Londra’da Türk mutfağı atağı!

Londra’da Türk mutfağı atağı!

Son zamanlarda Londra’nın en şık caddelerine birbiri ardına Türk restoranları açılıyor. Geleneksel Anadolu tatlarını füzyon mutfağıyla buluşturan bu “fine dining” restoranları, müşterilere lezzetli deneyimler yaşatıyor. Bu trendin temsilcilerini sizler için araştırdık...

Londra, Avrupa’nın gastronomi başkentlerinden biri. Londra’da Meksika mutfağından İtalyan mutfağına, Uzak Doğu mutfağından İran mutfağına kadar sayısız lezzetin en güzel örneklerini bulmak mümkün. Son zamanlarda açılan Türk restoranları da klasik “kebapçı” menüsünden ve mekan tasarımından bir adım öteye giderek, adlarından söz ettirmeye başladı. Bunda son zamanlarda özellikle Ankara Anlaşması ile Londra’ya göç edenlerin artmasının hatırı sayılır bir etkisi olduğunu da hemen belirtelim. İşte Londra’dan, en göz alıcı Türk mutfağı temsilcileri.

Oklava

Oklava, 2015 yılında Londra’nın en iyi 20 restoranı arasında ikinci sıraya yerleşti.

Modern bir Türk mutfağı restoranı olan Oklava, 2015’ten bu yana Türk ve Kıbrıs mutfağının lezzetlerini bir adım öteye taşıyıp geleneksel mutfağın sınırlarını zorluyor. Selin Kiazım, Laura Christie’yle birlikte açtığı bu mutfakta özellikle kömür ızgara (mangal) ve taş fırın üzerine odaklanıyor.

Londra’da kısa sürede dikkat çeken bu restoran, 2015 yılında Londra’nın en iyi 20 restoranı arasında ikinci sıraya yerleşti. Ünlü yeme-içme yazarları tarafından da övgüler alan bu restoranın menüsünde öne çıkan yemekleri şöyle sıralayabiliriz: Lahmacun, Kıbrıs patates cipsi, mangal ateşinde pişmiş çemenli kuzu pirzola ve biberli karnabahar kızartması.

Kyseri

Kyseri, Oklava’nın küçük kardeşi sayılabilir.

Londra’nın Fitzrovia ilçesinin kalbinde yer alan Kyseri’nin arkasında da Selin Kiazım ve Laura Christie var. Oklava’nın küçük kardeşi Kyseri bu yıl açıldı. Selin ve Laura’nın geleneksel Türk ve Kıbrıs mutfağının sınırlarını zorlama çalışmaları bu restoranda da devam ediyor.

Selin Kiazım’ın Türk ve Kıbrıs kültürü mirasından beslenen mutfağında sizi cesur lezzetler karşılıyor. Laura’nın tasarladığı menüde Türkiye’den şarapların yanında Yunanistan, Lübnan, Ermenistan ve Gürcistan menşeili şaraplar da bulunuyor. Menüde öne çıkan yemekleri şöyle sıralayabiliriz; Kayseri pastırması, mıhlama, tereyağı & Antep patlıcan reçeli eşliğinde simit ve çeşitli balık ızgaralar.

Rüya

Rüya’nın amacı Anadolu mutfağını dünyaya tanıtmak.

İkinci nesil restoran sahiplerinden Umut Özkanca, babasının İstanbul mirasından ilham alarak bu yıl Londra’da Rüya’yı açtı. Restoranında Akdeniz’den Karadeniz’e çeşitli Anadolu yemeklerinin çağdaş yorumlarını tabaklara taşıyor. Anadolu mutfağını dünyaya tanıtmak isteyen Umut Özkanca, Anadolu’nun klasik tatlarının yer aldığı menüsüyle misafirlerini ağırlıyor. İşletmeci Umut Özkanca ve şef Colin Clague’nin bu restorandaki mottosu ise cesur, parlak ve hoş bir ambiyans yaratmak.

Menü ise görmeye alışık olduğumuz türden. İsli patlıcan, kalamar ve börek gibi lezzetler başlangıçlarda yer alırken kebaplar, ızgara karides, keşkek ve Ali Nazik ana yemekleri oluşturuyor. Tabii son derece süslü ve yaratıcı tabaklarda...

Yosma

Şef Hus Vedat, yemeklerin lezzeti kadar tarihine de özen gösteriyor.

Taze balıklar, taze etler, kaliteli malzemeler… Bunlar Yosma’nın özen gösterdiği üç önemli nokta. Londra’nın seçkin Türk restoranlarından biri olan Yosma, yeme-içme dünyasını tekrar canlandırdı desek abartmış olmayız. 2016’da Levent Büyükuğur ve Sanjay Nadi’nin kurduğu bu restoran Anadolu’nun zengin mirasını ve lezzetlerini Londralılara sergiliyor. Restoranın şefi Hus Vedat, Anadolu yemeklerinin tarihini de tabaklara yansıtmak istiyor.

Menüye bakalım… Mezelerde kalamar, mantı, hellim peyniri, börek, tavuk kanadı, humus ve babagannuş yer alıyor. Ayrıca birçok çeşit pideyi de menüde görebilmek mümkün. Mangal ürünlerinde ise kuzu pirzola, Ali nazik, külbastı, iskender ve Adana kebabı yer alıyor.

Kibele

Kibele, otantik Anadolu sofraları arayanlar için harika bir deneyim. 

Modern ve geleneksel Türk yemeklerini müşterilerine sunan Kibele, menüsünde mevsimsel yiyecekleri tercih ediyor. Londra’nın Great Portland sokağında yer alan bu restoran otantik Anadolu sofraları arayanlar için harika bir deneyim olabilir.

Taze hazırlanmış mezeler ve özenle marine edilmiş et, tavuk, balık ürünleri Kibele’nin alametifarikalarından. Menüde öne çıkanları şöyle sıralayalım: Başlangıçlarda; cacık, somon füme, humus ve patlıcan ezme. Ana yemeklerde ise incik, beyti, iskender, deniz mahsülleri ve meyveli kuzu.

Ayrıca, vejetaryenler için özel bir menü de var: Falafel, patlıcan ezme ve cacık. Salatalarda keçi peynirli salata öne çıkıyor. Ana yemek olarak imam bayıldı, sebze ızgara, gözleme ve risottoyu sayabiliriz.