2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın efsane stadyumları

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın efsane stadyumları

Heyecan dolu maçlarla geçen 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nın finaline geldik. Türk Milli Takımı’nın eve erken dönmesi bizi epey üzdü ancak maçların oynandığı stadyumların atmosferiyle de bir o kadar büyülendik. Şimdi o statlardan en kayda değer olanlarını inceliyoruz.

Wembley Stadyumu, Londra (90 bin kişi kapasiteli) 


Wembley’in kurulduğu alanın adı, Londra’ya dair en eski kayıtlarda bile yer alıyor.
Wembley’in kurulduğu alanın adı, Londra’ya dair en eski kayıtlarda bile yer alıyor.

Wembley Stadyumu’ndan çok önce Wembley Park vardı. Aslında Wembley’in adı ilk olarak MS 825 tarihli bir belgede Wemba lea (Wemba’nın takası) olarak geçiyordu. O zaman Wemba kimdi? Tahminen yedinci veya sekizinci yüzyılda Kuzey Denizi’ni geçen Saksonlar’dan biriydi ve gerçekte işgalci olan bu topluluk, zamanla çiftçilik yaparak İngiltere’ye yerleşmiş ve oraya ait hale gelmişti. Bölgenin adı (Wembley Park’ın bulunduğu alan), 1100’lerden başlayarak resmi kayıtlarda Wymbley, Wembele, Wembly olarak geçti. Bugünkü adıyla, yani Wembley olarak anılması 1880’leri buldu. Arazi, evlenmeyen ya da evlenip çocuk sahibi olmayan, eşi erken ölen toprak sahipleri yüzünden sürekli aynı sülaleden akrabalara miras kaldı. Derken bütün bu arazi, satış yoluyla Metropolitan Demiryolu’na geçti. 1921’de büyük bir sergi için yer arandığında da hem Londra’nın merkezine kolay ulaşımı hem de eskiden kurulmuş eğlence alanlarının büyüklüğü sebebiyle Wembley seçildi. O tarihte henüz Galler Prensi olan, daha sonra 8. Edward olarak tahta çıkıp bir de tahttan feragat eden prens, eğer serginin “büyük bir ulusal spor sahası içermesi” konusunda ısrarcı olmasaydı Wembley Stadyumu da olmayacaktı. Böylece 1922 yılında başlayan çalışmalar Nisan 1923’te tamamlandı ve o zamanki adıyla Empire Stadyumu, FA Cup Finali için açıldı. Stat 125 bin kişilikti ama kupa finali için Wembley’e 200 bin kişi geldi. 

Pek çok kişinin zannettiğinin aksine Wembley’in üstü, açılır-kapanır tarzda değildir.
Pek çok kişinin zannettiğinin aksine Wembley’in üstü, açılır-kapanır tarzda değildir.

Stadın sonraki sahibi Arthur Elvin, Wembley’i 122 bin 500 pounda satın aldı ve İngiltere Futbol Federasyonu’nun merkezini de Wembley’e taşıdı. İkinci Dünya Savaşı’nda bağış amaçlı spor karşılaşmalarının düzenlendiği Wembley gizlenemeyecek, gözden kaçamayacak kadar büyük olduğu için Alman Hava Kuvvetleri uçaklarının konum belirleme aracı oldu. 26 Mayıs 1945’e dek sadece İngiliz takımlarının maç yaptığı Wembley, bu tarihte ilk uluslararası karşılaşmaya ev sahipliği yaptı ve İngiltere, Fransa ile 2-2 berabere kaldı. Tarihinde Muhammed Ali’nin boks karşılaşmalarından içine inşa edilen özel kule ve kar makinesi sayesinde jet-ski yarışmalarına hatta tazı yarışlarına kadar pek çok sportif faaliyetle kucaklaşan Wembley, 13 Temmuz 1969’da bu kez müzikle tanıştı ve stadyumda konser veren ilk grup da Yes oldu. 

