Kedi Günü’nde kedi sahiplenmeniz için çok neden var

Kedi Günü’nde kedi sahiplenmeniz için çok neden var

Muhtemelen bugün çok sayıda kedi videosu ve kedi emojisiyle karşılaşacaksınız. Çünkü bugün “Uluslararası Kedi Günü”... Bir kedi sahiplenmeyi -ya da onun sizi sahiplenmesini- düşünmeniz için sevimliliklerinin yanında çok sağlıklı nedenleriniz de var.


Onlar bizim sevimli dostlarımız, hayatımızın renkleri… Sevimli patileri, ıslak burunları ve tatlı yüzleriyle ve birbirinden farklı çeşitleriyle kedilerin evcilleşme sürecine dair uzun zamandır inanılan kalıplar değişti. Arkeologlar, kedilerin yaklaşık 4000 yıl önce Mısırlılar tarafından evcilleştirildiğine inanıyordu ancak 2004 yılında araştırmacıların Kıbrıs’ta bir insan gömütünde bulunan kedinin 9500 yıllık olduğunu keşfetmeleri üzerine bu düşünce rafa kalktı. 2013 tarihli bir başka araştırma da kedileri evcilleştirme sürecinin 5300 yıl önce Çin’de başladığına işaret ediyordu.

Yapılan son genetik analizlere ve tarihi kayıtlara göre ise 10 bin yıl önce Fırat ve Dicle nehirlerinin etrafındaki bölgede avcı toplayıcılığı bırakıp yerleşik hayata geçen çiftçiler, kedileri evcilleştirdi. Çiftçiler bu dört ayaklı avcıları kendileri için besledi. Araştırmacılar yaban kedilerinin farklı renk ve biçimlerde gelişen tüylerinin ancak orta çağda, bu canlıların insanlarla birlikte binlerce yıl yaşamalarının ardından oluştuğuna kanaat getirdi. Bu da 19’uncu yüzyıla tarihleniyor. Fransa’daki Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi de günümüzdeki kedi türlerinin kökeninin bu tarihe uzandığını kaydediyor.

Yaşadıkları bölgelere bağlı canlı türleri olan kedilerin dünyaya hızlı bir biçimde yayılması ise kedilerin çoğunlukla gemilerle başka yerlere taşınmış olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

En fazla kedili ev Polonya’da

Uluslararası Hayvan Refahı Fonu (IFAW) bugün dünyada 1 milyara yakın ev kedisi olduğunu, sokak kedilerinin sayısının ise neredeyse insan nüfusuna ulaştığını tahmin ediyor. FEDIAF tarafından yapılan bir araştırmaya göre Avrupa'da en çok kedi sahibi olunan ülke her 100 evden 42'sinde bir ya da birden fazla kedi olan Polonya. Türkiye'de ise her 100 evin 5'inde bir ya da birden fazla kedi besleniyor. Aynı araştırmaya göre Avrupa ülkelerinde en yaygın evcil hayvan kedi. Avrupa’daki evlerde 110 milyon kedi, 89,8 milyon köpek, 51,9 milyon kuş, 29,8 milyon küçük memeli, 15,4 milyon akvaryum canlısı, 9 milyon sürüngen bulunuyor.

Günümüzde ise evlerde bakılan kediler, nevi şahsına münhasır halleriyle hayli ilgi ve sevgi görüyor. Onlar yalnızca sevimli halleri, farklı karakterleri ve zekalarıyla değil beraber yaşadıkları kişilerin sağlığına olan katkılarıyla da dikkat çekiyor.

Bugün bu ve bunun gibi birçok nedene istinaden ABD’de IFAW inisiyatifiyle 2002 yılında ilan edilen “8 Ağustos Uluslararası Kedi Günü”. Bu özel günün amacı dünya üzerinde önemli bir nüfusa sahip olan kedilerin sorunları hakkında farkındalık kazanmak, kazandırmak ve sevimli dostlarımızın hayatlarına katkı sağlamak için sorunların çözümü üzerinde düşünmek, çözüm üretilmesine katkı sağlamak. En önemli sorunları sokaklarda tehlikeye açık yaşamak olan kedilerin sağlığa olan katkıları belki de daha fazla eve girmeleri için bir vesile olabilir. 

Vasküler ve Girişimsel Nöroloji Dergisi'nde yayımlanan bir araştırmaya göre kedi sahiplerinin kalp krizi veya felç nedeniyle ölüm riskleri azalıyor.
Vasküler ve Girişimsel Nöroloji Dergisi'nde yayımlanan bir araştırmaya göre kedi sahiplerinin kalp krizi veya felç nedeniyle ölüm riskleri azalıyor.

Araştırmalar da kedileri destekliyor

Birçok araştırma kedilerin sağlığa olan faydalarını onaylıyor. Örneğin Amerikan Kalp Cemiyeti (American Heart Association) ve Vasküler ve Girişimsel Nöroloji Dergisi'nde yayımlanan kedi sahibi olmanın faydalarından bahseden araştırmaya göre kedi mırlamasının (20-140 Hz frekans aralığı) yaydığı titreşimler, ağrılara, özellikle de kas ve eklem ağrılarına birebir. Aynı zamanda, duygusal rahatlamaya yardımcı olan kedi mırlaması, kalp krizi ve felç riskini azaltarak kan basıncını düşürüyor.

Amerika Ulusal Tıp Kütüphanesi de mırlama sesinin kan basıncını düşürebileceğini söylüyor. Titreşimlerin enfeksiyon ve şişliklerin tedavisinde yardımcı olabildiği, bu nedenle de kedi sahiplerinin kalp krizi geçirme riskinin yüzde 40 oranında azaldığı belirtiliyor.

Sokak kedileri ile de ünlü olan Türkiye'de nüfusun yaklaşık yüzde 19'u kedi sahibi.
Sokak kedileri ile de ünlü olan Türkiye'de nüfusun yaklaşık yüzde 19'u kedi sahibi.

20-50 HZ ve 100-200 HZ frekanslar arasında olan kedi mırlaması, kemik sağlığını korumak için en uygun titreşim olarak kabul ediliyor. Kedi mırlamasının hem fiziksel hem de psikolojik açıdan insan sağlığına faydaları şöyle sıralanıyor:

  • Kedi mırıltısı, solunum güçlüğünü azaltıyor ve kedi sahiplerinin kalp krizi geçirme olasılığını da yüzde 40 düşürüyor.
  • Mırıltılar, tendon ve kas sakatlanmalarını rahatlatıyor, ağrının şiddetini ve kan basıncını düşürüyor.
  • Mırıltı, beyinde hem oksijen hem de glikoz tüketiminin artmasını sağladığından kişide mutluluk hormonu daha fazla salgılanıyor.
  • Yaraların enfeksiyon kapma ve şişme riskini de azaltıyor.
  • İnsan genetiği düşük dozda uğultularda sakinleşebiliyor ve kedi mırlaması insana anne karnını hatırlattığı için de rahatlatıyor.
  • Yapılan araştırmalara göre kedi sahipleri kendilerini yalnız hissetmiyor.
  • Ayrıca yine kedi sahipleri sevgi bağını hissettiği için güven duyguları daha yüksek oluyor.
  • Kediler, insandaki stresi diğer hayvan türlerine göre üç kat daha hızlı zamanda azaltabiliyor. 

KAYNAKLAR

bilimgenc.tubitak.gov.tr

herkesebilimteknoloji.com

verikaynagi.com

europeanpetfood.org