Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi SBM’nin yayımladığı “2025 Nisan-Haziran Onarım Parça ve Maliyet Raporu” otosanayi alanında yükselen parça ve işçilik maliyetlerine dikkat çekiyor.
Dünyada ve Türkiye’de birçok alanda olduğu gibi otomobil piyasasına da yansıyan maliyet artışları, sigorta sektörünü de dolaylı yoldan etkiliyor. Bu konuyu yakından incelemek isteyen Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) tarafından yayımlanan “2025 Nisan-Haziran Onarım Parça ve Maliyet Raporu” trafik sigortasına dair hem sigortalılar hem de sigorta şirketleri açısından kritik göstergeler sunuyor. Özellikle otomobil sanayi alanında, yükselen parça ve işçilik maliyetleri, zorunlu trafik sigortasının sürdürülebilirliği konusuna da farklı bir bakış açısıyla yaklaşmayı mecbur kılıyor.
Rapora göre araç onarımında kullanılan parça fiyatları yılın ikinci çeyreğinde yüzde 22’ye varan oranda artış gösterdi. Bu yükselişin en büyük etkenleri arasında şunlar geliyor:
- Döviz kurundaki dalgalanmalar,
- Yedek parça tedarik zincirindeki aksamalar,
- Elektrikli ve hibrit araçların onarımındaki teknik zorluklar.

Poliçelere yansıyan gerçek maliyet baskısı
Trafik sigortasında poliçe primleri, sigorta şirketlerinin geçmiş dönem hasar verileri ve olasılık hesapları ile belirleniyor. Ancak tamir maliyetlerindeki bu ani artışlar en başta ortalama hasar maliyetini yukarı çekiyor. Poliçe fiyatlandırma modellerini zorladığı gibi uzun vadede bazı riskli araç gruplarında sigorta yapılabilirliğini de azaltabiliyor. Nitekim SBM raporuna göre aynı dönem içinde ortalama onarım maliyeti 13 bin 400 TL’den 16 bin 200 TL’ye yükselmiş durumda. Bu artış, sigorta şirketlerinin hem rezerv politikalarını hem de teknik kârlılık hesaplarını doğrudan etkiliyor.
Sigorta sektörü açısından bu gibi maliyet artışlarının yönetilebilir kalabilmesi için başvurulan çözüm ortak. Şirketler özellikle büyük hasar frekansının arttığı segmentlerde reasürans desteğine başvuruyor. Reasürans, sigorta şirketlerinin taşıdığı riski küresel ölçekte paylaşmasını sağlıyor ve piyasa istikrarı için kritik rol oynuyor.
Bu noktada öne çıkan konular ise şöyle ele alınabilir:
- Kota reasürans anlaşmaları, yüksek frekanslı küçük hasarları dengelemek amacıyla kullanılır.
- “Stop-loss” reasüranslar, beklenmedik hasar artışlarına karşı “tavan” oluşturur.
- Oto teknik reasürans havuzları, tüm sektör için ortak koruma şemsiyesi sağlar.
Bu modeller finansal dayanıklılığı artırmakla birlikte rekabetçi poliçe fiyatlarının sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor.

Sigortalı tarafına yansıyanlar
Artan maliyetlerin kaçınılmaz sonucu olarak önümüzdeki dönemlerde zorunlu trafik sigortası poliçelerinde bazı gelişmeler yaşanabilir. Prim artışları, onarım merkezleriyle yeni anlaşma modelleri ve tavan fiyatın yeniden değerlendirilmesi gibi adımlar atılabilir. Bununla birlikte tüketiciyi koruyan mekanizmalar arasında yer alan tavan fiyat uygulaması yüz güldürebilir. SBM denetimi, rekabetçi pazar yapısı sayesinde de artışların kontrollü şekilde yansıması öngörüsü de söz konusu.
SBM’nin son raporuna bakıldığında da trafik sigortasının artık sadece riskli sürücü davranışlarına değil aynı zamanda ekonomik ve lojistik dalgalanmalara da bağımlı hale geldiği görülüyor. Sigorta şirketlerinin bu dönemde yapması elzem olan işlemler söz konusu. Öncelikle veriye dayalı fiyatlama sistemlerini güçlendirmeliler. Dinamik reasürans çözümleriyle risk dağılımını çeşitlendirmeliler ve tüketici memnuniyetini düşürmeden hasar yönetimi süreçlerini optimize etmeliler. Tüm bunlar, sürdürülebilir bir trafik sigortası ekosistemi için artık bir tercih olmaktan öte zorunluluk.