13 Temmuz 1985’teki Live Aid konserinde 100 bini aşkın seyirci Wembley’deydi ve hava sıcak olduğu için görevliler zaman zaman seyircileri hortumlarla ıslatmak zorunda kaldı.
13 Temmuz 1985’teki Live Aid konserinde 100 bini aşkın seyirci Wembley’deydi ve hava sıcak olduğu için görevliler zaman zaman seyircileri hortumlarla ıslatmak zorunda kaldı.

Görsel Kaynak: chroniclelive.co.uk

Chuck Berry, Bill Halley & The Comets, Elton John, Bruce Springsteen, Queen, U2, David Bowie, Madonna, Michael Jackson, Pink Floyd, Guns N’ Roses, Eric Clapton, Foo Fighters, Metallica, AC/DC, Eminem, Roger Waters, Coldplay, Adele gibi yüzlerce sanatçının konser verdiği Wembley’i en unutulmaz kılan ise kuşkusuz 13 Temmuz 1985’teki 16 saatlik Live Aid rock konseri oldu. Zaten bu konsere kadar 10-12 sanatçıyı ağırlayan Wembley, sonrasında müziğin mabedi sayılan yerlerden biri haline geldi.

1990'larda, 1923 tarihli stadyumun çağdışı kaldığı görülmeye başlandı. Yine de yeni bir stadyum için 10 yıl geçmesi gerekti. Ekim 2000'de kapanan Wembley 2003'te yıkıldı. Yeni Wembley de 17 Mart 2007’de açıldı. Çoğu kişinin zannettiği gibi Wembley’in üstünün kapanmadığını da bir son not olarak ekleyelim.

Allianz Arena, Münih (75 bin kişi kapasiteli) 

Allianz Arena’da Bayern Münih’in maçı varsa, stat da kırmızı renge bürünüyor.
Allianz Arena’da Bayern Münih’in maçı varsa, stat da kırmızı renge bürünüyor.

Allianz Arena, hiç kuşkusuz Avrupa’nın en gözde stadyumlarından biri. Ancak inşa edilmesi pek kolay olmamış. Önce "Münih'te yeni bir stada ihtiyaç var mı?” tartışmaları başlamış çünkü mevcut Olimpiyat Stadı gereken ihtiyacı karşılıyormuş. Tartışmalar alevlenince, Münih Belediye Meclisi referanduma gitme kararı almış ve alınan yüzde 65,8 “evet” oyuyla stadyumun yapımına başlanmış. Hatta bu iş için İsviçreli dünyaca ünlü mimarlar Herzog ve Meuron projeyi üstlenmiş. Merkezi Münih’te bulunan ve dünyanın en büyük sigorta ve finansal yatırım şirketlerinden biri olan Allianz SE de projenin isim haklarını üstlenmiş.

Kayıtlar, Allianz Arena’nın 21 Ekim 2002’de başlayan inşaatının üç yılda, Bayern Münih ve 1860 Münih kulüplerinin 340 milyon euroluk finansmanıyla tamamlandığını gösteriyor. Böylece Bayern Münih ve 1860 Münih takımlarının da yeni evi haline gelen stadyumdaki kapasite 2006’da 69,901 kişiye yükseltildi. Allianz Arena 2000 iş koltuğunun yanı sıra basın için 400 ek koltuk ve engelliler için de 165 koltukla dikkat çeken bir yapı. En geniş locası ise içine 62 kişi alacak şekilde tasarlanmış. 100 bin kişiye kadar ücretsiz WiFi hizmeti sunuyor. 28 büfesi ve iki restoranıyla yeme içme bakımından da ideal; örneğin maç günleri her saniyede 1,23 sosisli sandviç satılıyor ki bu da dört buçuk saatte 20 bin sosisli sandviç ediyor. 

Allianz Arena’nın ilk temel taşını efsane Alman futbolcu Beckenbauer koydu.
Allianz Arena’nın ilk temel taşını efsane Alman futbolcu Beckenbauer koydu.

