Covid-19 süreciyle birlikte önemini daha da iyi anladığımız ve insanlığın ileriye taşınması adına vazgeçilmez olan bilim, birçok değerli Türk bilim insanının ellerinde yükselmeye devam ediyor.
Günümüzde isimleri parklara, caddelere, enstitülere verilen Cahit Arf, Aykut Barka, Engin Arık ve Gazi Yaşargil isimleri bir zamanlar Türk bilim sahnesinin en önemli isimleriydi. Artık hayatta olmayan bu efsanelerin yaktığı meşale elbette sönmüş değil. Özellikle yurtdışında yaptıkları ses getiren çalışmalarla Türkiye’nin yaratıcı zeka potansiyelini başarıyla temsil eden bu yeni nesil Türk bilim insanlarını biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?
Türk bilim kadınlarının Amerika’daki sesi: İvet Bahar
Geçtiğimiz haftalarda dünyanın en seçkin bilim kurullarından Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi (NAS) üyeliğine seçilen ilk Türk bilim kadını olan Prof. Dr. İvet Bahar, hali hazırda Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi Bilgisayar Destekli Sistem Biyolojisi Bölümü Kurucu Başkanı unvanıyla inovatif ilaç tasarımları üzerinde çalışıyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde geçirdiği 15 yılın ardından 2001 senesinde ABD’deki Pittsburgh Üniversitesi’ne transfer olan Bahar aynı zamanda 2016 yılında ABD Başkanı Barack Obama'nın davetlisi olarak Beyaz Saray'a konuşmacı olarak davet edilmiş ve "Çok Ölçekli Modelleme ve Biyolojide Büyük Veri" başlıklı konuşmasında, yeni teknolojilerle ilaç tasarımlarında kullanılan moleküler düzeydeki simülasyonların nasıl daha hızlı ve doğru bir şekilde yapılabileceğini anlatmıştı.
Hastalıkları giyilebilir teknoloji ile alt edecek: Canan Dağdeviren
Sadece 35 yaşında olmasına rağmen en yüksek oy ile Harvard Üniversitesi’nin genç akademi üyeliğine (Junior Fellow of Harvard) en yüksek oyla seçilen Canan Dağdeviren, 2017 yılından bu yana Massachusetts University of Technology (MIT) asistan profesör olarak görev yapıyor. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği bölümünde yapan daha sonrasında Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği bölümünde yüksek lisansını tamamlayan Dağdeviren, doktora eğitimi için Fullbright Bursu ile gittiği Amerika’da çalışmalarıyla ses getirmeye devam ediyor. Giyilebilir kalp pili, meme kanserini erken teşhis eden sütyen ve cilt kanserini saniyeler içinde teşhis eden bir mikroçip geliştiren Dr. Canan Dağdeviren aynı zamanda Forbes dergisinin 30 Yaş Altı En Başarılı Bilim İnsanı Listesi’nde de yer alıyor.
68 Nobel ödüllü bilim insanı ile bir araya gelecek: Yasemin Uçal
İstanbul Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Lisans Programı’ndan mezun olduktan sonra Nottingham Üniversitesi’nde Kanser İmmünolojisi dalında yüksek lisans yapan Yasemin Uçal, henüz 30 yaşında olmasına rağmen Acıbadem Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Medikal Biyokimya dalında yaptığı çalışmalarla çok önemli yerlere gelmiş genç bir bilim insanı. Öyle ki Yasemin Uçal 100’ün üzerinde ülkeden seçilen 650 genç araştırmacı arasına girerek, Almanya’da 28 Haziran - 3 Temmuz 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Lindau Nobel Laureate Toplantısı’na katılmak için gün sayıyor. Halk arasında Nobel Zirvesi olarak da bilinen bu çok önemli toplantıda genç araştırmacılar, Nobel ödüllü 68 bilim insanı ile bir araya gelerek fikir alışverişi yapma imkanı buluyorlar.
Her daim ışığın peşinde: Mete Atatüre
Bilkent Üniversitesi’nde Fizik okuduktan sonra ABD’de bulunan Boston Üniversitesi’ndeki Kuantum Görüntüleme Laboratuarı’nda yüksek lisans ve doktorasını tamamlayan Mete Atatüre, şu anda Cambridge Üniversitesi’nde kuantum fiziği üzerine çalışmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda, bilim çevreleri tarafından ölçülmesi imkansız kabul edilen “kuantum gürültüsü” ölçümünü yapmayı başaran Doç. Dr. Atatüre, sosyal medyayı aktif olarak kullanması ve keyifli bakış açısıyla kuantum fiziğini gençlere sevdirme anlamında önemli bir misyon da üstleniyor.