Teknoloji bağımlılığı beynimizi nasıl etkiliyor

Teknoloji bağımlılığı beynimizi nasıl etkiliyor

Teknoloji hayatın önemli bir parçası. Ancak aşırı kullanımı çocuklar başta olmak üzere 7’den 77’ye herkesi etkiliyor. Özellikle beynimizin kimyası ve çalışma dinamiği de bu bağımlılıktan nasibini alıyor.

Hızla dijitalleşen ve yapay zeka sayesinde “akıllanan” teknolojiden bağımsız bir hayat düşünmek çok zor. Ancak teknoloji yoğun bu yaşam bilgisayar, telefon ya da televizyonla geçirilen zamanı artırdığından bağımlılık riskini de beraberinde getirebiliyor. Teknoloji, şirketlerde, okullarda, üniversitelerde işimize yarasa da uyku düzenimizden yaratıcılığımıza, duruşumuzdan kilomuza kadar sağlığımızla alakalı her şeyi etkileyebiliyor.

Özellikle beynimiz üzerindeki etkileri sık sık araştırmalara konu olan teknoloji bağımlılığı şöyle tanımlanıyor: “Teknoloji ve internetin bilinçli olmayan, kontrolsüz bir şekilde kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan bazı davranışsal bağımlılıklar. Oyun oynama bozukluğu, kumar oynama bozukluğu, sosyal medyanın ve akıllı telefonun aşırı kullanımı gibi bağımlılık yapıcı alt davranışlarla kendini gösteren bağımlılık türü.”

Bağımlılığın Beyne Etkileri

Pekin Üniversitesi Siber Bilim ve Teknoloji Fakültesi’nden Doçent Lin Zhou ve arkadaşlarının 2012’den bu yana internet ve oyun bağımlılığı üzerine yaptığı araştırmalar internet bağımlılığının beyinde yapısal ve fonksiyonel değişikliklere neden olduğunu doğruluyor. Bu değişimler özellikle; duygu, dikkat, bilişsel kontrol ve karar verme gibi süreçleri içeriyor. Özellikle yetişkinlerin oynadığı oyunların içine para girdiğinde kumar bağımlılığı riskinin arttığı; oyun bağımlılığının beraberinde kumar bağımlılığını da getirebildiği belirtiliyor.

Lin Zhou ve arkadaşlarının araştırmaları gösteriyor ki internet ve oyun bağımlılığı birçok beyin fonksiyonunun işlemlendiği boz madde olarak bilinen beyin bölgelerinin hacminde azalmalara neden oluyor. Etkilenen alanlar arasında yürütme işlevleri arasındaki planlama, organize etme, önem sırasına koyma ve kontrol davranışlarını yönetme bulunuyor. Buna ek olarak beynin striyatum bölgesinde internet bağımlılığı dolayısıyla azalan beyin hacmi, ödül ve sosyal olarak kabul görmeyen dürtüsel davranış mekanizmalarını etkiliyor. 

Ekran başında çokça zaman geçirdiğinde, beyinleri “yoksulluk” ve “yoksunluk” yaşıyor.
Ekran başında çokça zaman geçirdiğinde, beyinleri “yoksulluk” ve “yoksunluk” yaşıyor.

Bir diğer çalışma bulgusuna göre ise beynin “insula” isimli bölgesinde internet bağımlılığından dolayı ortaya çıkan zarar, empati ve kıyaslama becerisini etkiliyor. Kişide yükselen duygusal dalgalanmalar ya da agresif davranışlar sosyal ilişkilere zarar veriyor.

BBC’de yayımlanan bir başka araştırmaya göre de bilim insanları, saatler boyu aynı aktivitede bulunan insanların beynini incelediğinde değişim olduğunu görüyor. Örneğin taksi şoförlerinin beyninde, yön bulmada işe yarayan hipokampus bölgesi, müzisyenlerin beyinlerinde ise enstrüman çalmak için gerekli olan kısım daha büyük. Hatta öyle ki keman çalanlarda ince motor becerisi bir el için söz konusu olduğundan motor korteksin bir tarafı, piyano çalanlarda ise iki el de aktif kullanıldığından motor korteksin iki tarafı birden büyüyor. Pratik yapmak beynin yapısında değişime neden oluyor.

Çocukların beyni yoksulluk yaşıyor

Gelişen insan beyni sürekli yeni sinirsel bağlantılar oluşturuyor ve teknoloji ya da dijital bağımlılığı, özellikle çocukların beyin gelişimi açısından bu süreçte negatif bir rol oynuyor. Bunun yanı sıra hem çevrim içi hem çevrim dışı deneyimlere ihtiyacı olan çocuklar, ekran başında çokça zaman geçirdiğinde beyinleri “yoksulluk” ve “yoksunluk” yaşıyor. Bu da yaratıcılıkta azalmayla sonuçlanıyor.

