Aklınıza harika bir iş fikri geldi ve tüm engelleri aşıp planlarınızı gerçekleştirebileceğiniz aşamaya geldiniz. İşte şimdi işin en zor kısımlarından biriyle karşı karşıyasınız: İsim bulmak. Şirketinizin ismi sizi, markanızı, felsefenizi ve daha birçok şeyi temsil edecek, muhtemelen işiniz devam ettiği sürece değiştiremeyeceğiniz bir simge olacak. Bu noktada özellikle iş dünyasından bazı tavsiyelere kulak kabartmaya ne dersiniz?
1. Seçtiğiniz ismin kolay okunmasına ve yazılmasına dikkat edin
İnsanlar isminizi nasıl okuyacaklarını bilmiyorsa söylememeyi tercih edebilir ve başka bir marka ile aranızda seçim yapmak gerektiğinde elenen siz olursunuz. Özellikle internet çağında isminizin kolay anlaşılır ve dolayısıyla nasıl yazıldığına dair muallakta bırakmayan cinsten olması gerekir. İnternet aramalarında isminizin yanlış yazılması, markanızın bulunamamasına veya müşterinin yanlış sayfaya gitmesine yol açabilir. Unutmayın ki özellikle yeni, bilinmeyen markalar için müşterinin ayıracağı süre çok kısa olacaktır. Yanlış veya bulunamayan bir internet sayfası birçok internet kullanıcısı için sıradaki konuya geçmek anlamına gelir.
2. İsminiz, sizi uzun vadede kısıtlamayacak bir kavram olsun
Richard Harroch Forbes’taki bir yazısında buna örnek olarak, Amazon markasını gösteriyor. Bilindiği üzere Amazon ilk başta çevrimiçi bir kitap satış sitesi olarak hayata geçirilmişti. Seçtikleri isim sayesinde iş içeriklerini istedikleri gibi genişletme avantajları oldu. Eğer isimleri direkt olarak kitap satışına gönderme yapan bir kavram olsaydı, Amazon başlangıç marka ismini koruyamayacaktı.
3. Kontrol… Kontrol… Kontrol...
Bir isme kesin olarak karar vermeden önce yapmanız gereken en önemli şey elbette o ismin daha önce kullanılıp kullanılmadığına bakmaktır. Eğer kullanıldıysa hangi sektörde olduğunu tespit etmek, sizi bir çıkar çatışması veya patent sorunundan kurtaracaktır. Aynı noktadan hareketle istediğiniz ismin web sitesi adresi ve sosyal medya hesaplarının alınmamış olduğundan da emin olun.
4. Fikir alın ama çok da fazla değil!
İsim arayışı içindeyken çok fazla kişiye danışmak, size kafa karışıklığından başka bir şey kazandırmaz. Bunun yerine içinize sinen birkaç aday ismi, fikrine ve deneyimine güvendiğiniz az sayıda tanıdığınıza danışarak bir kamuoyu yoklaması yapabilirsiniz.
5. Havalı bir isim olsun
Harroch’un orijinal tavsiyelerinden biri de şöyle: “Çalışanlarınız iş yerlerinin ismini söylemekten gurur duysun”. Markanızın hoş ve kolay akılda kalan bir adı olursa insanlar bu ismi daha çok telaffuz edecektir. Ve bundan daha iyi bir reklam olamaz.
6. Esprili isimler seçerken dikkat edin
Genellikle esprili isimler sevilir ve akılda kalıcıdır ama espri anlayışının çok göreceli bir şey olduğunu da aklınızdan çıkarmayın. Böyle bir isim seçmek istediğinizde, yine çevrenizden, sağduyusuna güvendiniz kişilerden fikir almanızda fayda var.
7. Popüler kültürden uzak durun
Bulduğunuz ismin çok yeni ve güncel bir trendden esinlenmesi, uzun vadede anlamını yitirmesine ve miadını doldurmasına yol açabilir. Örneğin açacağınız dükkan için çok sevilen bir diziden esinlenerek seçtiğiniz isim, beş sene sonra dizi yayından kalkıp çoktan unutulduğunda bütün esprisini yitirebilir.
8. Uzun isimler dezavantajlı
Fortune dergisinden Zwilling’e göre, kısa isimler her zaman uzunlara tercih edilmelidir. Mümkünse iki heceli ve alfabetik sıralamada çok geride kalmayacak bir isim, markanızın için avantaj olabilir.
9. Markanızın ismini söylerken mutlu olun
Son olarak yine Harroch’un listesine göre seçtiğiniz ismin yüzde 100 içinize sindiğinden ve sizi mutlu ettiğinden emin olun. İşinizle ilgili konuşurken kararınızdan çok emin olduğunuz bir ismi telaffuz ettiğinizde, karşı tarafta güçlü bir ilk intiba ve güven duygusu uyandırırsınız. Aksi bir durumda ise isimle ilgili duyduğunuz en ufak bir sıkıntı, mutlaka bir şekilde potansiyel yatırımcınızın veya müşterinizin algısında olumsuzluk yaratır.