Giyilebilir teknolojileri bambaşka bir boyuta taşıyan akıllı kontakt lensler, efsanevi Terminatör filmini gerçeğe dönüştürecek gibi görünüyor. 2019’da piyasaya sürülmesi beklenen bu lensler, insan gözüne doğrudan veri yansıtabiliyor!
Özellikle 90’lı yıllarda çocuk olanlar, Arnold Schwarzenegger’in başrolünde oynadığı efsanevi seri Terminatör’ü çok iyi hatırlar. Bu unutulmaz filmde gelecekten gelen insansı bir robotu canlandıran Schwarzenegger’in, peşinde olduğu kişileri takip ederken ihtiyacı olan bilgilere herhangi bir ekrana ihtiyaç duymadan, gözleri aracılığıyla erişebilmesi ve gördüğü yüzlerin fotoğraflarını çekerek arşivlemesi, o dönemde pek çoğumuzu büyüleyen yaratıcı bir kurgudan ibaretti. Ancak günümüzde 90’lı yıllara damgasını vuran bu hayal, artık resmi patentli bir gerçekliğe dönüşmüş durumda.
Görünen o ki yakın bir gelecekte akıllı lensler sayesinde hepimiz birer cyborg’a dönüşeceğiz!
Peki akıllı kontakt lens olarak anılan ve giyilebilir teknolojileri bambaşka bir boyuta taşıyan bu baş döndürücü yeniliği günlük hayatımıza katmak için ne kadar beklememiz gerek dersiniz?
Akıllı kontakt lensler nasıl çalışıyor?
Güney Kore merkezli teknoloji devi Samsung tarafından 2014 yılında patenti alınan ve insan gözüne doğrudan veri yansıtabilen akıllı kontakt lensler hakkında en çok merak edilenlerden biri de hiç kuşkusuz bu lenslerin çalışma prensibi.
Son yıllarda GearVR ile sanal gerçeklik alanına büyük yatırımlar yapan Samsung, sanal gerçekliğin bir sonraki basamağı olan ‘artırılmış gerçeklik’ (Augmented Reality) konusunda da yoğun çalışmalar yürütüyor. Üretilecek bu akıllı kontakt lensler sayesinde, kullanıcının head-set adı verilen (GearVR ve Google Glass gibi) giyilebilir cihazlara bağımlı olmaksızın daha gerçekçi bir deneyim yaşaması amaçlanıyor. Yani bir akıllı kontakt lens edindiğiniz zaman tek yapmanız gereken, göz hareketlerinizi algılamaya yarayan 100’e yakın ultra hassas sensöre sahip bu lensi gözünüze takmak olacak! Tıpkı optik amaçlarla tasarlanmış şeffaf bir lens gibi görünen bu cihazların üzerinde, kontrol ve haberleşme devrelerinin yanı sıra minyatür dalga yayıcı donanımlar ve LED bileşenleri bulunuyor. Bu bileşenler sayesinde, gözün önünde kelimeler, şekiller ve fotoğraflar oluşabiliyor.
Pantenti alınan mevcut akıllı kontakt lens içine entegre edilen sensörler, sadece göz kırpma vb. belirgin hareketleri değil, ne tarafa baktığınızdan tutun da, göz kılcallarınızdaki kan akış hızınıza, odaklama performansınızdan göz bebeğinizin büyüklüğüne kadar pek çok farklı parametreyi ölçümleyip dataya çevirebiliyor. Böylece gözünüzü kırptığınızda (evet, gözünüzü deklanşör gibi kullanarak!) gördüğünüz karenin fotoğrafını çekebiliyor ya da göz bebeğinizin büyüklüğüne göre ihtiyacınız olan ekran parlaklığı seviyesini otomatik olarak ayarlayabiliyorsunuz.
“Peki ya bu kontakt lensler enerjisini nereden alacak?” sorusunun cevabı ise şimdilik biraz tartışmalı. Mikro bir bataryaya sahip olması beklenen akıllı kontakt lenslerin, güncel mobil cihazlarda kullanılan lityum piller aracılığıyla çalıştırılmasının insan sağlığını tehdit edebileceği düşünülüyor. Bu yüzden uzmanlar, mikro bataryaların güneşten ya da göz hareketlerinden elde edilen kinetik enerjinin depolanması ile doldurulması için araştırmalarını sürdürüyor.
Akıllı kontakt lensler hayatımızda neleri değiştirecek?
Teknoloji çevrelerinin akıllı kontakt lenslerin giyilebilir teknolojiler alanında devrim olduğunu düşünmesinin en önemli nedeni hiç kuşkusuz dışarıdan görünmeyecek şekilde direkt göz içine entegre edilmesi. Yani bir akıllı kontakt lens kullandığınızda, kolunuzda, başınızda ya da vücudunuzun dışarıdan görünen herhangi bir yerinde ağır bir cihaz taşımak zorunda kalmıyorsunuz. Bu özelliği ile büyük bir kullanım kolaylığı sağlanması beklenen akıllı kontakt lensler, en basitinden mobil cihaz kullanım alışkanlıklarımızı tümden değiştirecek gibi görünüyor. Örneğin, an itibarıyla günün altı saati baktığımız mobil ekranlar zamanla işlevini yitirerek sadece bir depolayıcı ve servis sağlayıcıya dönüşebilirler.
İnsanların ihtiyaçları olan bilgi ve veriye şimdikinden yaklaşık 2-3 kat daha hızlı ulaşmasına imkan vermesi beklenen akıllı kontakt lens teknolojisi ile kişi başına tüketilen günlük veri miktarının çığ gibi büyüyeceği tahmin ediliyor. Öte yandan bir göz hareketiyle fotoğraf çekebilmenin veya akıllı kontakt lensler için geliştirilen yüz tanıma özelliği ile gördüğümüz insanların bilgilerini depolamanın özel hayatın gizliliğine ne kadar ters düşeceği ise şimdilik merak konusu.
Akıllı lenslere ne zaman sahip olabileceğiz?
Geldik, bu bilim kurgu filmlerini andıran yeni teknolojinin ne zaman satışta olacağı konusuna. Akıllı kontakt lensler üzerinde çalışan iki dev firma, Samsung ve Google’ın geçtiğimiz sene itibarıyla ilk prototiplerin üretimini tamamladığı basına sızan bilgiler arasında. Ancak kontakt lensler doğrudan insan vücuduna yerleştirildikleri için tıbbi gereç statüsündeler. Bu yüzden hangi firma olursa olsun ürettiği akıllı kontakt lensin FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından insan vücuduna uygunluk onayı alması gerekiyor.
FDA sertifikasyonundan sonra seri üretime geçmesi beklenen akıllı kontakt lenslerin piyasaya çıkış tarihi ile ilgili şimdilik kesin bir bilgi olmamakla birlikte, söylentiler 2019 yılının son çeyreğini işaret ediyor.