Taksim'de sıradan bir sabah.
İşine yetişmeye çalışan hızlı kalabalıkların, otelini bulmaya çalışan şaşkın turistlerin, kepenk açan esnafın arasından etrafı koklaya koklaya yürüyen bir köpek sürüsü, gezdiricileri Salihov eşliğinde Gezi Parkı'nın yolunu tutuyor. Dört ayaklı dostları koşup oynarken biz de Salihov'a "Dog walker'lık nedir? diye soruyoruz.
Köpek gezdiriciliği nedir?
Köpek dostlarınıza evinizin kapılarını açmak, onları evlat edinmek kolay olsa da sorumlulukları büyük. Yemek ve sıcak bir yuva dışında köpeklerin dışarıda vakit geçirmeleri, yürüyerek, koşup oynayarak enerji harcamaları şart. Yoğun iş temposunda her gün buna vakit ayırmaksa zor. İşte tam bu noktada meşgul hayvanseverlerin imdadına köpek gezdiricileri yetişiyor. Yurt dışında dog walker’lar yani köpekleri dolaştırarak para kazanan kişiler, çok daha profesyonel koşullarda çalışsalar da Türkiye'de bu yeni iş kolu çoğunlukla sigortasız ve part time yapılıyor.
Yolu Taksim'e düşenler, kalabalık bir köpek grubunu onları tasmasız gezdirecek kadar bu işin inceliklerini çözmüş olan Şems (Şemsettin) Salihov'la karşılaşabilir. Biz de 10 yıl önce İstanbul'a yerleşen, altı yıldır da bu işi yapan Cihangir'in "köpeklere fısıldayan adamı" Özbekistanlı Salihov'a mesleğin bilinmeyenlerini soruyoruz.
Köpek eğitimiyle ilgili bir uzmanlığınız var mı?
Bu konuda hiçbir eğitim almadım. Ama bir veteriner hekimin yanında asistan olarak çalışıyorum. Altı yıl önce sadece bir köpeği dolaştırıyordum. Sonra bir başkası da köpeğini gezdirmemi rica etti. İki köpeği aynı anda gezdirmeye başlayınca zor olduğunu anladım. Sonra köpekler de çoğaldı. Hepsini bir arada gezdirmekte gerçekten zorlandım. Çünkü bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Filmler, belgeseller izledim, okuyup araştırdım. Yavaş yavaş köpeklerle kurduğum ilişkide otoriter olmayı öğrendim. Ancak otoriter olduğum zaman köpeklerin verdiğim komutlara uyduklarını gördüm. Baktım ki oluyor, kendimi geliştirmeye devam ettim. Şimdi hiçbir sorun yaşamıyoruz.
Maksimum kaç köpeği aynı anda dolaştırabiliyorsunuz?
Bütün köpekleri sabahları ve akşamları tek tek evlerinden alarak civardaki parklara götürüyorum. Maksimum 15 köpek oluyor.
Köpeğiniz Çocuğunuz Değildir
15 köpek çok fazla değil mi? Hepsi başka cins, bambaşka karakterler... Üstelik gördüğüm kadarıyla hepsi sizi çok seviyor, ne derseniz de yapıyorlar.
Asla sözümden çıkmıyorlar. Zaten başarılı olamazsam onları böyle tasmasız bir arada tutmam mümkün değil. Bu bir süreç. Örneğin sürüye katılacak yeni bir köpeğin hemen bize katılmasını beklemek zor. Önce iki haftalık bir alışma ve eğitim süreci oluyor. Sonra tasmasız bir şekilde yürüyüşe eşlik edebiliyor.
Peki eğer meslek sırrı değilse, bu işi yapmaya heveslenenlere tüyo verebilir misiniz?
