Hayatı boyunca 1-2 defa bir incir ağacı altında oturmuş, yaprağını koparmış ve elleri yapış yapış halde incir soymuş her insanın tanıyacağı bir koku bu!
Neredeyse tarihin sayfalarında kaybolmak üzereyken 1990 yılında 3 girişimcinin çabaları ile ayağa kaldırılan Aqua Di Parma markası bugün dünya devi LVMH bünyesindeki önemli markalardan birisi durumunda. 1916 yılında kurulan ve bugün halen meraklıları bulunan “Colonia” isimli parfümü üreten ADP, 100 yılı devirmiş bir marka...
Kişisel olarak bu markanın kokularını çok beğeniyorum. Marka ile birlikte anılan Colonia ‘ya karşı içimde “nostaljik bir sevgi” olduğunu söyleyebilirim. Ancak o kadar, daha fazlası değil. Yılda 2-3 defa kullanmam yeterli oluyor. 2007 yılında parfüm dünyasının “master” kelimesini fazlasıyla hak eden iki isim; Francois Demanchy ve Alberto Morillas tarafından tekrar yorumlanan Colonia, bu sefer “Colonia İntensa” adlı bir toruna sahip oldu ve işte bu ufaklık ADP’nin en sevdiğim parfümü durumunda. Muhtemelen bu bile 30-35 yaşlarındaki kitle için fazla klasik gelecek ancak bana verdiği kalite, sakinlik ve ferahlıkla birlikte alttan gelen bir ciddiyet hisleri benzersiz. Zaten kokunun size ne hissettirdiği önemli. Yakın zamanda daha sert diyebileceğimiz ve bazı notalar üzerine temellendirilmiş parfümleri piyasaya veren ADP halen iyi işler çıkarmaya devam ediyor. Birçok markanın başına gelen ve büyük bir gruba satıldıktan sonra dağılma, zayıflama gibi durumları ADP takip edebildiğim kadarıyla yaşamadı.
Başka bir zaman markanın diğer kokuları üzerinde durabiliriz ancak bugün konumuz markanın “Blu Mediterraneo” serisi bünyesinde ürettiği “ Fico di Amalfi”.
Karşımızda muhteşem bir incir temalı parfüm var. İncir notası üzerine kurulmuş ve referans noktası olmuş parfümler var. Diptyque – Philosykos ve L’Artisan Parfumeur – Premier Figuier bunlardan en önemlileri. Özellikle Philosykos benim de sevdiğim bir incir temalı parfüm. İtiraf etmeliyim Philosykos’un mum hali daha çok hoşuma gidiyor.
Kısacası Fico di Amalfi yeni bir akımın, yeni bir yaklaşımın adı değil. Ancak bence çok ama çok özel bir parfüm. Notalarına baktığınızda “incir nektarı” ve “incir ağacı” gibi aslında garip bulabileceğimiz notalar görüyoruz. Sanırım bunlar biraz pazarlama zorlaması olmuş. Çünkü karşımızda bayağı bildiğimiz incir ve incir yaprağı kokusu var. Bunları tek tek belki ayıramazsınız ama hayatı boyunca 1-2 defa bir incir ağacı altında oturmuş, yaprağını koparmış ve elleri yapış yapış halde incir soymuş her insanın tanıyacağı koku bu. Tabiki bu kadar ham halde değil. Üzerinde çalışan ustalar o bazılarımıza biraz fazla “yeşil” gelecek kokuyu muhteşem yumuşaklıkta hafif şekerli bir hale getirmişler. Ferahlığından bir şey kaybetmiyor ama bunu son derece yumuşak ve konforlu şekilde yapıyor. Notalarda yok, öyle bir iddiada yok ama ben olsam bu parfüme “İncir Çiçeği” adını koyardım. Çünkü incir kokusunu bir çiçek kokusu havasında sunmayı başarmışlar. Bu parfümü bu kadar başarılı kılan da zaten bu özelliği. Unisex ve fazlasıyla doğru. Kadın- erkek rahatlıkla kullanabilir.
İlkbahar’ın başından, sonbahar’ın ortalarına kadar rahatlıkla kullanılabilir. Soğuk bir havada kullanmak bu parfüme haksızlık olur. Serin ve hafif esintili bir yaz akşamı Fico’nun en sevdiği ortam olacaktır. Her parfüm gibi Fico’da nem ve aşırı sıcağı sevmiyor. Kalıcılık ortalama ancak doya doya içinize çekmek ve etrafınızı da bu kokuyla doyurmak istiyorsanız o zaman 2-3 saatte bir tazelemeniz lazım. Fico ilk yarım saat çok kuvvetli şekilde etrafa bağırıyor ve sonrasında tene yakın bir halde devam ediyor. Kalıcılığını kuvvetlendirmek için parfümün yanında deodorantını ve vücut losyonunu almanız işe yarayacaktır. Şişeleri ise artık bir ADP klasiği olan formda ve çok güzel bir mavi renkte. Geçtiğimiz yıllara kadar Türkiye’de bazı satış noktalarında satılan ADP sanırım Türkiye pazarından çekilmiş. Ancak halen bazı parfüm mağazalarında bulmak mümkün. Eğer Roma ya da Milano’ya giderseniz mutlaka ADP mağazasına uğrayın. Roma’da zaten tam İspanyol Merdivenlerinin yanında. Giderseniz markanın 100. Yılı anısına çıkardığı kokuları da denemeyi ihmal etmeyin. Mağazanın en sonunda bulunan berber salonundan randevu alıp ADP ürünleri ile son derece keyifli bir traş seansı yaşayabilirsiniz.