Pandemi sebebiyle evlere kapandık. Bu da hem televizyon hem bilgisayar hem de tablet ve cep telefonu ekranı karşısında daha fazla vakit geçirmemize sebep oldu. Peki, bu süreçte göz sağlığımızı ne kadar düşündük?
Neredeyse bir yıldır evdeyiz. Bir kısmımız zaten evinden çalışıyordu ama hafta sonları uygulanan sokağa çıkma yasağı, EBA’dan ders takip etmek vs. derken, tüm dünya ile birlikte biz de ekran bağımlısı haline geldik. Yine de şu yaşadığımız süreçte ekranlı araçlardan vazgeçmek pek de mümkün görünmüyor. Çocuklar ekran başında ders dinlerken, anne ve baba bilgisayar başında çalışıyor. Akşam olduğunda da kimi bilgisayar başında kimi televizyon başında dinleniyor ama yine ekrana maruz kalıyor. Dolayısıyla ekrana bakmakla ilgili birkaç sorunu birden yaşıyoruz. Bunları da göz kuruluğu, dijital göz yorgunluğu, mavi ışığın gözlerimiz ve vücudumuz üzerindeki etkileri, bilgisayar görme sendromu olarak sıralayabiliriz.
Peki ekranlar, gözlerimize zarar verir mi? Aslında burada önemli olan, tüm ekranların birer mavi ışık kaynağı olması. Teknik ayrıntıları bir yana bırakacak olursak mavi ışık, kısa bir dalga boyu ve yüksek miktarda enerji üretiyor. Bu yüzden sürekli ekran karşısında bulunmak da göz yorgunluğu, göz kuruluğu, bedensel ve zihinsel yorgunluk, baş ağrısı hatta uykusuzluk sebebi olarak biliniyor. Güneş de bir mavi ışık kaynağı! Ancak artık gündüz güneş, akşam da dijital ve ekranlı aletlerimiz sayesinde kesintisiz bir mavi ışık akışı söz konusu.
Ekrana bakmayı bilmek
Ekrana bakarak geçirdiğimiz saatler sonunda hemen hepimiz göz kuruluğundan şikayet ediyoruz. Zaten göz kuruluğu da dünyanın yüzde 5-35’ini tehdit ediyor. İki şekilde yaşanan göz kuruluğunda ya gözyaşı üretimi yetersiz oluyor ya da göz kırpmayı unuttuğumuz için göz küremizin üzerindeki gözyaşı hemen buharlaşıyor. Ekrana bakmakla ilgili göz kuruluğu, ikinci sebepten kaynaklanıyor. Bunun bir tehlikesi daha var: Kuru göz, bakteriyel enfeksiyonlara yatkın hale geliyor.
Dijital göz yorgunluğu ise asıl olarak gün boyu ekrana bakarak çalışanlarda rastlanan bir göz rahatsızlığı. Gerçekte ideal olan, günümüzün yüzde 20’sini ekran karşısında geçirmek ancak dijital teknolojinin hem ofislere hem evlere yayılmasıyla birlikte durum tam tersine işliyor. Bulanık veya çift görmek, gözlerde yanma ve kaşıntı hissi, gözlerde aşırı kuruluk veya sulanma ile ışığa karşı hassasiyet, dijital göz yorgunluğunun belirtileri arasında yer alıyor.
Bilgisayar görme sendromu, son yıllarda sıkça rastlanan bir göz şikayeti. Sebebi de yine bilgisayar ekranı karşısında uzun saatler geçirmek. Nasıl ortaya çıktığını açıklamak için önce şunu belirtmek gerek: Beynimiz, kağıt üzerinde yazılı olan şeye başka karşımızdaki ekranda gördüğümüz şeye farklı tepki veriyor. Çünkü göz kaslarımız her iki duruma da farklı odaklanıyor ve yoruluyor. Bu durum göz kırpma sayımızın azalmasıyla birleşerek bilgisayar görme sendromuna zemin hazırlıyor.
