Son zamanların en sevilen tatlılarından biri olan trileçe, hafif bir tatlı olması sebebiyle sofraların vazgeçilmezi. Her ne kadar ülkemize Balkanlar’dan gelmiş olsa da aslen geleneksel bir Latin Amerika tatlısıdır.
Trileçenin tarihi
Ülkemize Balkan ülkelerinden gelen birçok insan tarafından bilinen ve severek tüketilen trileçe, dilimize Arnavutça versiyonu olan “Trileqe”den girdi. Ancak tatlı aslında Latin Amerika’nın yerel tatlarından biri. İlk olarak 19’uncu yüzyılda Meksika’dan tüm Latin Amerika ülkelerine yayılan bu tatlının Nikaragua’dan da koloni döneminde tüm Avrupa’ya yayıldığı söyleniyor. “Tres leches” yani üç süt anlamına gelen tatlı, keçi, inek ve manda sütünden yapılıyor.
Bizde nasıl ünlü oldu?
Trileçenin ülkemizde ünlü olmasından önce aslında Balkanlar’a nasıl geldiğini anlamak gerekiyor. 2018 yılında Hürriyet gazetesinde yer alan bir habere göre trileçe, 2015 yılında ülkemizde popülerleşti. Yukarıda bahsedilen hikayelerin yanı sıra trileçenin bu kadar sevilmesinin bir diğer sebebi, Arnavutluk’ta Latin Amerika dizilerinin çok fazla izlenmesi ve yerel şeflerin trileçeyi kendi mutfaklarına sokması. Trileçe, Latin Amerika versiyonunda yoğunlaştırılmış süt ve buharlaştırılmış süt gibi Balkanlar ve ülkemiz coğrafyasında çok fazla tercih edilmeyen süt ürünleriyle yapılsa da, Balkanlar’da tam anlamıyla inek, manda ve keçi sütünden yapılıyor.
Trileçe nasıl yapılır?
Trileçeden bu kadar bahsetmişken tarifini vermeden olmaz. Pastane ya da tatlıcıdan alınmış gibi bir trileçe yemek istiyorsanız aşağıdaki tarifi uygulayabilirsiniz:
- Beş adet yumurtanın sarısını ve beyazlarını ayırın.
- Yumurta akı ve toz şekeri karıştırma kabına alın ve önce yavaşça daha sonra hızlıca karıştırın ve köpük köpük olmasını sağlayın.
- Üzerine yumurta sarısı ekleyin ve karıştırmaya devam edin.
- Un, kabartma tozu, vanilya ve karbonat ekleyerek çırpın.
- Altına yağlı kağıt serilmiş büyük bir borcama karışımı boşaltın.
- Trileçenin özelliklerinden biri kekinin kabarcıklı olması. Bu yüzden borcamı birkaç kez zemine vurarak kabarcık oluşmasını sağlayın.
- Önceden 170 derecede ısıttığınız fırında karışımı 35 ila 40 dakika arası pişirin.
- Üstündeki karamel sos için toz şekeri bir tavaya alın ve ara sıra karıştırarak eritin.
- Şeker eridikten sonra üzerine tereyağı ve krema ekleyin. Kısık ateşte karıştırtıktan sonra soğuması için bekletin.
- Pişen keki ters çevirerek altındaki yağlı kağıdı çıkarın.
- Üzerine bir litre soğuk süt gezdirin. Yarım saat kadar dolapta dinlendirdikten sonra karamel sos dökün.
En iyi trileçeyi nerede yerim?
Türkiye’nin birçok yerinde trileçe yiyebilirsiniz ancak aşağıda sıraladığımız mekânlar süt tatlılarıyla ünlü olduğu gibi trileçesiyle de öne çıkıyor.
Sütçüoğlu, Bakırköy
1964 yılında Alibeköy’de süt ve süt ürünleri satılan bir dükkan olarak hayatına başlayan Sütçüoğlu, 1970’li yıllardan itibaren sütlü tatlıların vazgeçilmezi oldu. Bakırköy’de açılan dükkanına trileçeyi eklemesiyle de İstanbul genelinde daha da bilinir oldu.
Baltepe, Fatih
Trileçenin İstanbul’da ilk kez satıldığı yerlerden biri Baltepe. Baltepe’nin günümüzdeki sahibi Osman Usta’nın babasının Makedonya’da yedikten sonra beğenerek Türkiye’ye getirdiği trileçe burada çikolatalı bile servis ediliyor.
Rumeli Trileçe, Karaköy
Rumeli Trileçe İstanbul’un tarihi semtlerinden biri olan Karaköy’de yer alıyor. Aslında bildiğiniz esnaf tatlıcısı olan Rumeli Trileçe’de, tiramisu, profiterol ve börek de bulabilirsiniz. İstanbul’un en iyi trileçelerinden birini burada yiyeceğinizin garantisini de veriyorlar.
Üsküp Simit & Poğaça, Bayrampaşa
İstanbul’daki Balkan göçmeni nüfusunun yoğun olduğu Bayrampaşa’da en iyi Balkan lezzetlerini bulabileceğiniz pastane burası. Trileçenin yanı sıra kaymaçina ve Arnavut böreğini burada yiyebilirsiniz.