Boş zamanları değerlendirme konusunda kendinize ve çocuğunuza yardımcı olun. Teknolojiden uzak ancak sevdikleri, güzel zaman geçirebilecekleri aktivitelere yönlendirin.
Boş zamanları değerlendirme konusunda kendinize ve çocuğunuza yardımcı olun. Teknolojiden uzak ancak sevdikleri, güzel zaman geçirebilecekleri aktivitelere yönlendirin.

Çocuklar için önerilen ekran süreleri

Amerikan Psikoloji Derneğinin de 2019’da duyurduğu “Dijital Kılavuz: Çocuklar İçin Sağlıklı Teknoloji Kullanımının Desteklenmesi” başlıklı yayınında yaş grubu bazında önerilen ekran süreleri ve kullanımlarını şöyle:

- 18 ayın altındaki çocuklar için görüntülü sohbet dışında ekrana dayalı medyadan tümüyle kaçınılması,

- 18-24 ay arasındaki çocuklar için nitelikli programlar seçilmesi ve ebeveynlerin bu programları çocuklarıyla izlemesi,

- 2-5 yaş arası çocuklarda nitelikli programların en çok günde bir saat izlenmesi,

- 6 yaş ve üstü çocuklarda, medyayı ve medya türlerini kullanmaya ayrılan sürenin çocuğun günlük aktiviteleriyle orantılı ve her zaman tutarlı olması.

Yeşilay’ın internet sitesinde Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) Eğitim Programı’na dayanarak önerdiği ekran (televizyon, tablet, bilgisayar) süreleri şöyle:

- 0-3 yaş: Ekrandan olabildiğince uzak tutulmalıdır.

- 3-6 yaş: Günlük toplam süre en fazla 20-30 dk.

- 6-9 yaş: Günlük toplam süre en fazla 40-50 dk.

- 9-12 yaş: Günlük toplan süre en fazla 60-70 dk.

- 12+ yaş: Günlük toplam süre en fazla 120 dk.

TBM uzmanları aynı zamanda ebeveynlerin konuya nasıl yaklaşması gerektiğini de madde madde sıralıyor. Çocuklara doğru yaklaşım önemli. Uzmanlar çocukların arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirilmesini, onların akran grupları içerisinde sosyalleşmesinin önemsenmesini öneriyor. Çocukların hayatında yetenek ve ilgi alanlarına uygun spor aktivitelerinin bulunması onları tüm bağımlılıklardan uzak tutmak açısından kritik. Çocukların bilgisayar kullanımını kontrol edip sanal ortamda bağlantı kurduğu kişileri tanımak önemli. Bilgisayarlarda güvenli internet uygulamaları olmalı.

Bir de yapılmaması gerekenler var. Uzmanlar en çok başvurulan yöntem olan akıllı telefon/tablet ya da televizyon gibi teknolojik aletlerin çocukları teselli etmek, boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla aileler tarafından kullanılması olduğunu söylüyor. Bundan kaçınılması öneriliyor. Yemek ya da çay saatlerinde bilgisayar başındaki çocuğa servis yapılmaması bu zamanlarda çocuğun size katılmasını sağlayın. Teknolojik aletleri ortak kullanım alanlarında bulundurabilirsiniz. Çocuğa ahlak dersi vermeyin, onu eleştirmeyin ve suçlamayın. Çocuğun duygularını anlamaya çalışın. Yaralayıcı mesajlar vermekten bu şekilde iletişim kurmaktan kaçının. Yaralayıcı mesajlar kullanıldığında iletişim bozulur ve çocuk içine kapanır veya sık sık yalan söyler. Bu da sorunu içinden çıkılamaz bir hale getirebilir. Belki de en önemlisi her tür önleme rağmen uzun süreli teknolojik alet kullanımı önlenemiyorsa mutlaka bir uzmandan destek almayı deneyebilirsiniz.

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları da her yaştan birey için dijital medya ya da ekran kullanım önerilerini şöyle sıralıyor:

- Yemek yerken televizyon ve telefondan uzak olun.

- Gerçek anlamda sosyalleşmek, arkadaşlarınızla görüşmek ya da dışarda zaman geçirmek için telefonunuzu belli zamanlarda ortadan kaldırın.

- Gece uyumadan önce telefonunuzu karıştırma alışkanlığınız varsa bundan vazgeçin. Mavi ışık yayan hiçbir cihazı yatak odanıza sokmayın.

- Boş zamanları değerlendirme konusunda kendinize ve çocuğunuza yardımcı olun. Teknolojiden uzak ancak sevdikleri, güzel zaman geçirebilecekleri aktivitelere yönlendirin.

KAYNAKLAR

BBC

psychologytoday.com

yesilay.org.tr

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi