Asırlık haritaların ardındaki deha Jacques Pervititch kimdir?

Asırlık haritaların ardındaki deha Jacques Pervititch kimdir?

Türkiye Sigortalar Birliği tarafından, Quick Tower’da sunulan tarihi “Sigorta Haritaları Sergisi”nin ardında saklı hikayenin izini sürdük. Kartograf Jacques Pervititch’in öyküsünün izini...

Türkiye Sigorta Birliği’nin 11’inci Sigorta Haftası kapsamında düzenlediği “Sigorta Haritaları Sergisi” Quick Tower’da bir kez daha meraklılarıyla buluşuyor. İlk kez, Doç. Dr. Sedat Bornovalı’nın küratörlüğünde geçen Mayıs ayı içinde Galataport’ta da ilgiye sunulan “Sigorta Haritaları Sergisi”nde, 1920’li yıllardan 1950’li yıllara uzanan süreçte hazırlanan 200 haritadan 18’i yer alıyor. Bu detaylı çalışmaların ardında ise şüphesiz ki Kartograf Jacques Pervititch’in zekası ve emeği var.

Araştırmacı-yazar Müsemma Sabancıoğlu’nun kayıtlarına göre 1922’ye tarihlenen Pervititch haritaları, R. Huber tarafından çizilen 1890 Galata ve Pera bölgesi haritası ve Goad haritalarını baz alıyor. Pervititch'in projesinin kapsamı sadece İstanbul’la sınırlı değil. İstanbul’da neredeyse tüm yarımadayı, Kadıköy ve Üsküdar bölgelerini içine alırken, İzmir'in bazı bölümlerini, Bafra ve Hereke'nin büyük sanayi tesislerinin bulunduğu bölgeleri ve ayrıca Tekirdağ’ı kapsıyor. Pervititch haritaları, 1950'lerde dönemin hükümeti tarafından yürütülen büyük ölçekli yeniden yapılanma çalışmasına kadar sigortacılık dünyasına fayda sağladı. Haritalar o kadar işlevseldi ki müşteri, sigortacıya adresini verirdi, sigortacı ilgili bölgeyi kolayca bulabilirdi. Mülkün yeri ve özelliklerine göre sigorta poliçe şartları belirlenebiliyordu.

Büyük yangınların sonucu

Peki sigorta haritalarına şehri İstanbul’un neden ihtiyacı vardı? Özellikle, 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında ve 20’nci yüzyılın başında, dönemin İstanbul’unda en çok korkulan tulumbacıların su taşımaya yetişemediği ahşap bina yangınlarıydı. 1865 yılındaki Hocapaşa ve 1970 yılındaki Büyük Beyoğlu Yangını’nda binaların malzemeleri nedeniyle çıra gibi tutuşup kısa sürede küle dönmesi işten olmuyordu. Yangınlara karşı alınan tedbirlerin yetersiz kaldığı herkesin malumu olunca, yaşanan zararın aza indirilmesi için neler yapılabileceği düşünüldü.

1900 yılına gelindiğinde, Osmanlı genelinde çoğu yabancılara ait olan 40’tan fazla sigorta şirketi faaliyet gösteriyordu. Şirketlerin birlik kurma kararı sonrası, tüm risklere karşı ortak çalışma fırsatı arttı. Bu yardımlaşma ve amaç birliği sayesinde kentle ilgili haritaların geniş kapsamlı ve ayrıntılı olarak hazırlanması mümkün oldu. 1904 yılına gelindiğinde, İstanbul'un kadastro esaslı sigorta haritaları çizilmeye başladı. Bu yöndeki en verimli haritalar, 1922 yılıyla başlayan 20 yılı aşkın bir zamana yayılan Jacques Pervititch’in imzasıyla yayınlananlardı.

