Hangi balığı, nasıl tüketmeli?

Hangi balığı, nasıl tüketmeli?

Balıkçılık açısından en bereketli dönemlerinden biri olan sonbahar mevsimi cömert bir şekilde özlediğimiz balıkları bizimle paylaşıyor. Peki bu dönemde en lezzetli balıklar hangileri? Özel diyetler uygulayanlar en çok hangi balıkları tüketmeli? Diyet programlarının başında hangi balıklara yer vermeliyiz? İşte bu soruların yanıtları! 

“Zayıflamak isteyenlere levrek, kalp hastalarına somon”

Deniz suyu sıcaklığı düştükçe balıkta bulunan Omega-3 yağ asitleri oranı artıyor, haliyle sonbaharda balık tüketimi önem kazanıyor. Uzman Diyetisten Aysen Arıcan Öz’e göre öncelikli dikkat edilmesi gereken, balıkların iç ve liman yakınlarındaki denizlerde ağır metallere maruz kalmamış olması. Peki ama diyet programlarında hangi balıklara yer vermek gerek? Bu sorunun cevabının zayıflama, kilo alma, spor ya da hastalığa göre değiştiğini belirten Öz şöyle devam ediyor: “Balığın boyuna, yağ ve protein içeriğine, fosfor oranına bakarak bir diyet öneri listesi hazırlıyoruz.

Zayıflama diyetlerinde en çok beyaz etli ve az yağlı olan levrek ve çipura gibi balıkları öneriyorum. Kalp ve damar sağlığınız korumak için sardalya, somon gibi yağlı ve Omega-3 açısından zengin balıkları tavsiye ediyorum. Aslında balığın cinsinin yanı sıra pişirme şekli diyetinizi belirliyor. Fırın, ızgara ve buğulama teknikleri ile pişen balıklar değerlerini korur ve kolay sindirim sağlar. Bazı balıklar ise tava yapıldığı zaman lezzetli olur ama böyle durumlarda sıvı yağ mutlaka bir kereye mahsus kullanılmalı ve balık öncesinde iyice unlanıp kurutulmalıdır. Tava yapılan balıkların da mümkünse kabuk kısmı yenmemelidir.”

Balığı kılçığıyla tüketmek kalsiyum alımını artırıyor

Peki herhangi bir sağlık problemi olmayanlar için ideal balık tüketimi ne kadar olmalı? Dünya Sağlık Örgütü’nün yeterli Omega-3 alımı için haftada iki kere 135 gram yağlı balık tüketmeyi önerdiğini söyleyen Öz, ülkemizde sardalye dışındaki balıkların Omega-3 seviyesindeki düşük orana dikkat çekiyor. Kalori hesabı yapanlar içinse şunları aktarıyor: “100 gram yağlı balık yaklaşık 20 gram, yağsız balık ise 10 gram protein içerir. Vücudumuz, içerdiği iyi kaliteli proteinin, yüzde 90-95’inden faydalanır. Bu oran kırmızı etlerde ve diğer beyaz etlerde daha düşüktür. Balıkların yağında doymamış yağ asitleri diğer hayvan yağlarından daha fazladır. Kılçıkları ile birlikte yenildiğinde balık, iyi bir kalsiyum kaynağıdır. Ayrıca A, B1, B2 ve D vitaminleri ile fosfor, çinko, iyot mineralleri açısından da zengin kaynakların başında gelir. Orta yağlı 100 gram balık yaklaşık 150 kalori içerir. Balık yağında bulunan Omega-3 yağ asitlerinin sağlık açısından önemli etkileri yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.”

BAŞLICA EYLÜL AYI BALIKLARI

Palamut: 

Kaynak: Pixabay
Kaynak: Pixabay

Birçok farklı tarifte başrolde oynayan palamudu, dilerseniz tava dilerseniz ızgara dilerseniz de buğulama olarak tüketebilirsiniz. Henüz çok büyümemiş döneminde tava olarak yiyebileceğiniz palamut balığı birkaç gün sonra ızgarada piştiğinde size unutulmaz bir lezzet yaşatacaktır.

İstavrit:

Mineralleri açısından zengin olan istavrit en çok tava olarak tüketildiği zaman lezzetini bize sunuyor.

Kırlangıç:

Buğulaması oldukça lezzetli olan kırlangıç balığını çocukların da severek tüketmesi için çorba olarak pişirebilirsiniz. 

Sardalya:

Yağlı bir balık olan sardalya, ızgara yapılıp vazgeçilmezi roka ile birleştiğinde eşsiz bir lezzet şöleni yaratıyor.

BAŞLICA EKİM AYI BALIKLARI

Lüfer:

Kimine göre balıkların kralı olan lüfer bu ayda artık iyice kendini göstermeye başlıyor. Lezzeti ve yararları açısından oldukça zengin bir balık olan lüfer en çok ızgara şeklinde tüketilir.

Barbun:

Görüntü itibariyle tekire oldukça benzeyen barbun, fırınlandığında ve tavada kızartıldığında lezzetini sizlerle paylaşacaktır. 

Kaynak: Pixabay
Kaynak: Pixabay

Tekir:

Özellikle çocukların en sevdiği balık türleri arasında yer alan ve genellikle tavada kızartılarak tüketilen tekir, Omega 3 ve balık yağı açısından oldukça zengindir.

Eşkina:

Beyaz ve diri etli bir balık olan eşkina birçok pişirme şekline uygun. Levrekle aynı aileden gelen eşkina, ekim sonlarına doğru iyice yağlanmaya başlar. Eşkina balığının başının iki yanında bulunan ve taşa benzetilen sert madde, böbrek rahatsızlıklarında kullanılır.

Levrek:

Oldukça lezzetli olan levrek balığı en çok ızgara ve fırında pişiriliyor. Buğulaması da severek tüketilen levrek balığı içerdiği mineraller açısından birçok rahatsızlığa karşı da savaş açıyor.

BAŞLICA KASIM AYI BALIKLARI 

Uskumru:

İşte karşınızda oldukça bereketli bir balık daha! Birçok hastalığa karşı savaş açmış olan uskumru, ızgara, tava, pilaki şeklinde pişirilebileceği gibi özel soslarla marine edilerek meze olarak da sunulabilir.

Torik:

Yağlı bir balık olan torik, birçok pişirme yöntemine uygun bir balıktır. Doyurucu olma özelliği ile ön plana çıkan roka ile tüketilebilen torik balığı en çok lakerda yapımında kullanılması ile ünlündür.

Pisi:

Fırında ve güveçte pişirmeyi tercih edenler çoğunlukta olsa da tavada kızartılan pisi balığı da bütün lezzetini sizinle paylaşacaktır.