Tabii meslek sırrı da vardır, açıklanmaz ama tüyo sayılacaksa bu işi yapacak kişilerin otoriter olması gerekiyor. Çünkü bazen insanlar köpeklerinin eğitimsiz olmasından yakınıp bizden yardım istiyorlar. Evlerine gidiyoruz. Eğer altı eve gidip altı köpeğin nasıl eğitileceğini anlatıyorsak, altı köpekten sadece ikisinde başarılı olabiliyoruz. Çünkü köpek sahiplerinin farkındalığı yeterince gelişmemiş oluyor. Köpeklerini zamansızlıktan ya da başka sebeplerden vakitlice gezdiremiyorlar, onlara yeterince özenli davranamıyorlar ve buna bağlı olarak vicdan azabı duyup köpeklerini şımartıyorlar. Yani aslında köpekleri değil, onlara kucak açan insanları eğitmek gerekiyor. Bir köpeğin nasıl besleneceğini, bakılacağını bilmiyorlar. O yüzden de sorunlarla karşılaşıyorlar.
Sorunlar eve çiş, kaka yapmak, evde eşyaları parçalamak, çöpü karıştırmak, dışarıda başka hayvanlarla kavga etmek, uzaklaşmak, yola fırlamak, söz dinlememek vs ise bu durum onlarla yaşayan insanların da yaşamını olumsuz etkiliyor.
Evet, çünkü çoğu köpeksever onları köpek olarak görmüyor. Kendi çocukları olarak görüyorlar. Halbuki köpeklerin kendilerine has bir dünyası var ve onlar çocuk, daha doğrusu insan değil. Ancak bir köpeği köpek olarak kabul ederseniz, o size iyi bir arkadaş olabilir. Sahipleri köpeklerini günde en az yarım saat dolaştırmalı. Köpekler ne kadar çok egzersiz yaparsa beyin ve kalp faaliyetleri de o kadar sağlıklı olur. Kendilerini hareket ettikçe iyi hissederler.
Otoriter derken köpeklere bağırmaktan, sert davranmaktan mı bahsediyoruz?
Hayır, asla. Mesafe kurmaktan bahsediyorum. Yani o grubu kim yönlendirecek meselesi. Çünkü köpeklerin içgüdüleri, dünyaları insanlarınkinden farklı. Köpeklere göre sürünün bir lideri olmalı. Eğer köpek sahibi lider olduğunu hissettirmiyorsa, köpek onun yerine geçmek ister ki bu da köpeği kaygılandıran bir durum olur. Çünkü sahibinin yapması gereken her şeyi o yapmaya çalışır.
Köpek gezdiriciliğinin kazancı nedir?
Kazançlı bir meslek bence. Yani net bir şey söylemek mümkün değil ama ortalama 2-3 bin lira arasında bir kazanç. Ama kazancı için de yapılabilir bir meslek değil. Kendine göre zorlukları var. Köpekleri sevmeniz, onlarla bağ kurmanız, dünyalarını bilmeniz gerek. Zorluklarına katlanmanız gerekir. "15 köpeği para için gezdiririm" diyen biri yapamaz, köpekleri anlayan biri yapabilir. Bu iş sadece köpek gezdirmekten ibaret değil. Yetenek ve cesaret isteyen de bir iş. "Ben bu işi yaparım" deyip ilk günden pes eden çok kişi tanıyorum.
İnsanlarla Uğraşmak Daha Zor
Ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Örneğin gezdirdiğiniz köpeklerden birinin ayağına yolda cam parçası batabiliyor. Ya da buna benzer sebeplerle yaralanabiliyorlar. Ben zaten veterinerde çalıştığım için ilk müdahaleyi yapabiliyorum. Bu civarda örneğin Taksim'in arka mahallelerinden özellikle akşamları parka gelen Rottweiler, Pitbull cinsi köpeklerini serbest dolaştıran insanlar var. Bu karşılaşmalar tehlikeli olabiliyor. Gezdirdiğim köpekleri çok iyi bir şekilde korumam gerekiyor. Tehlikeyi önceden sezmeli, tedbirli olmalıyım. İki köpek kavga ettiğinde de onları ayırabilecek durumdayım.
Bu işi yaptığınız için mutlu musunuz?
Mutluyum çünkü insanlarla uğraşmaktansa köpeklerle vakit geçirmek daha güzel.