İzinsiz pazarlamaya karşı ne yapılmalı?

İzinsiz pazarlamaya karşı ne yapılmalı?

Teknolojinin hayatımızın merkezine yerleşmesinden bu yana, markaların tüketicilerine ulaşma şekli de aynı oranda “dijitalleşti”. Peki sizce markalar, pazarlama faaliyetleri için özgürce top koşturdukları bu dev dijital ağı kullanırken tüketicilerin haklarını ihlal ediyor mu?

Dijital pazarlamanın makbul olanı: İzinli pazarlama

İlk olarak 1999 yılında dünyaca ünlü pazarlama uzmanı Seth Godin tarafından pazarlama literatürüne kazandırılan “izinli pazarlama” (permission marketing) kavramı, hedef kitleyi (ve hatta hedefte olmayan kitleyi) mesaj ve bilgi bombardımanına tutan geleneksel pazarlama metotlarına etik bir alternatif olarak ortaya çıktı. Bu yeni bakış açısına göre markalar, sahip oldukları potansiyel müşteri listelerine alınması zorunlu mesaj, e-posta veya push bildirimleri gönderemiyor yani müşteriye henüz pazarlama sürecinin en başında bir “cayma hakkı” tanıyor.

Pazarlama faaliyetlerini yıllardan beri izinli pazarlama ilkelerine uyarak gerçekleştiren firmalar var olsa da, ne yazık ki hepimiz halen markalardan gelen olur olmaz mesajlar ve hatta aramalara maruz kalabiliyoruz.

İzinsiz pazarlama konusundaki yasal yaptırımlar neler?

Uzun yıllardır tüketici dernekleri tarafından meclis gündemine taşınmaya çalışılan 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Kanunu, nihayet 1 Mayıs 2015 tarihinde resmen yürürlüğe girdi. Bu yeni yasa uyarınca markalar, artık kullanıcının onayını almadan o kullanıcıya e-posta, kısa mesaj ve telefon kanalıyla ulaşamayacaklar. Yani nasıl sosyal medya haber akışımızda görmek istemediğimiz gönderileri rapor edip bir daha görmemeyi seçebiliyorsak, telefonumuza ya da e-postamıza gelen promosyon mesajları için de aynı şeyi yapabiliyoruz.

Yasanın marka / firmaları bağlayan diğer kısımları ise şöyle:

  • Müşterilerine telefon, SMS ve e-posta yoluyla ulaşan marka / firmalar, ellerindeki müşteri iletişim datasını nasıl temin ettiğini ve bu temin yolunun yasal olduğunu kanıtlamak durumunda olacak
  • Müşteriye atılan mesajlarda ticari unvan, tescilli marka adı ya da işletme adı gibi bilgilerden en az biri eksiksiz olarak yer alacak
  • Marka / firma tarafından müşteriye gönderilen mesaj ya da e-postada, müşterinin bu mesajlardan kolayca cayabilmesi için 3 gün içinde işlem yapabilen bir SMS numarası ya da özel bir Url iliştirmek zorunda olacak
  • Doğum günü, özel gün ve çeşitli kutlama mesajları / aramaları da aynı kapsam içinde değerlendirilecek

İzinsiz pazarlamaya karşı tüketiciler ne yapmalı?

6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Kanunu da ne yazık ki bazı firmalar tarafından ihlal edilebiliyor. Bazı firmaların bizlere gönderdiği bazı SMS listelerinden çıkmak için linklere tıklasak da, arayan firmalara sözlü olarak caydığımızı belirtsek de tacize varan mesaj ve aramalar devam edebiliyor. Peki bu durumda neler yapılmalı? Diğer bir deyişle 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Kanunu tüketicilere ne gibi haklar tanıyor?

Bilişim Hukuku Derneği Başkanı Avukat Kürşat Ergün “Öncelikle bir tüketici olarak, dijital de olsa onay verdiğiniz sözleşmelerde nelere izin verdiğinize çok dikkat etmelisiniz” diyerek göz ucuyla ‘tik attığımız’ onay kutucuklarının önemine değiniyor.

Bilişim Hukuku Derneği’nin bu gibi izinsiz pazarlama mağduriyetlerinde tüketicilerin izlemesi için hazırladığı bir yol haritası da bulunuyor. Tüm cayma çabalarınıza rağmen hala aranıyor ya da mesajlar alıyorsanız, aşağıdaki yol haritasını izleyebilirsiniz:

  • Şikayet başvurunuzu, ikametgahınızın bulunduğu yerdeki Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İl Müdürlüğüne elden ıslak imzalı dilekçe yoluyla yapabileceğiniz gibi, e-devlet ve bakanlığın web sitesi üzerinden de güvenle gerçekleştirebilirsiniz.
  • Dilekçenizde ad-soyad, vatandaşlık numarası ve ikametgah adresinizin eksiksiz olarak bulunması gerekir. (Bu örnek dilekçeleri, tüketici derneklerinin web sitelerinden veya bürolarından temin edebilirsiniz.)
  • Şikayete konu olan SMS ya da e-postaya ait ekran görüntüsünü ya da bu iletilerle ilgili sahip olduğunuz diğer bilgileri başvurunuza eklemelisiniz.
  • Şikayete konu olan bir arama ise, bu aramalarla ilgili bilgileri GSM operatörünüzden talep etme hakkına sahip olduğunuzu unutmayın.
  • Şikayet başvurunuzu, aldığınız son ileti / aramadan sonra en geç 6 ay içinde yapmanız gerekir. Bu süreyi aşan başvurular dikkate alınmaz.
  • Şikayetiniz işleme alındıktan sonra süreci takip etmek isterseniz, şeffaflık ilkesi gereğince size verilen takip numarası ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ait web sitesi aracılığıyla şikayetinizin durumunu öğrenebilirsiniz.
  • Eğer şikayetiniz haklı bulunursa, durumu kişisel hakların ihlali gerekçesi ile mahkemeye taşıma hakkına sahipsiniz.