Mülk açısından bakıldığında, yangın sigortası oranları belirlenirken şehir bölgesindeki su temininin kalitesi, bina, inşaat türü, sokak genişliği gibi nedenler dikkate alınıyordu. Jacques Pervititch’in haritaları detaylı ve titiz çalışıldığından bu tespite beklenenin üzerinde fayda sağlıyordu. İşte Jacques Pervititch haritalarının zamanı aşıp efsane olmasının nedeni sadece tarihi özelliği değil detaylarıydı aynı zamanda.

Pervititch, ayrıntılara özellikle önem veriyordu. Pervititch haritalarında binaları yapı malzemelerine göre farklı renklerle işaretliyor; ahşap çerçeve yapıları sarı; tuğla, taş ya da beton yapılar pembe; taş ve tuğla zeminli ve ahşap çerçeveli yapılar için de sarı ve pembeyi birlikte kullanıyordu. Mavi renk; cam çatıları, havuzları, çeşmeleri, sarnıçları, kuyuları ve denizleri, yeşil ise parkları ve bahçeleri işaret ediyordu. Renklendirmelere eklenen sigortalanacak mülkün yangın risklerini tanımlayan “harfler” de sigortacıları doğru yönlendiriyordu. Elbette itfaiyecileri de.

Pervititch haritalarına bugünün teknolojisinin penceresinden bakıldığında bile o kadar detaylıdırlar ki hayran olmamak mümkün değil. Haritadaki referanslar bir pazar yerinde -çuval, kağıt, çöp vb.- yanabilir malzeme fazlalığından mezarlık boşluklarına, açık hava sinemalarından kumlu plaj alanlarına, Boğaz'da kuvvetli rüzgarların neden olduğu akıntılara kadar birçok işlevsel detay içerir. 

Jacques Pervititch
Jacques Pervititch

Peki Jacques Pervititch kimdir?

Bir dehanın ürünü olan haritaların yaratıcısının hayat hikayesi ilginç. Araştırmacı-yazar Müsemma Sabancıoğlu’nun 2003’te tamamladığı araştırması, Jacques Pervititch ve ailesinin Katolik olduğunu öğrenmesi sonrası ilerliyor. Bu bilgi ve İstanbul'daki Katolik cemaatinin önde gelen araştırmacılarından Rinaldo Marmara’nın da desteğiyle aile kayıtlarına ulaşıyor Sabancıoğlu.

Beyoğlu İstiklal Caddesi'ndeki Sainte Marie Draperis Kilisesi arşivindeki kayıtlara göre Jacques Pervititch’in babası Petar Pervititch, 1839 yılında, bugünkü Hırvatistan’ın Dubrovnik yakınlarındaki Cavtat köyünde doğuyor. İstanbul’da net olmayan bir tarihte ölüyor. Annesi Marianna GuljelmoviÊ de 1846 yılında Cavtat'ta doğuyor ve 1942’de aynı köyde hayata gözlerini kapatıyor. Jacques Pervititch, 17 Şubat 1877 Cavtat doğumlu. Jacques Pervititch’in 1878 Cavtat doğumlu Paula isimli kız kardeşi 1908’de İstanbul’da; doğum tarihi bilinmeyen Auguste 1885’te İstanbul’da, 1887 yılında İstanbul'da doğan Petar (Pierre) Pervititch ise 1926 yılında Dubrovnik'te hayata veda ediyor.

Pervititch ailesinin İstanbul hikayesi, denizci olan baba Petar Pervititch’in, Jacques Pervititch henüz üç yaşındayken karısı, kızı ve diğer iki oğlunu da alıp kente göçmesiyle başlıyor. Hayat devam ediyor ve Auguste, Pierre ve Jacques, Saint Pierre İlkokuluna gidiyor. Üçü de başarılı çocuklar, öyle ki; ardından burslu olarak girdikleri Fransız Saint Joseph'i bitiriyorlar. Hatta Jacques Pervititch, 1894 yılında Saint Joseph'ten üstün başarı ile mezun oluyor.

