi, astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) taşıdı. Özel şirkete ait roketle uzaya fırlatılan ilk NASA astronotu olma unvanına sahip olan astronotlar Bob Behnken ve Doug Hurley’nin başarılı bir şekilde Uluslararası Uzay İstasyonu'na ulaşmalarının ardından uzay taşımacılığında yeni bir dönem başladı.
Elon Musk ismini hepimiz duymuşuzdur. Mühendis ve girişimci olan Elon Musk, günümüzde yaşayan dahilerin en popülerlerinden biri. Tesla Motors’un kurucu ortağı olmasının yanı sıra SpaceX firmasının da kurucusu ve CEO’su Elon Musk, Crew Dragon’a kadar varan sürecin mimarı diyebiliriz. Tamamen dokunmatik ekranla kontrol edilen bu uzay mekiği, NASA ile Musk arasındaki bir ortaklığın son ürünü.
Uzay taşımacılığı nasıl özel sektöre geçti?
Peki NASA’nın astronotlarını neden özel sektörden bir şirket taşıyor? Aslında bu sorunun cevabı 2000’lerin başına dek uzanıyor. Dönemin Amerikan Başkanı George W. Bush’un aldığı bir karar üzerine NASA’nın uzaya araç gönderme devri sonlanmıştı. Başkan Bush, NASA’nın görevinin Uluslararası Uzay İstasyonu’nu monte etmekle sınırlı kalmasına ve uzay yolculuklarının gerekli olmadığına karar vermişti. Uzaya araç göndermek Amerika için kârlı değildi çünkü araçlar her uçuştan sonra önemli bir bakım gerektiriyordu ve ekonomik olarak da zorlayıcıydı. Bu da 30 yıllık programı sonlandırmış oldu. 2000'lerden beri Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) ekibinin taşınması işini devretmeyi planlayan NASA, 2011 yılından bu yana astronotlarını uzay istasyonuna Rusya'ya ait Soyuz uzay araçları ile gönderiyordu. 2014'te girişimci Elon Musk'ın şirketi SpaceX ve havacılık devi Boeing, NASA'nın ekip transferi için açtığı ihaleyi kazanarak bu görevi Rusya’dan devraldı. SpaceX’in başarılı bir şekilde astronotları ISS’ye ulaştırması sayesinde NASA, Rusya’ya astronot başına ödediği yaklaşık 85 milyon dolarlık masraftan kurtulmuş oldu.
Bunu astronotların kıyafetlerine bakarak da anlayabiliriz. İki astronotun kıyafeti sadece uzayın zorlu koşullarına dayanacak şekilde değil, aynı zamanda estetik bakış düşünülerek de hazırlandı. SpaceX kıyafetleri, kostüm tasarımcısı Jose Hernandez ile işbirliği yapılarak tasarladı.
Dokunmatik ekran uzay yolunda
SpaceX firması tarafından geliştirilen Crew Dragon kapsülü, diğer uzay araçlarına göre devrim niteliğinde olan kimi yeni güncellemelere de sahip. Örneğin kapsülün kontrol mekanizmasında, diğer modüllerin sahip olduğu manuel kontrol mekanizması yerine dokunmatik ekran kullanıldı. Kontrol panelinde sadece üç büyük dokunmatik ekran paneli ve birkaç yedek düğme var. Astronotlar Behnken ve Hurley, manuel kontrole geçilmesi durumunda her şeyin yolunda gideceğinden emin olmak için birkaç kez manuel kontrol mekanizmasını test etti ve bunu da video oyununa benzeyen bir ara yüz sayesinde gerçekleştirdiler.
Ayrıca Crew Dragon kapsülü, uçuş bilgisayarı veya itici gibi herhangi iki sistem hata verse bile mürettebatı güvenli bir şekilde eve getirebilecek şekilde tasarlamış.
Crew Dragon’da kaçak yolcu
İki kişilik Crew Dragon ekibi uzaya giderken tamamen yalnız sayılmazlardı. Onlara eşlik eden sevimli bir yolcu daha vardı: Peluş bir dinozor! Hem Behnken’in hem de Hurley'nin oğulları var ve her ikisi de dinozor meraklıları. Uçuştan önce, çocuklar tüm dinozor oyuncaklarını bir araya getirdiler ve Behnken ile Hurley'e uzaya eşlik etmesi için ışıltılı bir Apatosaurus olan Tremor adlı oyuncak seçildi. Behnken Crew Dragon’un sevimli yolcusu hakkında; “Bu, oyuncaklarını uzayda süzülürken gördükleri zaman çok heyecanlanacaklarını umduğum çocuklarımız için yapabileceğimiz güzel bir jestti” dedi.
Astronotlar, yerçekiminin ortadan kalktığını göstermek için nesnelerin kemerlerlerini ya da bağlarını çözüyor ve nesnenin havada süzülüyor olması yerçekiminin ortadan kaldığını gösteriyor. Buna da sıfır-g göstergesi deniyor. Bu uzay yolculuğunda sıfır-g gösterisini sunan da Tremor oldu.
Sevimli dinozor oyuncak üreticisi TY tarafından üretildi ve pulları farklı yönlere çevirdiğinizde renkleri değiştiren bir dizi payetle süslü. Şirketin Flippables koleksiyonunun bir parçası olan oyuncaklar firmanın sitesinde 4,99 dolara satılıyor ancak Tremor çoktan tükendi bile! TY firması da oyuncağın tükenmesine açıklama olarak ürün sayfasında Tremor'un "uzayda" olduğunu belirtiyor.
