Aile olmakla ilgili gelmiş geçmiş en güzel söz sanıyoruz ki İrlandalı yazar Bernard Shaw’a aittir: “Mutlu bir aileye sahip olmak, erken bahşedilmiş bir cennettir” Engebelerle dolu hayatta daha güçlü kalabilmek için aile olmanın verdiği o benzersiz hissi sık sık anımsamak gerekir. İşte bu duyguyu doyasıya yaşamanızı sağlayacak dizi ve filmler!
Türkiye sınırlarında büyüyüp de akşamları ailece “Neşeli Günler” ve “Bizim Aile” gibi Yeşilçam klasiklerini seyretmemiş olanımız var mıdır? Bu filmlerin damakta bıraktığı sıcacık lezzeti anımsatan ve birçoğumuzun ailelerinden uzak durmak zorunda kaldığı pandemi günlerinde, moralleri yükselten birbirinden keyifli aile temalı dizi ve filmleri sizler için derledik.
Kardeşlik ömür boyu: This Is Us
Amerika’nın en önemli televizyon kanallarından HBO’da yayınlanan ve dört sezondur izlenme rekorları kıran This Is Us, bize göre son dönem yapılan aile ve hayat temalı dizilerin şahı! Amerikalı bir ailenin üç farklı zaman diliminde geçen duygusal ve ilham verici hikayesini konu alan This Is Us, özünde bir aile öyküsü olmasına rağmen bu aile öyküsünün odağında birbirinden çok farklı karakterlere sahip olan üçüz kardeşlerin ilişkileri yer alıyor.
1980’ler, 1990’lar ve günümüzde geçen olayların birbirine ustaca bağlandığı dizi, bu yönüyle izleyiciye kendisini bir zaman yolculuğundaymış gibi hissettirmeyi başarıyor. Kimi zaman çatışan kimi zamansa birbirine kenetlenen bu üç kardeşin hayata bakış açılarındaki keskin farklılıklar ise ana hikayenin birbirinden çarpıcı yan hikayelerle daha da zenginleşmesine yardımcı oluyor. Kısacası This Is Us’ın ortalama 40-45 dakika süren bir bölümü boyunca hüngür hüngür ağlamak, kahkahalarla gülmek, sevdiklerini özlemek ve bol bol ilham almak mümkün oluyor.
Kadın dayanışması ailede başlar: Gilmore Girls (Gilmore Kızları)
Netflix ve diğer dijital platformlardan çok daha öncesinde dizi müdavimi olan kitle, 2000 – 2007 yılları arasında yayınlanan Gilmore Girls (Gilmore Kızları) dizisini gayet iyi bilir. Yayımlandığı yıllarda ülkemizde Cnbc-e kanalında da gösterilen ve şu anda tüm sezonları ile Netflix’te mevcut olan dizi, genç ve bekar bir anne ile annesinin karakterine taban tabana zıt kızının birlikte verdikleri hayat mücadelesini konu alıyor. Görünürde çok farklı olsalar da yıllar içinde gelişip büyüyen ilişkileri ile aslında birbirlerine çok benzediklerini fark ettiğimiz Gilmore kızları, kadın dayanışmasının ailede başladığını bizlere en tatlı haliyle anlatıyor.
Çok genç yaşta anne olan ancak bu yüzden hayallerinden vazgeçmeyen 32 yaşındaki çılgın anne Lorelai ile 16 yaşındaki fazla olgun kızı Rory arasında geçen diyaloglar özellikle anne – kız ilişkileri açısından son derece ilham verici olabiliyor.
Sözleşmeler bitse de aile hep kalır: Marriage Story (Evlilik Hikayesi)
Geçtiğimiz sene Oscar ödüllerine damgasını vuran Marriage Story (Evlilik Hikayesi) hala izlememiş olanlara mutlaka önerdiğimiz şahane bir film. Aşk, evlilik, kadın – erkek ilişkileri, ebeveynlik ve birey olmak gibi konulara çok derinden değinen ve izleyene kendini sorgulatan film, fazlasıyla duygusal olmasının yanı sıra tokat gibi inen gerçekçi sahneleriyle bir o kadar da sarsıcı. Filmin başrollerini paylaşan Scarlett Johansson ve Adam Driver’ın muhteşem oyunculuk performansları ile taçlanan film, Hollywood yapımlarında görmeye alışkın olduğumuz klişe mutlu sonlardan ziyade alternatif sonuyla yüzlerde bir tebessüm bırakırken aynı anda insanın yüreğini burkuyor.
Her baba biraz masal kahramanıdır: Big Fish (Büyük Balık)
Beyazperdedeki fantastik ve masalsı dünyaların mimarı Tim Burton imzasını taşıyan bir başyapıt olan Big Fish, ölüm döşeğindeki babasını ziyaret etmek için büyüdüğü kasabaya dönen ve babası hakkındaki öykülerle onu yeniden tanıyan genç bir adamın öyküsünü anlatıyor. Elbette bu hikaye Tim Burton’ın ustaca işlediği fantastik karakterler ve hafif ürkütücü detaylarla her sahnede biraz daha renkleniyor.
Dinlediği, keşfettiği ve izini sürdüğü her masalsı hikayede hayrete düşen kahramanımız Edward Bloom, en sonunda tüm bu hikayeleri bir yapbozun parçaları gibi birleştirerek finalde babası ile bambaşka bir ilişki kuruyor. Görsel dünyasıyla olduğu kadar kalbe dokunan replikleriyle de sinema tarihine geçen bu 2003 yapımı film izleyenlerin baba – oğul ilişkilerine bambaşka bir perspektiften bakabilmelerini sağlıyor.
Aile olmanın anlamı bazen “yolda” keşfedilir: Little Miss Sunshine (Küçük Gün Işığım)
Vizyon tarihinin üzerinden yalnızca 14 yıl geçmesine rağmen Amerikan bağımsız sinemasına adını altın harflerle yazdıran Little Miss Sunshine’ı aile temalı filmler listemize dahil etmemek elbette düşünülemezdi! Gösterildiği yıl dünyanın dört bir yanında onlarca ödüle layık görülen bu aşırı doz samimi filmin startını ülkenin diğer ucundaki güzellik yarışmasına katılmak isteyen Hoover Ailesi’nin akıllı ama fazla kilolu kızı Olive veriyor. Olive’in bu pek de makul olmayan isteği üzerine külüstür bir minibüse doluşup yola çıkan Hoover Ailesi’nin birbiri ile alakasız ve maalesef fazlaca iletişimsiz üyeleri yol boyunca yaşadıkları olaylarla aile olmanın anlamını yeniden keşfediyorlar.
Esas kız Olive'i canlandıran Abigail Breslin'in sempatik oyunculuğu, ince mizahı ve dozunda duygusallığı ile Little Miss Sunshine, tüm ailenin bir araya gelerek izleyebileceği, seyir zevki yüksek bir film.