Araçlarda kamera ve takip sistemi zorunluluğu nedir, kimleri kapsıyor?

Araçlarda kamera ve takip sistemi zorunluluğu nedir, kimleri kapsıyor?

Türkiye’de milyonlarca araç sahibini ilgilendiren yeni düzenleme ile birlikte, araçlarda kamera ve takip sistemi artık zorunlu hale geliyor. Bu uygulama yalnızca trafikte güvenliği artırmayı değil, aynı zamanda suçla mücadelede önemli bir adım olmayı hedefliyor. Peki, hangi araçlarda zorunlu olacak, kameralar nereden alınabilir, fiyatları ne kadar ve kayıtlar nasıl saklanacak? İşte tüm detaylar.

Zorunluluk hangi araçları kapsıyor?

İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan karar doğrultusunda, toplu taşıma ve ticari araçlarda kamera, görüntü kayıt cihazı, araç takip sistemi ve acil durum butonu bulundurmak zorunlu hale geldi.

2023–2025 model araçlar: 1 Ocak 2026 sonrası ilk muayeneden itibaren.

2018–2022 model araçlar: 1 Ocak 2027 sonrası ilk muayeneden itibaren.

2017 ve daha eski araçlar: 1 Ocak 2028 sonrası ilk muayeneden itibaren.

Okul servisleri için geçiş süresi: Mevcut sistemleri uyumlu olan araçlar, 31 Aralık 2027 sonrası muayeneye kadar muaf tutulacak.

Bu süreler dolmadan gerekli donanımı taktırmayan araç sahipleri muayeneden geçemeyecek.

Kameralar nereden alınabilir?

Araç kameraları ve takip sistemleri elektronik marketlerden, teknoloji mağazalarından ve online alışveriş sitelerinden kolayca temin edilebiliyor. Hepsiburada, Trendyol ve Teknosa gibi e-ticaret siteleri geniş bir ürün yelpazesi sunarken, oto aksesuar mağazaları ve yetkili teknik servisler profesyonel montaj desteğiyle satış yapıyor. Ayrıca bazı sigorta şirketleri ve filo yönetim firmaları, zorunluluğu karşılayan paket çözümler sunmaya hazırlanıyor.

Güncel fiyat aralıkları

Piyasadaki fiyatlar model ve özelliklere göre oldukça değişken.

Giriş seviyesi kameralar 800 ile 1.500 TL arasında değişiyor ve genellikle tek lens, Full HD ve temel kayıt özellikleri sunuyor. Orta seviye setlerde fiyatlar 2.500 TL ile 6.000 TL arasında olup ön ve arka kamera, GPS, Wi-Fi ve gece görüşü gibi ek özellikler bulunuyor. Üst seviye ve profesyonel çözümler ise 7.000 TL’den başlayarak 12.500 TL’ye kadar çıkabiliyor. Bu modellerde 4K kayıt, üç kamera desteği, ADAS sürüş asistanı ve bulut depolama gibi ileri teknolojiler öne çıkıyor.

Not: Bu fiyatlar Ağustos 2025 itibarıyla güncel olup alışveriş sitelerinin ortalama satış rakamlarından derlenmiştir.

Kayıtların saklanması ve depolama süreleri

Araç içi kamera sistemlerinde kayıtların saklanması genellikle SD kart veya harici hafıza üzerinden sağlanıyor. Bu da depolama süresini kart kapasitesi ve video çözünürlüğüne bağlı hale getiriyor. Örneğin 32 GB kart ortalama 3–5 gün kayıt saklarken, 64 GB kart 1 haftaya, 128 GB kart ise 2–3 haftaya kadar kayıt alabiliyor. Depolama dolduğunda sistem en eski verilerin üzerine yazıyor ve buna döngüsel kayıt deniyor. Ayrıca G-sensör özelliği sayesinde ani darbe veya kaza anındaki görüntüler kilitleniyor ve silinmeden korunuyor. Yeni nesil cihazlarda bulut depolama desteği de bulunuyor, bu sayede kayıtların uzun süre saklanması ve uzaktan erişim sağlanması mümkün oluyor.

Montaj ve teknik gereksinimler

Kameraların doğru açıyla takılması hem güvenlik hem de yasal uyumluluk açısından kritik öneme sahip. Profesyonel montaj tercih edildiğinde araç elektrik sistemine uygun bağlantılar yapılır, kameraların görüş alanı sürücünün görüşünü engellemeyecek şekilde ayarlanır ve park modu için sabit enerji bağlantısı sağlanır. Bu da sistemin sürekli ve güvenli şekilde çalışmasına imkan tanır.

Yasal ve gizlilik boyutu

Kamera ve takip sistemleri aynı zamanda kişisel veriler açısından da önem taşıyor. Araç içi ve dışı kayıtların paylaşımı veya saklanması Kişisel Verilerin Korunması Kanunu çerçevesinde değerlendiriliyor. Özellikle işverenlerin personel araçlarında bu sistemleri kullanması halinde ek hukuki düzenlemeler gündeme gelebilir. Dolayısıyla araç sahiplerinin yalnızca yasal yükümlülükleri değil, veri gizliliği sorumluluklarını da dikkate alması gerekiyor.

Sigorta ve güvenlik avantajları

Sigorta şirketleri açısından bakıldığında bu sistemler önemli avantajlar sağlıyor. Araç kameraları, kaza sonrası kusur tespitinde büyük kolaylık sağlarken, araç takip sistemleri çalıntı ve gasp olaylarında bulunma süresini hızlandırıyor. Bazı sigorta şirketlerinin, zorunlu hale gelen bu sistemlere sahip araçlara indirim sunması da bekleniyor. Bu yönüyle bakıldığında kamera ve takip sistemleri yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda güvenliğe ve maliyete uzun vadeli bir yatırım olarak değerlendirilebilir.