Gözleri korumak mümkün
Ekran karşısında bunca uzun zaman geçirirken, gözlerimizi nasıl koruyacağımız da önemli bir konu haline geliyor. Bunu Yrd. Doç. Dr. Ali Nihat Ofluoğlu’na danıştık, o da konuyu şöyle açıkladı: “Ekran karşısında uzun saatler geçirirken yaşanan en yoğun şikayetler gözde yanma, kaşınma, sulanma ve kuruluk. Bunları önlemek için saat başı ekrana değil uzaklara bakmak yararlı olacaktır. Bunun dışında 15-20 saniyede bir gözleri açıp kapatmak da korneanın ıslanması için önemli. Özellikle okul çocuklarının ekran karşısında ders görmeye başlaması da miyoba sebep oluyor, bu konuda şikayetler artmış durumda. Ekrana uzun süre bakmak görme kaybına sebep olmaz ama gözde spazm gelişmesine sebep olabilir. Gözde ağrıya, kızarıklığa neden olur. Kuruluk ortaya çıkar. Baş ağrısına bile sebep olur. Bunu önlemek için 15-20 dakikada bir yine 15-20 saniye boyunca uzaklara bakmak gerekir. Bu ve diğer ekrana bakmakla ilgili sorunları önlemek için saat başı ayağa kalkmak, derin nefes alıp vücuda oksijen girişini sağlamak, 15-20 dakikada bir arka arkaya 15-20 kez gözleri kırpmak yeterli olacaktır.”
11 saat ekran başındayız
Pandemi nedeniyle günde 11 saati aşan ekran karşısı yaşantımızın gözlerimize verdiği zararı bir de Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Optisyenlik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. İbrahim Şahbaz’a danıştık. Kendisi, belirtileriyle birlikte uzun saatler ekran karşısında geçen yaşantımızın gözlerimize verdiği zararı ve alınması gereken önlemleri anlattı:
“Normalde insanlarda dakikada göz kırpma sayısı 20 civarındayken bu sayı bilgisayar, cep telefonu gibi cihazların kullanımında 5-10 arasına kadar düşer. Bu durum ise gözyaşının hızlı buharlaşmasına ve dolayısı ile göz kuruluğuna sebep olur.
Göz kuruluğu için yapılması gereken, zaman zaman bilinçli göz kırpmak ve gözlerimizi ekrandan uzaklaştırmaktır. Çocuklara 15-20 dakika ara ile ekranlı cihazlar kullandırılmalı ve zaman zaman dikkatlerinin başka tarafa yönlendirilmesi gerekmektedir. Göz kırpmasını sağlamak da kuruluktan korunma için faydalıdır. Şehir ortamındaki daha büyük öğrenciler en büyük kuru göz risk faktörlerine ve prevalansına sahiplerdir. Akıllı telefon kullanımı sona erdiğinde, kuru göz belirti ve semptomları sona ermektedir.
Gerek göz kuruluğu gerekse mavi ışık maruziyeti her yaş grubunda göz sağlığını olumsuz yönde etkiler. Ultraviyole radyasyon gibi, görünür ışık spektrumunda en kısa dalga boyuna ve en yüksek enerjiye sahip görünür mavi ışığın hem bir takım faydaları, hem de bazı zararları vardır. Başlıca mavi ışık kaynağı güneş ışınlarıdır ve gün ışığında açık havada olmak çoğumuzun mavi ışığa en fazla maruz kalma şeklidir. Ancak floresan ve LED aydınlatma ve düz ekran televizyonlar da dahil olmak üzere birçok teknolojik aydınlanma ve elektronik cihazda mavi ışık kaynağı vardır. En önemlisi bilgisayarların, dizüstü bilgisayarların, akıllı telefonların ve diğer dijital cihazların ekranları önemli miktarda mavi ışık yayar. İnsanların bu cihazları kullanarak harcadıkları zaman ve ekranların yüze yakınlığı mavi ışığın göz sağlığı üzerindeki etkileri hakkında endişelendirmektedir.
Yetişkin insan gözünün kornea ve mercek gibi ön yapıları, gözdeki doğal filtrasyonu sağlar ve güneş gözlüğü takmasanız bile güneşten gelen UV radyasyonunun yüzde birinden daha azı retinaya ulaşır. Diğer yandan neredeyse tüm görünür mavi ışık kornea ve merceğin içinden geçer ve retinaya ulaşır. Laboratuvar çalışmaları ise mavi ışığa çok fazla maruz kalmanın retinadaki ışığa duyarlı hücrelere zarar verebileceğini göstermiştir. Bu, kalıcı görme kaybına yol açabilen makula (sarı nokta) dejenerasyonunu andıran değişikliklere neden olabilir.”
