“Üç kuşağa ayakkabı yapıyoruz”

“Üç kuşağa ayakkabı yapıyoruz”

Hemen her şeyin artık otomasyonla üretildiği günümüzde el işçiliği hem azalan hem de azaldıkça kıymetlenen bir meziyet. 40 yılı aşkın süredir ayakkabıya elleriyle hayat veren Arif Özsoy da bu meziyete sahip ustalardan. 

Beyoğlu Kocaağa Sokak’taki tarihi Bali Apartmanı’nda üretimine yedi yıldır devam ediyor İpek Kundura. Daha önce 30 yıldan fazla süredir Beyoğlu Abdullah Sokak’ta hizmet veren bu mütevazı atölye, üç ortakla kurulup başlamış iş hayatına. Ancak zaman içinde ortaklık dağılınca Arif Usta yola tek başına devam etmiş. Tam da o sıralarda gümrükçülük işini bırakan oğlu Tayfun Özsoy, baba mesleğini sürdürmek için kolları sıvamış. Yaklaşık 10 yıldır mesleğini oğluna devretmenin verdiği gönül rahatlığını yaşayan 68 yaşındaki Arif Usta, artık sadece model çizip şeflik yapıyor. Biz de onu atölyesinde ziyaret ettik ve yarım asırdır gönül verdiği mesleğinin hikayesini konuştuk.

Kunduracılığa nasıl başladınız?

İstanbul Yeşilköy’de doğdum. İlk mektebi bitirdikten sonra da Yeşilköy’deki ısmarlamacıların yanında mesleğe ilk adımımı attım. 1966 yılında Beyazıt’ta çıraklık yapmaya başladım. Sonrasında bir ara ufkumu genişletmek için Zürih’e gittim, bir ortopedik ayakkabı firmasında çalıştım ama o çalışma modeli bana göre değildi, geri döndüm. 1979’dan beri de atölyecilik -bu yaptığımız işe aslında atölyecilik denir- yapıyorum. 

Arif Özsoy, 1979’dan beri kundura atölyeciliği yapıyor.
Arif Özsoy, 1979’dan beri kundura atölyeciliği yapıyor.

Kundura atölyeciliği ne zaman azalmaya başladı?

Genelini bilmem ama Beyoğlu’nda zamanında çok ayakkabı atölyesi vardı. Birçoğu Merter’e taşınıp seri üretime başladı. O sıra Rus piyasası patlak vermişti. İşin özeti, birçoğu canlı paraya yöneldi. Şimdilerde ise fabrikasyon ürünler artık Türkiye’ye fazla geliyor. İhtiyaçtan fazla üretim oldu. Gün sonunda onlar da ben de durgunluk yaşıyoruz.

Peki bu mevsimlik ayakkabılar arasında hangi modeller var?

Kösele klasik model ayakkabı ve bot yapıyoruz. Ayrıca swing dans ayakkabısı yapıyoruz son zamanlarda. Ismarlama mantığıyla çalışıyoruz yani. Dans tarafındaki üretim atölyeyi geçindirecek düzeyde değil ama katkısı oluyor elbette. Ayakkabıyı giydirerek ölçü alıyoruz, ayağa özel hazırlıyoruz. Hatta modelini, kullanılacak deriyi müşteri kendisi seçiyor. Hiç suni malzeme kullanmıyoruz. Sadece dans için değil günlük kullanım ayakkabılarda da bu şekilde çalışıyoruz.

Ayda kaç ayakkabı üretiyorsunuz?

Tamamen el işçiliği olduğu için ayda ortalama 400 çift kadar üretebiliyoruz. Fabrikasyon ürünlerin 400’ü neredeyse iki saatte üretiliyor. 

Swing dans ayakkabısı
Swing dans ayakkabısı

“İŞ YAPABİLİYORSAK BİLİN Kİ KENDİ HÜNERİMİZDEN”

Bu 40 yıla yakın süreçte ayakkabı endüstrisi de farklı bir boyuta geçti. Maliyeti düşük seri üretim ayakkabıların artması sizin işinizi nasıl etkiledi?

Fabrikasyon dediğimiz ve deri olmayan hazır taban ayakkabılar, daha ucuza mal edilip ucuza satıldığı için piyasayı etkiliyor tabii. Ancak biz zaten kışlık ayakkabı üretmiyoruz, kösele ayakkabılar bizimki. İlkbahar, yaz ve sonbahara hitap ettiğimiz için kış ayları bizde hep durgun geçiyor. Diğer mevsimlerde de bizim alıcımız, organik ayakkabı isteyenler oluyor. Biz ağırlıklı satışı, uzun yıllardır çalıştığımız mağazalara (Hayko, Bülent Kundura, Ömer Kundura, Şengül Kundura, Konya gibi) yapıyoruz. Onun dışında 30 yıldır bizi bilen müdavimler ya da yeni duyanlar geliyor. Biz iş yapabiliyorsak bilin ki kendi hünerimizden.

Kaç kişi çalışıyor bu atölyede? Hepsi sizin yetiştirdiğiniz ustalar mı?

Yedi kişiyiz. Bizde yetişen de var, başka yerde yetişip gelen de. Ama son yıllarda artık eleman yetişmiyor maalesef. Yeni neslin neredeyse hepsi üniversite mezunu. Bizim mesleğe ortaokul döneminde girilmesi lazım ki öğrenilebilsin. Öte yandan gençler bu işin kazancını da beğenmiyor. Bir de tabii her şeyin makineyle yapılması gerçeği de var. Bugün üniversite mezunu fazla ama zanaatkar çok az. 

İpek Kundura’da işinin ehli ustalar iş başında!
İpek Kundura’da işinin ehli ustalar iş başında!

Siz de hâlâ ayakkabı yapıyor musunuz?

Ayakkabının saya dikimi hariç her şeyini yapabilirim ama artık sadece şeflik ya da modelleme işlerini yapıyorum. Yazları birkaç kaytarsam da düzenli olarak geliyorum. Sağlığım el verdikçe de gelmeye devam edeceğim. Üç buçuk yıllık tedavinin ardından yakın zamanda kanseri yendim. Bu süreçte işimle uğraşmak bana güç verdi. Aksi halde insan kendini her şeyden çekip oturursa kendini dinliyor ve hastalıktan uzaklaşamıyor.

Modelleri inceleyince dönem ayakkabıları yaptığınızı görmek zor değil. Film veya dizilere ayakkabı yaptınız mı hiç?

Zülfü Livaneli’nin Veda filminden beri filmler için çok sayıda ayakkabı yaptık. Cem Yılmaz’ın filmleri/reklamları, dizilerden Mor Menekşeler ve Tozlu Yollar, Mahsun Kırmızıgül’ün Mucize film serileri, Çiçero filmi ilk aklıma gelenler. Ancak şu sıra dönem filmleri ya da dizileri biraz azaldığı için pek iş gelmiyor. Bize yapımların kostümcüleri geliyor ve kostüme uygun ayakkabı yaptırıyor. Sanat dünyasıyla ilişkimiz de uzun soluklu. Mesela Selda Alkor’a 25 yıl ayakkabı yaptım. 

Ayakkabılar eski usul ahşap kalıplarla üretiliyor.
Ayakkabılar eski usul ahşap kalıplarla üretiliyor.

Modelleriniz en çok hangi tarza hitap ediyor? Alıcıların belli bir yaş aralığı var mı?

Her yaşa hitap ediyoruz çünkü bu modeller belli aralıklarla moda oluyor. Bizim modelleri anneanne ayakkabısı bulan 60 yaşında müşteri de oluyor, modaya uygun bulan 20’li yaşlarında müşteri de...

En eski müşteriniz kaç yıl yıldır sizden alışveriş yapıyor?

Çalıştığım mağazalarda 25 yıldır süregelenler var. Perakende de üç kuşağı bulduk diyebilirim. Bir müşterim var kendisine ayakkabı yaptım, kızına yaptım, şimdi de torunu için ayakkabı yapıyorum. 

Atölyenin odaları, ayakkabının yapım aşamasına göre ayrılmış.
Atölyenin odaları, ayakkabının yapım aşamasına göre ayrılmış.

İşin ustasını bulmuşken sormamak olmaz; ayakkabının uzun ömürlü olması için nasıl bakım yapmak lazım?

Deri ayakkabıya hele ki kadın ayakkabısı ise boya yapılmaz, sadece cila uygulanır. Elde yapılmış deri bir ayakkabının değerli olduğunu unutmamak lazım, hoyrat kullanmaya gelmez. Sokak ayakkabısında sıcak tutanı tercih edenler bilsin ki sıcak astar dediğimiz suni malzeme kullanılır onda. Organik ayakkabı ayağı soğuk tutar ama sağlıklı olanı budur.

Çoğu kişinin yaptığı bir başka hata da ayakkabıyı kalorifer peteği gibi sıcak yerlerde bırakmak. Sıcak ayakkabıyı kavurur, giyilmeden deforme olur. O yüzden serin yerde muhafaza etmek gerekir. Diyelim ki yağmura yakalandınız ve deri ayakkabınız ıslandı, toplanmaması için içine bez ya da gazete kağıdı sıkıştırıp serin yerde kendi kendine kurumaya bırakmalısınız.