Allianz Arena ile ilgili ilginç veriler de var. Örneğin ilk taşını efsane Alman futbolcu Franz Beckenbauer koymuş. Yalnız FIFA ticari adının resmen kullanılmasına karşı olduğu için UEFA Şampiyonlar Ligi gibi turnuvalarda Arena München olarak anılmasını istiyor ama stat Allianz Arena olarak tanınıyor haliyle. Statta, futbolcuların sahaya çıktığı nokta, yeraltından zemin seviyesine ulaşacak şekilde yapıldığı için Gladyatörlerin Çıkışı olarak anılıyor. Allianz Arena, şişirilmiş ETFE (etilen tetrafloroetilen) plastik panellerden yapılmış ve tamamen renk değiştirebilen bir dış cepheye sahip dünyadaki ilk stadyum. Zaten yerel halkın “şişme bot” dediği statta Bayern Münih’in maçı varsa dış cephesi tamamen kırmızı, 1860 Münih’in maçı varsa tamamen mavi oluyor. Alman Milli Takımı’nın maçı bu stattaysa o zaman da ışıklar beyaz yanıyor. Aslında stadı renk renk ışıklandırmak mümkün ancak Alman polisi, sürücülerin dikkatini dağıttığı için tek renkte ısrarlı…

Roma Olimpiyat Stadı, Roma (72 bin 698 kişi kapasiteli) 

Roma Olimpiyat Stadı’nın geçmişte adı defalarca değişmiş.
Roma Olimpiyat Stadı’nın geçmişte adı defalarca değişmiş.

Yıl 1927… İtalya’da faşist Benito Mussolini dönemi. “Duçe” faşist İtalya’nın en büyük simgelerinden birinin inşa edilmesi için gereken emirleri vermiş. Bu bir stadyum ve adı da Stadio dei Cipressi. Ancak herkes o yapıya Foro Mussolini (Mussolini Forumu) diyor. Çünkü ya futbol sahası olarak hizmet veriyor ya da Mussolini’nin faşizm propagandası konuşmalarına ev sahipliği ediyor. Tiber Nehri’nin kıyısındaki spor kompleksinin gücü simgeleyen göstergesi olarak tasarlanan stadyumu mühendis Angelo Frisa ve mimar Enrico Del Debbio 1932 yılında tamamlıyorlar ama stat, İtalya’nın kazandığı 1934 Dünya Kupası için bile kullanılmıyor. Mussolini bu kez Olimpiyat Oyunları’nın İtalya’da yapılabilmesi için var gücüyle çalışmaya başlıyor. Bunun için de Stadio dei Cipressi’ye, kapasitesi 100 bin kişilik olacak şekilde eklemeler yapılmasını emrediyor. Ancak 1936 Berlin Olimpiyatları’nda Hitler’in tutumundan ürken olimpiyat komitesi, benzer bir manzarayla daha karşılaşmamak için İtalya’nın 1940 ve 1944 Olimpiyatları için verdiği teklifleri geri çeviriyor. O arada İkinci Dünya Savaşı da patlak verdiği için stadın inşaatı tamamen duruyor. Ta ki 1950’ye dek. O tarihte adı Foro Italia (İtalya Forumu) olarak anılan stadyumun yenileme inşaatına başlanıyor. Hedef 100 bin kişiyi ağırlamak olduğu için bu kez de Stadio dei Centomila (Yüz Bin Stadyumu) olarak anılıyor ama maddi yetersizlikler buna engel oluyor. Nihayet 17 Mayıs 1953 günü İtalya-Macaristan maçıyla bir kez daha açılıyor. 

Roma Olimpiyat Stadı, günümüzde UEFA’nın Elit Stat kategorisinde yer alıyor.
Roma Olimpiyat Stadı, günümüzde UEFA’nın Elit Stat kategorisinde yer alıyor.

1990 FIFA Dünya Kupası için bir kez daha elden geçirilen Roma Olimpiyat Stadı’nın kapasitesi 82 bin 911 koltuğa yükseltiliyor. 2009 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali’nin Roma’da düzenleneceği kesinleşince, UEFA standartlarına uyması adına stadyumun iç tasarımı bir kez daha elden geçiriliyor ve 2008’de tamamlanıyor. Koltuk sayısı da bu tadilatta 70 bin 634’e düşürülüyor. Tüm koltuklar değiştiriliyor, yüksek çözünürlüklü LED ekranlar kuruluyor, basın odaları ile soyunma odalar belli bir noktaya inşa ediliyor, güvenlik sistemleri elden geçiriliyor ve Roma Olimpiyat Stadyumu böylece UEFA’nın “Elit Stadyum” kategorisine yükseliyor. Bugün Roma Olimpiyat Stadı’nda futbolun yanı sıra İtalyan Rugby Ligi maçları da yapılıyor. Statta konser veren sanatçılar arasında da Eros Ramazzotti, Miles Davis, Pat Metheny, Tina Turner, David Bowie, Backstreet Boys, Sting, The Cure, R.E.M, U2, Roger Waters, Depeche Mode, Madonna ve daha onlarcası var.

Johan Cruyff Arena, Amsterdam (54 bin 990 kişi kapasiteli) 

Johan Cruyff Arena Ajax futbol takımının stadyumu ve Ajax da efsane futbolcusu Cruyf’u unutmadı.
Johan Cruyff Arena Ajax futbol takımının stadyumu ve Ajax da efsane futbolcusu Cruyf’u unutmadı.

Görsel Kaynak: flickr.com

Bir zamanlar Johan Cruyff vardı. Henüz 10 yaşında kapısından girdiği Ajax’ta 1966’da resmen futbol oynamaya başlamıştı. Cruyff, sadece Hollanda futbolu için değil, Avrupa, dünya ve hatta yüzyılın futbolu için de son derece önemli bir figürdü. Zaten 1999 yılında yapılan “Avrupa’da Yüzyılın Futbolcusu” anketinde birinci, “Dünyada Yüzyılın Futbolcusu” anketinde de Pele’nin ardından ikinci seçilmişti. Biri Ajax, diğeri Barcelona olmak üzere iki köklü kulüpte futbol oynayıp teknik direktörlük de yapan Cruyff’un en büyük zaafı bir türlü bırakamadığı sigaraydı. 24 Mart 2016’da öldüğünde de akciğer kanseriydi. İki sene sonra 2018’de, Ajax bu büyük yıldızını onurlandırmak için eski adıyla Amsterdam Arena olan stadyumunun adını, Johan Cruyff Arena olarak değiştirdi. 

Johan Cruyff Arena’nın üstü ihtiyaç halinde kapatılabiliyor ve stat, kapalı haliyle uzay gemisini andırıyor
Johan Cruyff Arena’nın üstü ihtiyaç halinde kapatılabiliyor ve stat, kapalı haliyle uzay gemisini andırıyor

Görsel Kaynak: flickr.com

Amsterdam, 1992 Yaz Olimpiyatları için başvurduğunda kentin en büyük ihtiyaçlarından biri, içinde futbolla birlikte çeşitli spor karşılaşmalarının düzenlenebileceği bir stattı. Bu amaçla 1986’da yeni bir stadyum yapılmasına karar verildi ama Olimpiyatların Barcelona’da düzenleneceği anlaşılınca inşaattan vazgeçildi. 1987’de bir spor kompleksi içinde 55 bin kişi kapasiteli yeni bir stadyum gündeme geldiyse de yine ertelendi. 1990’da ise her iki girişime dayalı olarak futbol sahası, atletizm pisti ve tamamen kapanabilir üstü de olan yepyeni bir stat projesi ortaya çıktı. Yalnız Ajax’ın da yeni bir stadyuma ihtiyacı vardı çünkü De Meer, Ajax’a artık çok küçük geliyordu. Sonuçta mimar Rob Schuurman’ın tasarladığı binanın inşaatı başladı. Stat, üstü kapalı bir uçan daireye benziyordu. Merdiven boşlukları da futbol kramponlarındaki bağcıklar gibi birbirine çapraz bağlanmıştı. Planın aksine çatısı açılır kapanır olarak inşa edildi, atletizm pisti de kaldırıldı. Hollanda Kraliçesi Beatrix’in 14 Ağustos 1996 günü resmen açtığı stadyum, bugünün parasıyla 140 milyon euroya mal oldu.

Johan Cruyff Arena, Hollanda Milli Takımı’nın karşılaşmalarının çoğuna ev sahipliği yapıyor. Stat aynı zamanda 14 kilometrelik Johan Cruyff Koşusu’nun da varış noktası. Elbette burada da konserler eksik olmuyor; örneğin Michael Jackson, U2, Bruce Springsteen, Madonna, Pavarotti gibi sayısız ünlünün konserlerine ev sahipliği yapan Johan Cruyff Arena’da bir de Kral Willem-Alexander ile eşi Maxima'nın düğün töreni düzenlendi.

Puskas Arena, Budapeşte (68 bin kişi kapasiteli) 

Budapeşte’deki Puskas Arena’nın ilk halini askerler ve sivil halk birlikte inşa etmişti.
Budapeşte’deki Puskas Arena’nın ilk halini askerler ve sivil halk birlikte inşa etmişti.

Görsel Kaynak: upload.wikimedia.org

Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de inşa edilecek bir stadyum için ilk çalışmalar, ilk Olimpiyat Oyunları gündeme gelmişken, 1896’da başladı. Ancak Olimpiyatlara Atina ev sahipliği yaptı. Budapeşte 1920 Olimpiyatları için de çabaladı ama Birinci Dünya Savaşı’nda Avusturya-Macaristan yenilgi alınca olimpiyatlar da stadyum inşası da gerçekleşmedi. 1924’te stadyum inşası için halka vergi kondu ama toplanan vergi başka işler için harcandı. İş başa düşünce stadyum, 1948-1953 yılları arasında askerlerin ve gönüllülerin katılımıyla siviller tarafından inşa edildi ve adına da Halk Stadyumu dendi. Burada Macaristan Milli Takımı aklın almayacağı galibiyetler yaşadı; örneğin 1954’te İngiliz Milli Takımı’nı 7-1 yendiler. O yedi golün ikisi efsane futbolcu Ferenc Puskas’tan gelmişti.

Cruijff, nasıl belli bir kuşağın idolüyse, ondan hemen önceki neslin futbol idollerinden biri de Macar futbolcu Ferenc Puskas idi. Bugün başkent Budapeşte’deki Puskas Arena’nın bu efsane futbolcunun adını taşıma sebebi de ona duyulan sevgi ve saygıdan elbette. 2002’de gerçekleşen isim değişikliğinden sonra 2012’de bazı yerleri yıkılıp yeniden yapılan statta seyirci yerlerinin tamamı koltuklu. Orijinal planlarında 100 bin kişi kapasiteli görünen, bir zamanlar sadece 38 bin 600, günümüzde ise 68 bin kişi kapasiteyle hizmet veren Puskas Arena’da 1956 yılında ilk olarak Louis Armstrong’un konser verdiği biliniyor. Stat 32 yıl futbol dışında sessiz kaldıktan sonra Queen’in 1986 konseriyle birlikte dünyaca ünlü rock ve metal gruplarının uğrak noktası haline gelmiş. Genesis, U2, AC/DC, Metallica, Mötley Crüe, Queensryche, Guns N’ Roses, Jean Michel Jarre, The Rolling Stones, Michael Jackson, Madonna ve Roger Waters gibi onlarca ismi de ağırlamış. Öyle ki bu konserlere SSCB’nin henüz resmen dağılmadığı yıllarda, binlerce kilometre öteden Demir Perde ülkelerinden seyirciler de akın etmiş.

Quick Yurt Dışı Seyahat Sigortası

Yurt Dışı seyahatlerinizde koronavirüs ile ilgili karşılaşabileceğiniz riskleri de teminat altına alan Quick Yurt Dışı Seyahat Sigortası ile güvendesin. Quick Yurt Dışı Seyahat Sigortası Covid-19 Destek Paketi, yurt dışı seyahatiniz sırasında Covid-19 tanısı konulması durumunda sizi güvence altına alıyor.

Vize başvurularında da kullanabileceğin sigortanı 2 dakikada al, poliçen e-posta adresine hemen gelsin.


Detaylı bilgi için:

quicksigorta.com/seyahat-sigortasi