Dijital göz yorgunluğu
“Mavi ışık dijital göz yorgunluğunun da esas nedenidir. Önemli miktarda mavi ışık yayan bilgisayar ekranlarına ve diğer dijital cihazlara baktığınızda, bu odaklanmamış görsel ‘gürültü’, kontrastı azaltır ve dijital göz yorgunluğuna sebep olur. Dolayısıyla, sarı renkli cama sahip bilgisayar gözlükleri dijital cihazlara uzun süre bakarken konforu artırabilir. Ayrıca mavi ışık vücudun doğal uyku/uyanıklık döngüsü olan sirkadiyen ritmin düzenlenmesinde çok önemli. Gündüz saatlerinde mavi ışığa maruz kalmak, sağlıklı bir sirkadiyen ritmin korunmasına yardımcı olur. Ancak gece geç saatlerde çok fazla mavi ışık bu döngüyü bozabilir ve potansiyel olarak uykusuz gecelere ve gündüz yorgunluğuna neden olabilir. Telefonunuzu özellikle mesajlaşma, e-posta ve internette gezinme için çok fazla kullanıyorsanız, mavi ışık maruziyetini azaltmanın uygun bir yolu mavi ışık filtresi kullanmaktır.
Toplumun yüzde 80'i bilgisayar, akıllı telefon ve diğer dijital cihazları kullanırken kuru, tahriş olmuş gözler, bulanık görme, göz yorgunluğu ve baş ağrısı gibi dijital göz yorgunluğu semptomları yaşıyor. Göz yorgunluğu ve diğer bilgisayar görüş sendromu semptomları sadece yetişkinlerde görülmez. Uzun süreli bilgisayar kullanımı çocukların gözlerini strese sokabilir ve normal görme gelişimini etkileyebilir. Siz veya çocuğunuz bir bilgisayar ekranının önünde günde iki saatten fazla zaman harcarsanız, muhtemelen belirli bir dereceye kadar bilgisayar görüş sendromu yaşarsınız. Bu sendrom aşağıdaki semptomları içerir:
● Baş ağrısı
● Odak kaybı
● Gözlerde yanma
● Gözlerde yorulma
● Gözlerde kızarıklık
● Çift görme
● Göz seğirmesi
● Bulanık görme
● Boyun ve omuz ağrısı
Odaklanma kasları esnedikçe göz yorgunluğu artıyor
“Ekran göz yorgunluğu ve bilgisayar görüş sendromu, gözlerimizin ve beynimizin bilgisayar ekranındaki karakterlere, kağıt üzerindeki karakterlere kıyasla farklı tepki vermesinden kaynaklanır. Gözlerimiz, sınırları iyi bir şekilde belirlenmiş yoğun siyah karakterlere sahip kağıt üzerindeki materyale odaklanma konusunda çok az sorun yaşar. Ancak bilgisayar ekranındaki karakterler aynı kontrast ve netlik derecesine sahip değildir. Bu da gözlerimizin uzun süre odaklanmasını güçleştirir ve gözler ‘konaklama dinlenme noktası’ veya KDN olarak adlandırılan daha düşük bir odaklama seviyesine geçmek ister. Gözlerimiz istemsizce KDN'ye doğru ilerler ve ardından ekrana yeniden odaklanmak için zorlanır. Gözlerdeki odaklanma kaslarının bu şekilde sürekli olarak esnemesi, bilgisayar kullanırken ve sonrasında yaygın olarak ortaya çıkan bir göz yorgunluğu yaratır.
Sonuç olarak çocuklarda ekranlı araç kullanımını azaltmak ve zaman zaman ekrandan uzaklaşmasını sağlamak önemlidir. Sık sık bilinçli olarak göz kırpmak da göz kuruluğunda etkili olabilir. Suni gözyaşı kullanımı da bu semptomların düzelmesinde yardımcı göz damlalarıdır. Ayrıca gözlüklerde mavi filtreli gözlük camı kullanımı da ekrana bağlı göz yorgunluğunu engellemeye yardımcı olabilir. Esas olarak ekranlı araçların kullanımında, sık göz kırpma ve zaman zaman ekrandan gözlerin uzaklaştırılması ve özellikle mümkün ise ekranlı araçlar ile geçirilen zamanı azaltmak göz sağlığının korunmasında esas tedbirlerdir.”