1997-2012 yılları arasında doğan Z kuşağının büyük bir kısmı henüz para kazanma çağında değil ancak yapılan araştırmalar, yatırım alışkanlıkları son derece farklı olacak bir neslin geldiğini gösteriyor.
Onlar üçüncü binyılın başında doğdular ve dijital çağın tüm imkanlarıyla doğdukları andan itibaren tanıştılar. Ana sınıfına giderken cep telefonları vardı. Evde yüzlerce kanaldan uydu yayınlarını takip ettiler. Arkadaş aradıklarında üye oldukları online platformları tercih ettiler. Sosyalleşemediler belki ama bunun eksikliğini de yaşamadılar. Psikolojileri farklı, her biri aynı anda birçok işin üstesinden gelen birer “multi tasker”. Bilgiye ulaşmaları çok kolay. İnternete girip iki tuşa tıklamaları yetiyor. Bu yüzden “internetten öğrenebilecekleri” hiçbir şeye karşı meraklı değiller. Okulu sevmiyorlar, otoriter yaklaşımları sevmiyorlar, şunu yap-bunu yapma diyen ebeveynleri ve kendilerinden yaşça büyükleri de dikkate almıyorlar.
Öte yandan her biri fazlasıyla yaratıcı, farklı düşünen, olaylara farklı yaklaşan bireylerden oluşuyor. Teknolojiyle de fazlasıyla barışıklar. Belki ampul değiştirmeyi, somun sıkmayı bilmiyorlar ama iki basit işlemle bilgisayarlarındaki sorunu giderebiliyorlar. Kendilerine sunulanı değil kendi araştırıp bulduklarını doğru kabul ediyorlar. Örneğin televizyondan veya internetteki haber sitelerinden değil, polisin öldürdüğü George Floyd olayının iç yüzünü, olayla ilgili gelişmeleri ABD’deki internet arkadaşlarından öğrenebiliyorlar.
Akıllarındaki dillerinde
Türkiye’de önemli bir kesimi bu sene üniversite sınavına girecek ama sorsanız hepsi klasik eğitime karşı olduğunu söyleyecek çünkü bu eğitim onlara göre gereksiz. Onlara göre okullar da gereksiz çünkü pek çok şeyi zorla öğretiyorlar ve kimse onlara sormuyor “Bu senin ilgini çekiyor mu? Bu konu senin ilgi alanına giriyor mu?” diye. Bu yüzden alternatif eğitim sistemlerini şimdiden araştırıyorlar.
Kendilerinden küçükleri seviyorlar ve onları korumayı görev biliyorlar. Kimine göre bunun sebebi, çoğunun kardeşsiz yani tek çocuk olması. Öte yandan kendilerinden büyüklere eğer seviyorlarsa saygı da duyuyorlar. Akıllarından geçen dillerinde… Bu da patavatsız zannedilmelerine yol açıyor oysa tek yapmak istedikleri “lafı döndürüp dolaştırmadan, ne söylemek gerekiyorsa söylemek!”
Hızlı yaşıyorlar. Çabuk sıkılıyorlar çünkü hemen her şeyi çok çabuk tüketiyorlar. Kompleksleri yok. Hırsları yok. Kıskanç değiller. Çünkü kendilerini merkeze koydukları için “kendi gibi olan”, “kendilerine hitap eden” şeyler ilgilerini çekiyor, başkasının ne yaptığı değil.
Tüketim alışkanlıkları açısından üretici kesimi en çok zorlayacak kuşak Z kuşağı çünkü giysileri basit ve rahat, alışkanlıkları hızlı değişiyor, standartları yok ve esnek yaşam tarzı onların ideali!
Para sınırlı, deneyim büyük
Z kuşağını kısaca tanıdıktan sonra gelelim onların çok yakında ilgilenmek durumunda kalacağı para ve yatırım konularına. Önce şunu belirtelim: Bu çocukların para ile ilgili alışkanlıkları ve eğilimleri hayli farklı. Bu da çok normal çünkü bankaların müşteri temsilcilerinin bile cep telefonu üzerinden size yardım ettiği bir dönemde, kimse onları ellerinde para ile bir bankaya gidip yatırım konusunda şube yetkilisine akıl danışırken hayal etmiyor. Doğrusu bu ya, yatırım konuları da artık hayli eşitlikçi hatta demokratik, yani geleneksel yöntemlere pek iltifat eden de kalmadı. Onlar çevrimiçi borsalara kolayca erişip hisse senedi, döviz ve tahvil alıp satabiliyor. Bitcoin gibi kripto para birimlerine yatırım yapmak da en çok onların tercihi. Bu açıdan bakınca yaptıkları şey şu: Ceplerindeki sınırlı parayı kendileri için yatırım ve ticarette kullanıyorlar ama paralarının miktarı sınırlı olduğu için bu sayede genç yaşlarında müthiş bir deneyim kazanıyorlar. Benzer bir durum bizde de geçerli. Liseliler dahil özellikle Z kuşağının kripto para ile ilgilendiği sır değil.
Geleneksel yöntemlere mesafeli
Öte yandan Z kuşağı teknolojiye olan hakimiyetini yatırım alanlarında da gayet iyi kullanıyor. En büyük avantajlarını da yine internet üzerinden elde ediyorlar çünkü Y kuşağının rehberliğinden yararlanıyorlar. Bunu biraz açıklamak gerekirse, bugün 35 yaş civarında bulunan Y kuşağı, teknolojiyi yatırımın ayrılmaz bir parçası olarak gören ve yatırım konusunda bilgisayar ve internetten yararlanan bir nesil. Haliyle Y kuşağının yatırımla ilgili paylaştığı her bilgi kırıntısı da internette yer alıyor. Z kuşağı da bu bilgi birikimini kendi lehlerine kullanıyor. Akıllıca!
