Avrupa’da kentleri daha sağlıklı, temiz ve yaşanabilir kılmayı amaçlayan geniş cadde ve bulvarların açılmasını, yeşil alanların artırılmasını kapsayan kentsel yenileme projeleri 1900’lerin öncesinde ortaya çıkan toplumsal hareketlerle başladı. Bizde ise 1950’lerde Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerimizin yoğun göç alması, konut ihtiyaçlarının karşılanamayarak gecekondulaşmanın ortaya çıkması 1980’lerde dönüşüm kavramını ortaya çıkardı.
Elbette deprem riskinden görece uzak olan Avrupa’nın kültürel ve sosyal modernist şehirleşme dönüşümlerinden farklı olarak ülkemizde gecekondulaşma ve sonrasında deprem kaynaklı ıslah projeleri ön aldı. Benim de sigortacı sıfatıyla yer aldığım Ankara “Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi”, ülkemizin gece kondu bazlı ilk derli toplu kentsel dönüşüm projesi örneği oldu.
1999 yılı Gölcük ve Düzce depremlerinden sonra, ilk afet amaçlı kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. 2005 yılında Başbakanlık Proje Uygulama Biriminin önderliğinde bizim de katıldığımız çalışmalar* sonrasında Belediye Kanununun 73. maddesindeki değişiklik ve 5366 sayılı Kanunun çıkarılması ile başlayan deprem amaçlı kentsel dönüşüm çalışmaları yeterince başarılı olamamış ve küllenen deprem farkındalığı, 2011 yılındaki Van Depremi ile yeniden tetiklenmiştir. 2012 yılında özel ve farklı bir kanun ihtiyacı iyiden iyiye artmış bu farkındalıkla Mayıs 2012 de 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun” çıkarılmıştır.
Bu kanunun esas amacı, 1959 dan bu yana yürürlükte olan 7269 sayılı Kanundan farklı olarak “afet gerçekleşen bölgelerdeki yarayı sarmak” yerine “ülkemizi bütünüyle bir afet bölgesi olarak görüp yara almayı en baştan önlemek” olmuştur.
Detaylara sonraki yazılarımızda devam etmek üzere bugün en üst düzeyde ülke gündemimizde yer alan “Kentsel Dönüşüm” konusunun sağlıklı ilerlemesi için en önemli bileşenlerden birisi olarak son yıllarda bıkmadan anlattığımız “Bina Tamamlama Sigortası”na geçelim. 2013 yılında ilk kez 6502 Sayılı tüketici kanunuyla mevzuatımıza giren Bina Tamamlama Sigortası, 10 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “6306 sayılı Kanun”da yapılan değişiklikle bu defa da kentsel dönüşümle birlikte anıldı.
Böylelikle hem topraktan ya da maketten satış olarak bilinen ön ödemeli konut satışları hem de kentsel dönüşüm uygulamaları için bina tamamlama sigortası idarelerce aranan ve kabul edilen bir teminat olurken konut sahibi olmaya çalışan lehdarları da bina ya da projelerin müteahhitler tarafından başlanmaması, yarım bırakılması gibi olası risklere karşı güvence altına alacaktı. Ancak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kendi mevzuatına atıf yapan bir “Genel Şart“ yayımlanmadığı gerekçesi ile bu alanda düzenlenen poliçelerin geri çevrilmesine neden oldu.
Konu bu kadar önemli ve gündemdeyken ve ilk kez üzerinde her türlü istişare ve mutabakat taraflarca sağlanmışken, hemen hızlıca alınması gereken aksiyonlar şunlardır;
1. Çevre Bakanlığının onay verdiği Genel Şart Değişikliği, Genelge ve Matbu Teminat Senedi Formu’nun SEDDK tarafından yayımlanması
2. Bina Tamamlama Sigortası ile Kefalet Sigortası poliçelerine, bunlara bağlı olarak tesis edilen rehin, ipotek ve benzeri her türlü teminat işlemlerine ilişkin vergi ve harç istisnasının getirilmesi
*QBlog yada gesid.net/Yapisigorta.doc üzerinden ulaşabilirisiniz.