Psikosomatik hastalıklar terimini son yıllarda sıkça duysak da hakkında çok fazla bilgiye sahip değiliz. Psikolojik nedenlerin zaman içinde fiziksel hastalıklara yol açması olarak özetlenecek psikosomatik hastalıkların nedenlerini ve tedavisini araştırdık.
Kişinin psikolojik durumunun bozulması sonucunda meydana gelen psikosomatik hastalıkların ilerlemesinde ya da gerilemesinde de yine kişinin ruhsal durumu en önemli etken. Yani psikosomatik hastalıkların iyileşmesi için öncelikle kişilerin ruhsal durumunun iyileşmesi gerekir ve bu son derece önemlidir. Bunun için ilaçlar, terapiler ve çeşitli tedavi yöntemleriyle hastanın sağlığının bütünsel olarak ele alınarak kontrol altına alınması gerekebilir.
Psikosomatik hastalıkların belirtileri nelerdir?
Genel olarak psikosomatik rahatsızlıklar, stres ya da ruhsal sıkıntıların dışa vurumudur. Psikosomatik hastalıklara sahip olan kişiler, fizyolojik şikayetlerden muzdarip olsa da aslında fizyolojik bir hastalıkları bulunmaz. Psikosomatik hastalıklara bağlı olarak gelişen bozuklukların çoğunlukla dört ana gruba ayrılır: Ağrı semptomları, gastrointestinal semptomlar (ağız kuruluğu, tükürük artışı, dudak, dil ve ağızda ağrı, ağız kokusu, asit reflü, odifonaji, disfaji, göğüs ağrısı), cinsel semptomlar ve psödonörolojik semptomlar (denge bozukluğu, yutma güçlüğü, güçsüzlük).
Hangi rahatsızlıklar psikosomatik kökenli olabilir?
Baş ağrısı, karın ağrısı, yoğun endişe hissi, yorgunluk ve halsizlik, denge problemleri, görme ve işitme bozuklukları, ağrılar, cilt hastalıkları, saç dökülmesi ve kas ağrısı gibi rahatsızlıklar psikosomatik kökenli olabilir.
Organlardaki yapısal bozuklukların ruhsal sorunlardan dolayı ortaya çıkması, kısmi psikosomatik hastalıklar arasında yer alır. Mide ve bağırsak ülseri, astım bronşiale, ülseratif kolit, romatoid artrit ve nörodermetit gibi rahatsızlıklar bu gruptadır.
Herhangi bir yapısal bozukluk olmaksızın tamamen psikolojik sebepler yüzünden ortaya çıkan psikosomatik hastalıklar arasında tansiyon problemleri, çarpıntı, hazımsızlık, ishal, reflü, kabızlık gibi mide ve bağırsak hareket bozuklukları; kaşıntı, deri hastalıkları, migren, bedenin uç noktalarında uyuşma, karıncalanma hissi yer alır.
Psikosomatik hastalıkların nedenleri nelerdir?
Psikosomatik hastalıklar kişinin duygusal çatışmalarından ya da travmalardan meydana gelebilir. Fakat bunun yanı sıra kalıtımsal nedenler, yapısal etkenler, erken çocukluk döneminde başlayan bireyleşme gelişimindeki eksiklik gibi nedenler de psikosomatik hastalıkların oluşumuna yol açar. Kişinin aşırı mükemmeliyetçi, hırslı olması, ayrıntılara fazlasıyla takılıp kalması ve işkolik olması bu hastalıklara yol açabilir. Kronik olarak depresyonlu kişiler ya da kronik olarak anksiyeteli kişilerde psikosomatik hastalıklar görülebilir.
Uzman Klinik Psikolog Kübra Güven Dirican, psikosomatik hastalıkların nedenini şöyle açıklıyor: “Yapılan araştırmalar insanların içsel huzursuzluk ve streslerini, yaygın olarak beden yolu ile ifade ettiklerini göstermiştir. Psikosomatik rahatsızlıklar hem ruh sağlığı hem kişinin fiziksel sağlığı ile doğrudan ilgilidir. Kişinin stres ve zorluklar ile başa çıkabilme becerileri kuvvetli ve sağlıklı olmadığında, bedeni bu strese uyum sağlamak için çözüm bulma amaçlı olarak, çeşitli rahatsızlıklar oluşturabilir. Günümüzün en yaygın problemlerinden biri olan stres, sağlıklı seviyeyi geçtiğinde ve sağlıklı kontrol edilemediğinde, psikosomatik rahatsızlıklar oluşabilr. Örneğin, organizma, yoğun strese maruz kaldığında etkilenen ilk organlardan biri mide olur. Strese maruz kalındığında, midedeki asit üretimi hızlanır. Kronik stres durumlarında sürekli asit salgılanması mideye zarar vermeye başlar ve reflü, gastrit gibi hastalıklar doğabilir. Reflünün tedavisinde de stres yönetimi önemli rol almalıdır. Benzer nedenlerle migren, halsizlik ve yutkunma problemleri, yüksek tansiyon, kas ağrıları, egzama, irritabl bağırsak sendromu gibi pek çok hastalık psikosomatik özellikler taşıyabilir.”
Psikosomatik hastalıkların teşhisi
Psikosomatik hastalıklarda belirtiler fizyolojik olarak ortaya çıkar ve bu noktada kişiler, bir doktordan yardım alma arayışına girer. Daha önce psikosomatik hastalıklarla karşılaşan bazı doktorlar hastaya yapılan tahlil ve tetkiklerden sonra durumun psikolojik olduğunu fark edebilir ve hastaya uzman bir psikolog ya da psikiyatriste yönlendirebilir. Fakat bu tür vakalarla sık karşılaşmayan uzman hekimler daha derinlemesine sağlık taramaları yaparak kişinin kaygılarını arttırabilir. Kişi, hastalıklarının psikolojik kökenli olduğunu kabul etmediği takdirde hastalıklar kronikleşebilir ve tedavi süreci uzun sürebilir.
Psikosomatik hastalıklar nasıl tedavi edilir?
Uzman Klinik Psikolog Kübra Güven Dirican, psikosomatik hastalıkların tedavisi sürecinde neler yapılması gerektiğini de şöyle açıklıyor: “Tedavi sürecinde en önemli nokta, kişinin hastalığında psikolojik nedenlerin de olduğunu kabul etmesi ve tedavisinde psikolojik desteğe yer vermesidir. Psikosomatik hastalıkların tedavisinde kullanılan birçok terapi metodu vardır. Bu terapi destekleriyle kişinin stresle başa çıkabilme becerisi kuvvetlenirken, hayata bakışında sağlıklı düşünceler üretebilmesi sağlanır. Genellikle bu konuda eklektik bir tutum izlenir. Uzman bir psikolog hasta ile farklı terapi seansları yapabilir. Günümüzde psikologlar psikosomatik hastalıkların tedavisinde EMDR terapisini kullanır. Kişinin yaşadığı süreç, travmaları, kendisi ile ilgili geliştirdiği negatif tutum ve davranışlar, panik atak, anksiyete bozukluğu ve panik bozukluk gibi psikosomatik hastalıkların tedavisinde EMDR yöntemi oldukça etkilidir.”