SpaceX araçları uzaya yabancı değil!
SpaceX şirketi ile NASA, 2 milyar 600 bin dolarlık bir sözleşme imzalamışlardı ve bu sözleşme kapsamında uzay istasyonuna altı astronot seferi daha düzenlenecek. Bir sonraki uzay yolculuğu da bu yılın ağustos ayı sonunda gerçekleştirilecek. Ancak SpaceX’in uzay yolculuğu yaptığı ilk görevi astronot taşımak değil. Crew Dragon uzay aracı ilk başta “Dragon” ismi ile hizmete başladı. Musk, aracın ismini “Dragon” yani ejderha koyarken de çocuk kitabı Sihirli Ejderha Puff’tan esinlendi. Bir dipnot: Elon Musk'ın SpaceX firmasının ürünleri için seçtiği isimler genel olarak hayal ürünü yaratıklar ve filmlerden alınıyor. Falcon roketleri de Star Wars’un ünlü uzay gemisi Millenium Falcon’a bir gönderme...
Uzay aracı, “Dragon” zamanlarında Uluslararası Uzay İstasyonu’na kargo taşımacılığı yapıyordu. 2008'de SpaceX'den vizyon sahibi bir pazarlama tekniği geldi: ölülerin küllerini uzaya göndermek. Aynı yıl 208 kişinin küllerinden birer gram Falcon 1 roketine yüklendi ve kalkış gerçekleşti. Ancak kalkıştan beş dakika sonra roketin birinci bölmesi ile ikinci bölmesi çarpıştı ve 208 kişinin külleri uzaya gitmek yerine atmosferde süzülerek Dünya'ya dağıldı. Bu küllerin sahibi olan kişiler arasında ünlü aktör James Doohan da bulunuyordu. Ancak bu deneme 2012 yılında başarıya ulaştı ve bin kadar kişinin külleri Falcon 9 tipi roketle uzaya gönderildi. Mesela 2010 yılının sonlarına doğru Space.com sitesi sayesinde, kapsülle uzaya peynir gönderildiğini de öğrenmiş olduk.
Crew Dragon projesi neden önemli?
Artık Amerika başka bir ülkenin yardımına ihtiyaç duymadan istasyonla bağını sürdürebilecek. Bu durum uzay araştırmaları konusunda sürekli çekişmeli olan ve karşılaştırılan Rusya ile Amerika arasındaki durumu kökünden değiştirme gücüne sahip. Normalde 27 Mayıs 2020’de fırlatılması planlanan Crew Dragon, SpaceX tarafından uçuş denemesine 15 dakika kala kötü hava koşulları nedeniyle iptal edilmişti. Ancak fırlatma 30 Mayıs 2020 tarihinde başarıya ulaştı ve 19 saatlik bir uzay yolculuğunun ardından astronotlar 31 Mayıs 2020 tarihinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na güvenle ulaştı.
Uzay aracının fırlatma işleminin, 1969 yılında Ay'a gönderilen ilk uzay aracının fırlatıldığı Kennedy Uzay Merkezi'nden yapılması da Amerika’nın uzay yolculuklarına dair güzel bir saygı duruşu oldu. Fırlatma işlemini yerinde izleyen ABD Başkanı Donald Trump yaptığı açıklamada, "Bu daha başlangıç. Bu, gerçekten çok özel bir olay" diye belirtti.
Gelecekte Crew Dragon’u neler bekliyor?
NASA kapsülün Uluslararası Uzay İstasyonu'na kenetlenmesini sosyal medya hesaplarından canlı yayınlamıştı. Uzay aracının istasyona kilitlenme anlarının videosu milyonlarca insan tarafından izlenirken, kapsülün istasyona ulaşması sosyal medyada da çokça konuşuldu. Amerika’nın 2011 yılında emekli ettiği uzay araçlarının zedelenen imajı, bu sayede yeniden toparlanmaya başladı. Yedi kişilik kapasiteye sahip olan Crew Dragon aracı için ilk denemede yalnızca iki astronot görev almış olsa da ilerleyen uzay yolculuklarında dört kişilik ekipleri taşıyacak. SpaceX aynı zamanda Starship adını verdiği ve insan taşıyan daha büyük uzay araçları üzerine de çalışıyor. Bu da Musk’ın büyük hayali olan Mars’ta kolonileşmenin önünü açacak.
Elon Musk 2024'te Mars'a insan göndermeyi ve 1 milyon kişilik koloni kurmayı hedeflediğini açıklamıştı, bu da uzay turizminin hızla gelişebileceği anlamına geliyor. Mars'ta suyun bulunuşu ve gezegenin yüzey koşulları bu gezegeni insan yaşamı için ümit verici bir konuma yerleştirirken, Dünya’da yaşanan küresel ısınma da gezegenin ömrüne dair endişe verici bir tablo çiziyor. Musk, Mars'a gidiş ücretinin 500 bin doların altında olabileceğini belirtirken, 2022’de Mars’a yapılacak ilk seferlerin sadece kargo taşıyan roketlerle olması planlanıyor.
Space Adventures ve SpaceX’in birlikte yürüttüğü bir proje ile de önümüzdeki yıl turistler dünya yörüngesine çıkabilecek. Space Adventures şimdiye kadar Rusya'nın Soyuz roketleriyle Uluslararası Uzay İstasyonu'na yedi turist göndermişti. Bir sonraki uzay seyahatinin yolcuları arasında Microsoft'un kurucu ortağı Charles Simonyi ve ilk kadın uzay turisti olan İran asıllı milyarder Anousheh Ansari de yer alacak.