Bireyin hayatını kabusa çevirebilen, kendiyle ve toplumla ilişkilerini bozan atelofobi, kişinin herhangi bir eyleminde, fikrinde veya inancında mükemmelliğe ulaşamama korkusu olarak tanımlanıyor.
Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Bölümü'nden emekli Profesör ve Psikiyatr David D. Burns mükemmellikle ilgili olarak şöyle diyor: “Mükemmeli aramaya devam edersen, gerçek olan yanından geçip gidecektir.”
İşte bu sözde de olduğu gibi bazı kişiler, gerçeği kabulden uzak bir hayalin peşine düşüyor ki buna da “mükemmellik” deniyor. Bu kişilerin yaptıkları işin kusursuz olması için büyük çaba gösterdiğine şahit olunabiliyor. Yine böylesine bir çabada olan kişilere göre, bir iş yapılıyorsa hakkıyla yapılmalı; dört dörtlük, kusursuz ve mükemmel olmalı! Ancak kişideki bu düşünce giderek artıyor ve kişinin hayatını sarıp sarmalıyorsa, kişide asla var olmayan “mükemmellik” fantezisine ulaşma hali bir takıntı haline geliyor. Konumuz olan “atelofobi” de mükemmellik takıntısının en uç noktaya ulaştığı, eylemlerde ya da işte mükemmeli yakalayamama konusunda duyulan dehşetengiz korku olarak tanımlanıyor.
Bu fobiye sahip olan birey, herhangi bir eyleminde, fikrinde veya inancında mükemmelliğe ulaşamama korkusu sergiliyor. Bir başka söylemle kusurlu olma korkusu, işleri olabildiğince yetkin bir şekilde yapmak istemenin çok ötesine geçiyor ki bu da ilişkileri bozuyor. Genetik ve öğrenme faktörleriyle şekillendiği düşünülen atelofobi nedeniyle kişinin zaman içinde toplumda bir görev üstlenmesi neredeyse imkansız hale geliyor.
Ulaşılması imkansız bir standart
Mükemmellik takıntısı geliştirmiş bu bireyler bir de atelofobik ise ulaşılması imkansız olan mükemmellik için kişisel ve katı bir standart belirliyor. Bu imkansız kişisel standart nedeniyle kişi, etrafındakiler tarafından zaten çok beğenilen, takdir edilen bir şey ortaya koysa da bunu sürekli olarak iyileştirmeye, yeniden işlemeye çalışabiliyor. Kişinin bu hali hayatın akışına, hızına ters bir durum olduğundan, günlük rutinlere balta vurabiliyor. Kişinin kendini ölçememe korkusu onu kısıtlıyor ve hareketsiz hale getiriyor.
Bu kişiler zihninde mükemmel halde tasarladığı projeleri, gerçek hayatta tamamlayamıyor veya proje bitse dahi ortaya çıkan işin yeterince iyi olmadığı korkusuyla işi bir türlü teslim edemiyor. Bu kişilerde uyaranlara aşırı tepki verme, uykusuzluk ve birkaç dakika bile rahatlayamama yaygın olarak görülebiliyor. Kişide sürekli sinirlilik ve baskı altında hissetme hali neredeyse kişinin karakterine dönüşüyor.
Psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklar
Bu düşünce ve davranış sarmalında mücadele etmeye, var olmaya çalışan kişide sıklıkla, yoğun suçluluk, utanç, kaygı, çökkünlük ve yetersizlik hisleri kendini gösteriyor. Bu duyguların yoğunlaşarak devam etmesi halinde ise kişide, depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik tablolar ya da mide-bağırsak sorunları, cilt rahatsızlıkları, kronik ağrılar gibi fiziksel sıkıntılar ortaya çıkabiliyor.
Fobinin teşhisini bir uzman koymalı
Atelofobi teşhisi koymak için psikolog veya terapistin görüşü alınmalı. Kişi yaygın kabule göre psikoterapi ve bazı ilaçlardan fayda görebiliyor. Terapide mantıksız korkusuyla yüzleştirilmeye çalışılan kişi bu sayede yaşam dengesini yeniden kurabiliyor. Mükemmel olamamanın yaratacağı hüsranın yerini, iyi yapılmış bir iş için başarma duygusunun alması terapinin hedefi oluyor.
Atelofobi Belirtileri
Aşağıda sayılan belirtiler genellikle birden ortaya çıkar, kontrol edilmesi güç olur. Kişiyi bunaltarak korku uyandıran durumlardan kaçınması için aşırı önlemler almaya yönlendirebilir ki bu kaçınmalar paradoksal bir etkiye sebep olabilir. Böylelikle fobi kendisini besler ve daha da büyür. Atelofobinin başlıca belirtileri şöyle sıralanabilir:
- Panik atak tekrarları
- Aşırı terleme
- Nefes darlığı
- Kalp ritminde artış
- Basit bir konuda bile karar verememe, hareketsiz kalma
- Sürekli huzursuz hissetme
- Fiziksel bir sorun yokken sık sık baş dönmesi hissi
- Psikosomatik ağrılar
KUTU 2
Mükemmel olmaya çalışan kişiler neler düşünür
“Kendime en yüksek standartları koymalıyım ve neye mal olursa olsun onlara ulaşmalıyım.”
“Hiç hata yapmazsam sevilirim.”
“Bir işi eğer iyi yapmayacaksam hiç yapmam daha iyi.”
“Yeterince uğraşırsam her işte mükemmel olabilirim.”
“Zayıf olduğum bir konu fark edilir ve görülürse bu benim için büyük utanç sebebi olur.”
“Hedefime ulaşamıyorsam kendimi cezalandırmalıyım.”
“Mükemmeliyetçi yapıma çok şey borçluyum, neden vazgeçeyim ki?”
“Mükemmeliyetçi kişiler başarıya giden yolda her engeli aşmak zorundadır.”
*Bu yazıda geçen ifadeler teşhis ya da tedavi niteliği ya da önerisi taşımamaktadır.