Organik pazar ne kadar organik?

Organik pazar ne kadar organik?

Markette de pazarda da gıda sektörü kelimenin tam anlamıyla ikiye bölündü: Organik olanlar ve olmayanlar… 

İyi ama organik olanı diğerinden nasıl ayırt edeceğiz? Bu sorunun yanıtı almak için İstanbul Şişli'de 11 yıldır her cumartesi kurulan organik pazarda alıyoruz soluğu. Pazarı organize eden Buğday Derneği Başkanı Leyla Ünlübay'la konuşuyoruz. 

Organik beslenmenin moda olduğu bir dönemdeyiz. Gerçekten bir farkındalık oluştu mu?

Şişli'deki pazar Türkiye'nin ilk ve en büyük organik pazarı. 250 tezgahta, 70 üretici satış yapıyor. 300 ürün çeşidi var. Modayı aştık. Evet moda olduğu için insanlar ilgi gösteriyorlardı ama artık organik olmayan gıdayı yemek istemediklerine karar verdiler. Çünkü temiz gıdayla ilgili bir fikirleri oluştu. Projemizin amacı da sağlıklı beslenmek isteyen insanlara temiz yiyecek ulaştırmaktı. Üreticiden tüketiciye kolay ve ucuz şekilde organik gıdayı ulaştırma hedefimize ulaştık. 

Buğday Derneği Başkanı Leyla Ünlübay
Buğday Derneği Başkanı Leyla Ünlübay

Bütün ürünlerin organik olup olmadığını nasıl anlıyorsunuz?

Üreticilerin ürün yetiştirdikleri bütün tarlalar denetleniyor. Sertifikaları olmak zorunda. Bu sertifikaları birebir kontrol ediyoruz. Sertifikasyon kurumları Tarım Bakanlığı'na bağlı çalışıyor. Denetim mekanizmasına dahil olmadan burada satış yapamıyorlar.

Peki kime göre, neye göre organik?

Doğallık çok göreceli bir kavram. Ekolojik karşılığı ise organik yani herhangi bir kimyasalla ilişiği olmadığı, analizler sonucunda test edilmiş demek. Denetlenmiş, onaylanmış ve sertifika almış ürün demek. Dolayısıyla buradan alışveriş yapanlar, ürünlerin tohumdan hasada oradan da soframıza gelene kadar hiçbir kimyasal girdi kullanılmadan üretildiğinden emin oluyor.

Diyelim ki ürün yetiştirilirken kimyasal kullanılmadı. Peki tohumdan nasıl emin olabiliyoruz? Sertifika bunu da kapsıyor mu?

Zaten tohumun da organik olması gerekiyor. GDO'lu tohuma kesinlikle izin verilmiyor. Organik tarımda da üreticinin ilaçlama yapması yasak. Organik bitkisel bazlı karışımlar ya da sarımsak suyu gibi doğal mücadele yöntemlerini kullanılıyor. Tohum, hasat, gübre aklınıza gelen her şey A'dan Z'ye kontrol ediliyor. 

Organik ürünler
Organik ürünler
“UCUZA YEDİĞİNİZ DOMATES DEĞİL, ZEHİR”

Organik ürünlerin pahalı olduğu algısı tüketicinin ona ulaşmasını zorlaştırıyor ama...