Sabancıoğlu, Saint Joseph Mezunları Derneği'nin yardımıyla, sonunda arşivlere eriştiğini ve okulda “Pervitich” soyadıyla kayıtlı kişinin Jacques Pervititch olduğunu netleştirdiğini söylüyor. Sabancıoğlu’nun kanıtı ise Pervitich’in okulunun da içinde olduğu Kadıköy Moda'nın 1939 tarihli harita kesitinin, yazar tarafından okula ve arşivine ithaf edilmiş oluşu. Haritacılık eğitimini nereden aldığı bilinmese de yetkinliği nedeniyle üniversite eğitimi almış olma olasılığı yüksek görülüyor. Kendisi mühendislik özellikle de kartografi alanında alanının en iyilerinden.

Jacques Pervititch, İstanbul’da Josephine Drossa ile evleniyor. Marcel 1903, Jeanne 1907 ve Henri 1911’de doğuyor. Pervititch ailesinin küçük oğlu Henri, 1924'te 14 yaşında ölüyor. Pervititch ailesi hakkında üçüncü çocuklarının doğduğu yıldan itibaren 1922'deki ilk Pervititch haritasının basıldığı tarihe kadar kayıt bulunamıyor. Son haritasını çizdiği 1945’te Pervititch ani bir şekilde hayatını kaybediyor.

Aileden geriye kalan yok

Sabancıoğlu iz sürmeyi bırakmıyor ve Sainte Marie Draperis Kilisesi kayıtlarına göre Jacques'ın kızı Jeanne'nin Nazım Kurt adında bir adamla evlendiğini ve Türk vatandaşı olduğunu saptıyor. Araştırma burada tıkanıyor ve Nazım Kurt, ailesi ve çocukları hakkında daha ileri araştırmalar sonuç vermiyor.

Ancak vazgeçmeyen Müsemma Sabancıoğlu, Feriköy Latin Katolik Mezarlığı'ndaki kayıtlara göre Jeanne Pervititch Kurt’un 1961'de İstanbul'da hayatını kaybetmesiyle Pervititch ailesinden geriye kalan olmadığına kanaat getiriyor.

Jacques Pervititch ve ailesine ait olduğunu tespit ettiği Kadıköy Mühürdar’daki bir adrese ulaşıyor Sabancıoğlu. Caddedeki en eski bina hakkında civarın en yaşlı sakininden binanın 1960 yılında vârissiz ölen Ermeni bir çifte ait olduğunu öğreniyor. Yaklaşık iki yıl süren araştırması sırasında, sözde ailenin Yeşilköy'de yazlık bir evi olduğu, Jacques Pervititch’in Güzel Sanatlar Fakültesi’nde ders verdiği, fakülteye topallayarak gittiği gibi birçok temelsiz olduğuna inandığı öyküye de ulaşıyor. Sabancıoğlu, Katolik cemaatinden aileyi tanıyan yaşlı bir bireye ulaşıyor ancak yazık ki görüşme teklifi olumsuz cevap alıyor.

Detaylı, şaşırtıcı ve o günlerden bugünlere yaşamayı başarmış tarihi haritalara imza atan Jacques Pervititch ve ailesi, Feriköy Latin Katolik Mezarlığı'nda ebedi uykuda.

1945 yılındaki vefatına kadar İstanbul’dan kopamayan Pervititch’in zamanı durduran haritaları araştırmacıların başvuru kaynağı, ışığı oluyor hâlâ. Özellikle de restorasyon amaçlı çalışmalarda başvurulan haritalar, kentin hangi noktasında, hangi binanın, hangi malzemeyle yıllara meydan okuduğunu veya zamana yenik düştüğünü bir bir anlatıyor.

Bize de yaptığı işi saygıyla andığımız Jacques Pervititch’e “huzurla uyu” demek düşüyor…

KAYNAKLAR

Müsemma Sabancıoğlu “Jacques Pervititch ve Onun İstanbul Sigorta Haritaları” araştırması.