Peki siz çayınızı nasıl alırdınız?

Peki siz çayınızı nasıl alırdınız?

Çay deyip geçmeyin! Çünkü bu kadim bitkinin en az kendisi kadar ilgi çekici bir hikayesi ve kıtalara yayılan sonsuz bir yolculuğu var.

Dünyanın her neresinde işitilirse işitilsin insana kendini evinde hissettirir “Çayınızı nasıl alırdınız?” sorusu… Çünkü çay, sadece ülkemizde değil yerkürenin birçok farklı bölgesinde insanları sohbete teşvik eden, sosyalleşmeyi tetikleyen ve aynı zamanda insanın kendisiyle baş başa kaldığı anları keyiflendiren önemli bir kültürel element olarak görülüyor.

Biz de bu yüzden bu yazımızda 15 Aralık Dünya Çay Günü’nden yola çıkarak çayın yolculuğunu ve farklı coğrafyalardaki çay ritüellerini sizler için araştırdık. Haydi siz de sıcacık çayınızı alıp bir an önce yazımızı okumaya başlayın!

Uzak diyarlardan gelen bir misafir

Çay nemi seven bir bitki olduğu için Asya’nın bol muson alan kesimlerinde verimli şekilde yetiştiriliyor.
Çay nemi seven bir bitki olduğu için Asya’nın bol muson alan kesimlerinde verimli şekilde yetiştiriliyor.

Günümüzde envai çeşidi ile içecek olarak tükettiğimiz çayın geçmişi bundan neredeyse 4 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. O zamanlar Çin’de keşfedilen ve yeşil yaprakları medikal amaçlarla kullanılan çay bitkisinin ismi de Çin’in Mandarin lehçesindeki söylenişi olan “cha” sözcüğünden geliyor. Milattan önce 10’uncu yüzyılda çayı içecek olarak tüketmeye başlayan Çinliler, bu doğal içeceğin sindirime yardımcı olduğunu fark edince çay, Çin halkının hayatının bir vazgeçilmezi haline geliyor.

İlk dönemde Kore, Japonya, Vietnam ve Güneydoğu Asya’da yetiştirilen çay bitkisinin dünyaya yayılması da bu dönemlere dayanıyor. Bahsettiğimiz bu coğrafyalara ayak basan İngiliz sömürge gemilerinin çay bitkisini keşfetmesi pek de uzun sürmüyor ve İngilizler bir bakıma çayın batı dünyası ile bağlantısını sağlıyorlar. Başlangıçta sadece soyluların özel günlerde içtiği lüks bir içecek olan çay, bin 700’lü yılların sonlarına doğru İngiltere ve İrlanda’da günlük bir alışkanlık halini almış. Çayın tarihsel yolculuğundaki en ilginç detay ise binlerce yıldır çay yetiştiren Hindistan’ın çayı içecek olarak tüketmeyi İngiliz kolonilerinden öğrenmiş olması!

Üzerine kar yağan tek çay Türk çayı

Ülkemizde kişi başına düşen yıllık çay tüketiminin 3,5 - 4 kg civarında olduğu belirtiliyor.
Ülkemizde kişi başına düşen yıllık çay tüketiminin 3,5 - 4 kg civarında olduğu belirtiliyor.

İşte böylesi uzun yollardan gelen cha yani çayın Anadolu topraklarına ulaşması ise 19’uncu yüzyılın sonlarını buluyor. Hatta ünlü tarihçi Murat Bardakçı’ya göre bu tanışma, İstanbul’daki bazı dükkanların az miktarda çay ithal etmeye başlamasıyla olmuş.

Osmanlı’da çay yetiştirmeye yönelik bilinen ilk ciddi girişim ise Sultan II. Abdülhamid döneminde yaşanmış. Dönemin Ticaret Nazırı Esbak–ı İsmail Paşa aracılığı ile Çin ve Japonya'dan getirilen çay fideleri Bursa’da ekilse de bölgenin ekolojik koşulların uygun olmaması nedeniyle sonuç alınmamış. Sonraki yıllarda ise ziraatçilerin yaptığı çalışmalar sonucunda çay tarımı için en uygun bölgenin Doğu Karadeniz olduğu anlaşılmış. Trabzon’dan Gürcistan sınırına kadar geniş bir coğrafyada muhteşem sonuçlar alınınca çay tarımına yatırımlar yapılmaya başlanmış. 1940 yılında çıkarılan “Çay Kanunu” ile çay tarımı güvence altına alınmış ve sonraki yıllarda kurulan (sonradan Çaykur’a dönüşen) kamu iktisadi teşebbüsleri ile yerel üretim desteklenmiş. Ve böylece dünya üzerinde “üzerine kar yağan tek çay” olarak nam salan Türk çayı, Türk ailelerinin sofralarının yanı sıra İngiliz Kraliyet Ailesi’nin beş çaylarından tutun da Avustralyalı seçkinlerin evlerine kadar girmiş.

Çay hangi ülkede nasıl içiliyor?

Türk kültüründe çayın en makbul ikram şekli elbette ki ince belli cam bardak - damalı tabak kombinasyonudur. Tek başına da fazlasıyla tüketsek de çıtır çıtır simidin yanında da bir başka giden çay, Çin ve İngiltere gibi ismi çayla özdeşleşen ülkelerin dışında da dünyada birbirinden ilginç çay tüketim biçimleri ve ritüelleri ile tüketiliyor:

İngiltere

Siyah çaya olan düşkünlüğü ile bilinen İngiltere, çayı öğleden sonra içilen bir keyif ritüeli olarak görüyor. Beş çayı olarak bilinen bu gelenek 19’uncu yüzyılda İngiltere Düşes’i Anna’nın öğle ile akşam yemeği arasında çay ve sandviç yemesiyle ortaya çıkmış. Porselen ve fincan bardaklarda servis edilen çayın tadını yumuşatmak için süt ilave ediliyor. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi misafirlere sallama çay ikram etmenin saygısızlık kabul edildiği İngiltere’nin çay kültüründe, çayla birlikte ikram edilen atıştırmalıkların bitirilmemesi de pek hoş karşılanmıyor.

İngiltere’de çayın yanında genellikle çatal kaşık kullanmadan yenilebilecek atıştırmalıklar konulur.
İngiltere’de çayın yanında genellikle çatal kaşık kullanmadan yenilebilecek atıştırmalıklar konulur.

Çin

Bilindiği üzere Çinliler de yeşil çayı demleyerek tüketiyorlar. Çayhanelerde ya da evlerde geleneksel çay sunumlarında; çayın yanına fasulye ezmeli tatlı, tuhaf gelecek belki ama karpuz çekirdeği, kurutulmuş tofu, pirinç unuyla hazırlanmış çörek, meyve turşuları ya da kurutulmuş meyveler ikram olarak konulabiliyor.

Japonya

Eskiden yalnızca Japon aristokratlarınca tüketilen çay, artık günlük hayatta “yavaşlama”nın bir sembolü. Yeşil çay yapraklarının toz haline getirilmesi ile elde edilen “matcha”nın sıcak suda demlenmesi ile hazırlanan Japon çayı, genelde yoğun gün içinde verilen molalarda mochi ismi verilen geleneksel Japon tatlısı ile birlikte tüketiliyor. Kulpsuz ve geniş ağızlı porselen fincanlarda yerde oturarak içilen Japon çayı, bugün turistlerin sıkça rağbet ettiği çay seramonilerinde denenebiliyor. 

Japonya’nın Kyoto kentinde çay seramonileri özel eğitimli geisha (geyşa)’lar tarafından yapılıyor ve özellikle batılılar tarafından büyük ilgi görüyor.
Japonya’nın Kyoto kentinde çay seramonileri özel eğitimli geisha (geyşa)’lar tarafından yapılıyor ve özellikle batılılar tarafından büyük ilgi görüyor.

Özbekistan

Yine soğuk iklimi gereği özellikle kış aylarında bol bol çay tüketen Özbekistanlılara göre çay sadece bir içecek değil aynı zamanda kadim bir şifa reçetesi. Siyah çayın içine iğde yaprakları, kırmızı biber, reyhan ve nane gibi aromatik bitkiler ekleyen Özbekler, bu mis kokulu karışımı şeker yerine bal veya doğal meyve marmelatları ile tatlandırmayı tercih ediyorlar.

Rusya

Rusların sadece alkollü içkilere düşkün olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz! Çünkü Ruslar da çayı gün içinde sıkça tüketiyorlar. Bizdeki semaverlere benzeyen özel demlikler ile demlenen Rus çayı genelde limon dilimleri ile tüketiliyor. Çaylarını, Erzurum ilimizdeki kıtlama yöntemine benzer şekilde ağza şeker alarak da içen Ruslar, çayın yanında en çok da tarçınlı tatlılar atıştırmayı seviyorlar.

Rusların çay sevgisi soğuk iklimlerde çay tüketiminin artma eğiliminde olduğunu kanıtlıyor.
Rusların çay sevgisi soğuk iklimlerde çay tüketiminin artma eğiliminde olduğunu kanıtlıyor.

Yeni Zelanda

İngiltere’de çok uzakta olsa da İngiliz Milletler Topluluğu’nun bir üyesi olan Yeni Zelanda’nın çay kültürü adanın yerlileri Maorilerin yaşam felsefesi ve İngiliz çay kültürünün bir karışımı gibi. Hiçbir hayvansal gübre kullanılmadan elde edilen ”vegan” üretilmiş çay yapraklarının 85 derece sıcaklıktaki suda demleyerek ve içine biraz süt ekleyerek içmeyi bir ritüel haline getiren Yeni Zelandalılar, bu ritüeli beş çaylarında devam ettiriyorlar.

Fas

Kavurucu çöl ikliminde çay içmenin yolunu bildiğimiz siyah çaya taze nane yaprakları karıştırarak bulan Faslılar çayı günün her saatinde tüketen halklardan. Naneli çayı misafirlerine renkli cam bardaklarda ikram eden Faslılar, çayını yudumlarken yanında genelde soğuk meyveli tatlılar tüketmeyi tercih ediyor.

Sadece Fas’ta değil aynı zamanda birçok Kuzey Afrika ülkesinde naneli çay tüketme alışkanlığı var.
Sadece Fas’ta değil aynı zamanda birçok Kuzey Afrika ülkesinde naneli çay tüketme alışkanlığı var.

Tayvan

Tayvan gelenekleri arasında yer alan sütlü inci çay, ünü dünyaya yayılan çaylardan biri. Bu çayın en farklı özelliği, içerisine atılan tapioca bitkisinden elde edilen inciler. Şeker ya da şeker şurubuyla pişirilen tapioca’lar, sütle hazırlanan çayın içerisine ilave ediliyor. Tayvan sütlü inci çayı, hem sıcak hem de soğuk olarak servis edilebiliyor.

Arjantin

Chimarrao, yerba mate olarak da bilinen çay; Arjantin, Brezilya, Uruguay gibi pek çok Güney Amerika ülkesinde bolca tüketiliyor. Kurutulmuş yerba yapraklarından hazırlanan bu yeşil çay, metal bir kap içerisinden metal bir pipetle içiliyor. Yaprakları ağza gelmesin diye kullanılan bu metal pipet bir filtre görevi görüyor. Bol miktarda vitamin içeren yerba mate, bir şifa deposu olarak kabul ediliyor. 

Güney Amerika’nın popüler yeşil çayı: Yerba mate.
Güney Amerika’nın popüler yeşil çayı: Yerba mate.

Moğolistan

Her ne kadar bize garip gelse de sütlü çaya alıştık. Peki bir de tuzlu çay olduğunu söylesek ne düşünürdünüz? Moğolistan’a özgü çay suutei tsai, geniş bir tavada süt ve tuzla pişiriliyor. Bu tuzlu çay, aslında bir çeşit süt aşı. Servisi de diğer çay kültürlerinden biraz farklı; suutei tsai, yemeğin yanında metal bir kap içerisinde servis ediliyor.

Vietnam

Vietnam’a özgü bitkisel çay tra chanh, baharatlı bir çay. Lotus çiçeğinin içerisine eklenen baharatlarla tatlandırılan bu geleneksel çay, sıcak suyun içerisinde demlenerek servis ediliyor.