Z kuşağı, finansal hizmet sunan kurumlara karşı mesafeli ve onların geleneksel yöntemleri bu nesle hitap etmiyor. Z kuşağının sadece %20’si yatırım konusunda bir danışmana başvuracağını belirtirken %67’si bilgisayar tarafından oluşturulan önerileri tercih ediyor. Önemli bir nokta daha: Z kuşağı, yatırım yapacağı şey her ne ise bir işe yarasın istiyor. Yapılan araştırmalara göre bu kuşağın %31’i, yapacakları yatırımın en az yarısının sosyal sorumluluk odaklı veya bu konularda etkili olacak alanlarda değerlendirilmesini istiyor. (Bu oran Y kuşağı için %25. X kuşağı için ise sadece %18.) Hazır bu konuya değinmişken şunun da altını çizelim: Z kuşağının aradığı her türlü bilgiye internet üzerinden erişebildiğini söylemiştik. Dolayısıyla bu çocukları kandırmak; şöyle çevreciyiz, böyle gelecek odaklıyız diye gözlerini boyamak da mümkün değil. Çünkü istedikleri şirket veya yatırımla ilgili tüm verilere hatta tüm basın haberlerine de yine internetten ulaşıp araştırıyorlar. Bloglar, çevrimiçi forumlar, sözü geçen nüfuz sahibi kimseler, uygulamalar, çevrimiçi platformlar vb. de hem daha fazla şeffaflık hem de daha fazla uzman bilgisi ve analiziyle aradıkları şeye ulaşmalarını sağlıyor. Devam edelim…
Kripto para onların gözdesi
Z kuşağının kripto para birimlerine ve teknoloji hisselerine yatırım yaptığını söylemiştik. Bunun nedenlerinden biri de bu gibi yatırımların herkese ve her keseye hitap edebilmesi, yatırım çıtasını hayli düşürebilmesi. Örneğin Z kuşağından bir öğrenci, cep harçlığından artanla “Bitcoin kuruşu” olarak tanımlayabileceğimiz birkaç Satoshi alabiliyor. Çünkü bu nesil için finans her zaman işlemsel değil ve büyük kurumlar da bunu fark edemedikleri için bu genç yatırımcı kitle ile bağlantı kuramıyor. Bu yüzden onların kumbarası yok ama dijital cüzdanları var. Hatta doğum günlerinde arkadaşlarına Satoshi hediye ediyorlar. Yatırım amacıyla tercih ettikleri sektörler de kendi gelecekleri açısından umut verici: Yeni ürünler, bulut bilişim, drone teknolojileri, gen bilimi, otonom araçlar, nesnelerin interneti, yeşil enerji vb.
Geleneksel yatırım ve finansman kurumları ise yavaş yavaş gelecek odaklı değişimi, daha doğrusu dönüşümü kucaklıyor diyebiliriz. Düne gelince bir çağrı merkeziyle yetinen bu kuruluşların hemen hepsi bugün Twitter, Facebook hatta Instagram hesabına sahip. Pek çoğu da multimedya, video, blog ve podcast içerikleriyle iletişim şeklini değiştiriyor. Peki, Z Kuşağı penceresinden bakınca, bu değişimlerin ilgi gördüğünü söyleyebilir miyiz? Pek değil. Çünkü iletişim şekli onlara hitap etse bile uygulamada karşılarında yine geleneksel yöntemleri buluyorlar.
Erken yaşta birikim ve yatırım
Bir konuya daha dikkat çekmek gerekiyor: Z kuşağının ebeveynleri genellikle 1965-1980 yılları arasında doğan X kuşağından. Bu ebeveynler günümüzde 40-56 yaş aralığında. Onlar hem Türkiye’de hem dünyada ekonomik açıdan her şey yolunda giderken bir anda ağır resesyonlara, uluslararası bunalımlara, orada burada çıkan küçük ama etkili savaşlara, bölgesel çatışmalara, her türden terör örgütünün kanlı eylemlerine ve bütün bunların ekonomiye yansımalarına tanık oldu. Bu inişli çıkışlı, bol krizli ve ekonomik açıdan son derece kaygan zeminde neredeyse 20 yıl hiç durmadan yol almak zorunda kaldılar. Dolayısıyla kendilerine has harcama, birikim ve yatırım alışkanlıkları geliştirmek zorunda kaldılar. Z kuşağı, işte bu evlerde büyüdü. Hemen hepsi bu yüzden yatırım yapmaya hevesli ancak hepsi de risk almaktan çekiniyor. Yine bu yüzden hem harcama hem de borçlanma konusunda hepsi hem muhafazakar hem de şüpheci. Ve istisnasız hepsi de ekonomik açıdan mücadele vermiş ebeveynlere sahip. Özetle Z kuşağı birikim ve yatırım ile ilgili bilgilerinin çoğunu belki internetten öğrendi ama işin pratiğini içine doğdukları hanelerde edindi. Erkenden birikime ve yatırıma yönelme sebepleri de bu.
QKimlik Koruma Sigortası
QKimlik ürünümüzle hem dijital hem de fiziksel dünyadaki risklere karşı güvende hissedebilirsiniz.
Kimlik bilgileriniz tüm tehditlere karşı güvence altında!
Detaylı bilgi için: