Teknolojiye dev yatırımlar yapan şirketler, ütopyaların ötesinde akıllı şehirler kurmaya hazırlanıyor. Yapay zeka destekli binaların, otonom araçların ve robotların yer alacağı akıllı şehirler, bilim insanlarının teknolojiyi gerçek yaşam ortamında test etmelerini sağlayacak “yaşayan birer laboratuvar” olacak.
Kendi kendine giden otomobiller, yapay zeka destekli binalar ve sokaklar, yeraltından çöpleri toplayan robotlar ve daha fazlası... Dünyanın farklı noktalarında projelendirilen akıllı şehirlerde yakın gelecekte tam teknolojik yaşam başlayacak. Teknolojiye dev yatırımlar yapan şirketler, projelerini test etmek için kendi akıllı şehirlerini kuruyor. Bu pilot şehirlerde uygulanacak yapay zeka teknolojilere aşama aşama çevre şehirler hatta ülkeler de entegre edilerek adeta dünyanın yeni baştan inşası planlanıyor. Bu sistem Türkiye'ye tam olarak ne zaman ulaşır bilemiyoruz ama Google'ın çatı şirketi Alphabet, Kanada Toronto'da; dev otomobil üreticisi Toyota, Japonya'da Fuji Dağı'nın eteklerinde; Microsoft’un kurucusu Bill Gates ise ABD'nin Arizona eyaletinde kendi akıllı şehir hareketini başlattı.
Wells'in ütopyasındaki gibi mekanik yaşam
Aslında ütopya kitaplarında anlatılanlar gerçek oluyor da diyebiliriz. Elbette Richard Buckminster Fuller'in gökyüzünde yüzen şehir hayalini gerçekleştirmek pek mümkün değil ancak dünya, artık modern ütopyalardaki tasvirlere uyar hale geldi. Bilim ve teknolojiyi kullanarak 20. yüzyılın en özgün ütopyalarından birini yazan Herbert George Wells, Çağdaş Bir Ütopya adlı romanında kentler arası iletişimin etkin biçimde düzenlendiği, nüfusun kusursuz biçimde dağıldığı, güvenlik ve mahremiyetin sağlandığı konut bölgelerinde yeni bir yaşam ortamı yaratmıştı. Çağdaş Bir Ütopya’nın kentleri, yayalar için tümüyle açık, erişilebilir ve güvenli olarak tasarlanmıştır. Çalışma yaşamının mekanikleşmesi sonucu işçi sınıfının bulunmadığı Wells'in ütopyası, 21. yüzyılda yapay zeka ile donatılmış kentlere güzel bir örnek olabilir. Amerikalı yazar Ernest Callenbach tarafından 1975'te yazılan Ekotopya’da ise kent içinde ulaşım elektrikli taksiler, akülü otobüsler ve bisikletlerle sağlanır. Kent merkezleri ticaret, alışveriş merkezi değil konut ve iş alanlarının bir arada olduğu karma kullanımlı alanlardır. Katı atık yönetiminde geri dönüşüme önem verilir. Günümüzde dev şirketlerin kurmaya hazırlandığı akıllı şehirler aslında ütopyaların da ötesine geçmiş durumda diyebiliriz.
Sidewalk Toronto, 5 bin kişiye ev sahipliği yapacak
Teknoloji, insanları ve toplumları şekillendirdiği gibi şehirleri de değiştirmeye başladı. Biz de Kanada'dan Japonya'ya kadar yepyeni bir yaşam tarzının test edileceği akıllı şehirleri sizin için derledik. Google'ın üst şirketi Alphabet altında faaliyet gösteren Sidewalk Labs, Kanada'nın Toronto kentinin kıyısından bir dilimi yüksek teknolojili bir ütopyaya dönüştürmek için yola çıktı. Sidewalk Toronto yani Kaldırım Toronto ismi verilecek bu akıllı şehir örneğinde; yeni mimari konseptler, yenilikçi enerji altyapıları, otonom araç teknolojileri ve toplu taşıma sistemleri test edilecek. Trafik ışıklarının yayaların, bisikletlilerin ve araçların akışını takip edeceği, robotların posta ve çöpleri yeraltı tünelleri aracılığıyla taşıyacağı bir sistem kurulacak.
Şehre yerleştirilen sensörler ve bağlantılardan elde edilen veriler uygulama geliştiricilerle paylaşılacak. Quayside ismindeki mahallede dört hektarlık bir araziye kurulacak Sidewalk Toronto ilk etapta 5 bin kişiye ev sahipliği yapacak. Evlerin tamamı ahşap olacak. Evlerin sert hava koşullarından etkilenmemesi için bina yağmurlukları ve ısıtmalı kaldırımlar bulunacak. 1.3 milyar dolara mal olacak projenin ilerleyen dönemlerde 283 hektarlık endüstriyel bir alana doğru genişlemesi ve on binlerce kişiyi ağırlaması, 44 bin kişiye iş olanağı sağlaması planlanıyor.
“Yüksek teknoloji ürünü bir 'gelecek şehri' kurarak daha sağlıklı bir gezegen için yeni standartlar oluşturmak istiyoruz” hedefiyle yola çıkan Sidewalk Labs, 2040 yılına kadar özel sektör yatırımlarına 38 milyar dolar bütçe hedefi koymuş durumda.
Fuji Dağı eteklerinde yaşayan bir laboratuvar
Akıllı teknoloji ve robot destekli yaşamın test edileceği bir diğer şehir ise Japon otomotiv devi Toyota'nın, Fuji Dağı eteklerinde Tokyo'ya 97 kilometre uzaklıkta kuracağı Woven City. 2 bin kişinin yaşayacağı yeni şehir, daha önce bir Toyota fabrikasının bulunduğu 175 dönümlük bir alana kurulacak. Toyota'nın CEO'su Akio Toyoda, Woven'i araştırmacıların, bilim insanlarının ve mühendislerin teknolojiyi gerçek yaşam ortamında test etmelerini sağlayacak “yaşayan bir laboratuvar” olarak nitelendiriyor.
2021'de temel atılacak
Tamamen sürdürülebilir enerjinin kullanılacağı şehrin tüm enerji ihtiyacı, Toyota’nın hidrojen yakıt hücresi teknolojisiyle karşılanacak. Ayrıca çatı güneş panellerinden de destek alınacak. Sadece otonom ve sıfır emisyonlu araçların sokaklarda çalışmasına izin verilecek. Toyota'nın kendi kendini süren araç filosu teslimat ve perakende satış amaçları için kullanılacak. Teknolojik şehrin mimari tasarımını ise daha önce New York'taki iki Dünya Ticaret Merkezini ve Google'ın Silikon Vadisi'ndeki binasını yapan Danimarkalı Bjarke Ingels Group (BIG) üstleniyor. Projeye göre ahşap malzeme kullanılacak binalar kısmen robotik kullanılarak inşa edilecek. Bu akıllı evlerde buzdolabındaki eksikleri tespit eden, çöpleri çıkaran ve evde yaşayanların sağlık durumunu düzenli olarak kontrol eden sensör tabanlı bir yapay zeka sistemi olacak. Ayrıca küçük robotlar; postaları ve teslimatları doğrudan yer altındaki küçük asansörlerle evlere taşıyabilecekler.
Kısacası şirket bu şehirde otonom araçlarını, yenilikçi sokak tasarımlarını, akıllı ev ve robot teknolojilerini, yeni mobilite ürünlerini test edecek ve bu sırada şehirde yaşayanlar günlük rutinlerini sürdürecek. 2021'de temellerinin atılacağı şehrin ilk sakinleri, Toyota çalışanları ile aileleri, emekliler, araştırmacılar ve diğer proje ortakları olacak.
AI teknolijisi hem sanal hem de fiziksel dünyada test edebilecek
"Yapay zekayı güçlendirilmiş zekaya dönüştürmek istiyoruz" diyen Akio Toyoda açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "İnsanlar, binalar ve araçlar birbirleriyle sensörler yardımıyla iletişim halinde olacak. Böylece yapay zeka yani AI teknolojisi hem sanal hem de fiziksel dünyada test edebilecek.”
Bill Gates çöl üzerine internet kenti kuruyor
Akıllı şehir projesini ilk ortaya atanlardan biri ise yazılım devi Microsoft’un kurucusu Bill Gates. Dünyanın en zenginleri listesinin zirvelerinde yer alan Bill Gates'in yatırım firmalarından Belmont Partners, 2017'de Arizona eyaletinde nüfusun bulunmadığı bir çöle 80 milyon dolar ödeyerek 25 bin hektarlık bir arazi satın aldı. Belmont ismi verilmesi planlanan şehir, çölde bambaşka bir yaşam kurmak için tasarlanıyor. Tıpkı Sidewalk Toronto ve Woven City'deki gibi burada da sadece otonom araçlar olacak. 80 bin konutun yanı sıra iş merkezi ve okulların da inşa edileceği arazi yüksek hızlı dijital ağlarla donatılacak, bilgi merkezleri ve iletişim ağı kurulacak. İnternet kenti olarak lanse edilen şehrin, yüksek hızlı Wi-Fi ağları ile donatılması bekleniyor.
Phoenix'in 80 kilometre batısındaki arazi, Phoenix'i ve Las Vegas'ı birbirine bağlayacak olan Interstate 11 otoyolunun önerilen rotasında bulunuyor. Eğlence dünyasının kalbinin attığı bir şehirle olan yakınlığı Belmont'un büyümesini kolaylaştıracak gibi görünüyor.
Donanma arazisi akıllı şehir olacak
Mimarlık firmaları Elkus Manfredi ve Sasaki, ABD'de bir başka akıllı şehir projesi için yola çıkan iki şirket. Boston'un güneyinde daha önce ABD donanmasına ait olan 600 hektarlık bir alanı satın alan ortak şirketler, tıpkı Bill Gates ve Alphabet gibi tam teknolojik bir şehir kurmayı planlıyor. Union Point olarak adlandırılan şehirde otonom araçlar, akıllı binalar ve veri toplama, paylaşmaya yönelik akıllı sistemler bulunacak. Gelecekteki kentsel gelişmelerin inşasına öncülük etmeyi amaçlayan Elkus Manfredi ve Sasaki Associates de çevresel ve sürdürülebilir tasarımı ön planda tutuyor.