Pahalı değil aslında. Bizim burada üreticilerle aramızla bir hukuk oluştu. Ne onları da ne de tüketiciyi mağdur etmeyecek bir aralıkta anlaşıp fiyatları öyle belirliyoruz. Organik tarım Türkiye'de hala gelişmekte olan bir alan. Çiftçi bir ton domates alması gerekirken kıyamet kadar kimyasal kullanıp 10 ton domates üretiyor. Bizim çiftçimiz bir ton domates alması gerekirken 900 kilo alıyor. Tohuma ayırdığı var, yolda gelirken verdiği fire var, bozulan ürünü var. İlaç kullanmadığı için toplarken de sıkıntı yaşıyor. Yani tamamen emeğe dayalı. Sertifikasyon maliyetleri de çok yüksek. Dolayısıyla konvansiyonel domatesten daha pahalıya satıyor. Ama burada tüketicilerin şunu bilmesi gerek: Organik olmayan 5 kuruşa aldıkları domates, domates değil zehir. Tüketici uzun vadeli düşünürse organik beslenerek vücudunu korumuş ve sağlık masraflarından kurtulmuş oluyor. Organik beslenme koruyucu bir sağlık yöntemidir aynı zamanda. Üstelik tüketirken o ürünün doğaya zarar vermeden üretildiğini de biliyorsunuz. Aslında bütüncül bir yaklaşımla baktığınızda ne doğayı ne de bedeninizi kirletmiş oluyorsunuz.

Sertifikasyon pahalı bir sistem mi?

Zaten üreticinin belini büken de bu! Her yıl yenilenir, maliyeti artar. Devletin sertifikasyon maliyetleriyle ilgili bir düzenleme yapması şart. Ama organik üreticiyi teşvik etmek, indirimlerle desteklemek yerine köstek oluyor. Sürdürülebilir bir devlet politikası oluşturulmalı. O zaman tüketici çok daha ucuz şekilde organik beslenebilir.

Marketlerde organik diye satılan ürünlerin gerçekten organik olduğunu nasıl anlarız?

Organik olan taze sebze-meyvelerle organik olmayanların yan yana depolanması, saklanması ve satılması yasaktır. Yani tezgahta, rafta, reyonda ikisi yan yana satılıyorsa itimat etmeyin, hatta Tarım İlçe Müdürlüğü’ne şikayet edin. Ambalajlı ürünleri ayırt etmeniz çok kolay. Üzerinde organik ibareli Tarım Bakanlığının logosu, sertifikasyon kuruluşunun logosu, üreticinin numarası yoksa organik değildir. 

ORGANİK PAZARDA FİYATLAR NE DURUMDA

Buğday Derneği'yle organik ürünlerin fiyatlarını konuştuk ama organik olmayanlarla kıyasladığımızda bir şaşkınlık yaşadık. Çünkü mayıs ayının son haftası itibariyle fiyatlar arasında çok da fark yoktu. Buyurun bir de siz kıyaslayın:

Organik pazar

  • Roka, maydanoz, dereotu, yeşillik(Çatalca): 2 lira (1 demet)
  • Biber (Fethiye): 12 lira
  • Domates (Fethiye): 10 lira
  • Hıyar (Fethiye): 7 lira
  • Portakal (Mersin): 4 lira
  • Yumurta: 1 lira (tane)
  • Bakla (Çanakkale): 5 lira
  • Çilek (Mersin): 5 lira
  • Enginar (İzmir): 4 lira (tane)
  • Patates (Bolu): 5 lira
  • Limon (Mersin): 8 lira
  • Erik (Alaplı): 15 lira
  • Lahana (Avanos): 6 lira
  • Soğan (Mersin): 5 lira
  • Muz (Anamur): 10 lira
  • Kiraz (Kirazlı): 20 lira
  • Dut (Seferihısar): 20 lira
  • Yeşil fasulye (Mersin): 12 lira

Organik olmayan pazar/market/manav

  • Roka, maydanoz, dereotu, yeşillik: 1/1.5 lira (1 demet)
  • Biber: 4 lira
  • Domates : 4 lira
  • Hıyar: 2.5 lira
  • Portakal: 3 lira
  • Yumurta: 0.5 lira (tane)
  • Bakla: 5 lira
  • Çilek: 7 lira
  • Enginar: 3 lira (tane)
  • Patates: 3 lira
  • Limon: 8 lira
  • Erik: 12 lira
  • Lahana: 4 lira
  • Soğan: 2 lira
  • Muz: 10 lira
  • Kiraz: 20 lira
  • Dut: 20 lira
  • Yeşil fasulye: 6 lira