Quick markasının sesi, QBLOG

Quick markasının sesi, QBLOG

Kurumsal dergilere ve yayınlara pek inanmam. Bu türde yayınları genellikle kapalı devre yayın yapan ve maliyeti ile kıyaslandığında çok az bir faydası olan çabalar olarak görürüm. Bunun bir sebebi de çok iyi örnekleri ile pek karşılaşmamış olmam...

Bu eleştirilerimden iyi örnekleri ayrı tutuyorum. Son dönemde kurumlar markalarına yatırım yapmak, pazarlama çabalarına destek olmak için içerik üretiyor, blog yayınlıyor. Ancak halen bu çabaların hak ettiği yeri bulduğuna inanmıyorum. Sürekli kendi ürünlerinden söz eden, kendi pazarlama çabasını göze sokarcasına bu sayfalara aktaran ve sonuçta “advertorial” olmanın ötesine geçemeyen bu çabalar bence tüketicilere haksızlık yapıyor. İnsanların size değerli zamanlarını ayırıp, yazdıklarınızı okuyup, üstelik her yeni yazılanı gelip okuması için bunun ötesinde bir şey yapmanız lazım. Yani bu türde çalışmaları kendi ürün ve hizmetleriniz çevresinde oluşturmanız çok doğru değil.

Çünkü dijital ajansların, reklam ajanslarının ve klasik içerik ajanslarının “içerik” kelimesinden anladığı çok başka bir şey ve bu bizim amaçlarımıza uymuyor.

Biz bu iş farklı yapalım dedik. Artık birçok web yayını daha fazla “tık” almak için insanları deli edecek şekilde “gıdım gıdım” son derece önemsiz içeriği 10 sayfaya yayıyor. Hayat hızlı, insanlar koşturuyor. Onlara bir şey anlatmak, etkileşim yaratmak istiyorsanız önce samimi olmak zorundasınız. Blog çalışmamız için önce gazetecilik tecrübesi olan ekiplerle bir araya geldik. Eğer içerik ile işiniz varsa bunu çalıştığınız ajansla yapmanız mümkün değil. Çünkü dijital ajansların, reklam ajanslarının ve klasik içerik ajanslarının “içerik” kelimesinden anladığı çok başka bir şey ve bu bizim amaçlarımıza uymuyor. Yaklaşık 8 kişilik içerik sağlayıcı ekiple markamızı, amacımızı, blog için düşündüklerimizi paylaştık. Sonra içerik toplantıları yaptık ve üretme aşamasına geçtik. Blog sayfalarımızın tasarımını dahi sizi yormayacak şekilde planladık. İstediğiniz habere sadece bir defa tıklamanız yeterli. Sadece ilginç olması yeterli değil, aynı zamanda başka yerlerde kendine yer bulamamış haberlere el attık. Sayfalarımızda bizden, Türkiye’den görseller yer alsın istedik. Bunun için bir fotoğraf sanatçısı ile anlaştık. Yani her kurumun web sitesinde yer alan “Hollandalı Aile” den kurtulmak istedik. Bir başka ekibi ise video içerik için bir araya getirdik. Son derece tecrübeli bu ekip sizlere izlediğinize, zaman ayırdığınıza değecek video içerikleri oluşturacak.

Tabiki daha yeni yola çıkıyoruz ve tam istediğimiz kıvama gelmemiz için zamana ihtiyacımız var. Bu süre içinde sizlerin de önerilerine, isteklerine açığız. Ele almamızı istediğiniz konuları bize yazın, yayınlanmasını istediğiniz çalışmalarınızı bizimle paylaşın. Burası hepinize açık bir platform.

ACENTELERİMİZE DE İŞ DÜŞÜYOR...

Acenteler ile tanıştığımda onları gazetecilere benzetmiştim. İletişim becerileri yüksek, geniş bir çevresi olan, ikna edici yaklaşımlar ile donanmış hepsi. Sizlerden de Blog konusunda yardım bekliyoruz. Yaşadığınız bölgede gördüğünüz ilginç kişilikler, farklı ve yeni uygulamalar, bunların hepsini bizimle paylaşabilirsiniz. Bize sigortacılık dışında ki ilgi alanlarınız ile ilgili yazılar gönderebilirsiniz.

Bugün sizlerle buluşan QBlog, Quick markasının sesi olacak. Burada sizi sigortacılık haberleri ile sıkmayacağız. Bu sayfaları hazırlayan kişiler sigortacı değil ve kendilerinin okumak istemediği şeyleri sayfaya da almayacak kadar kararlılar. Kısacası QBlog mobil yaşantınız içinde size alternatif bir içerik kaynağı olacak. Ben de böylece çok ama çok sevdiğim gazetecilik mesleğimden uzaklaşmamış olacağım. Keyifli okumalar.

Dr. İsmail KIZILBAY

QUICK SIGORTA GENEL MÜDÜR YRD.