Galatasaray Üniversitesi öğrencileri kampüslerindeki evsiz kediler için tüm güçleriyle çalışmaya devam ediyor. Galatasaray Üniversitesi Sokak Hayvanlarını Koruma Kulübü sayesinde okulun kedilerini tanıtıyor, sahiplendirilmelerini sağlıyor ve sokak hayvanlarına destekte bulunuyorlar. Sahiplendirdikleri kedilerin de takibini yapmayı ihmal etmiyorlar. Edel Güler ile patili dostlarımızın destek kaynağı olan kulüp hakkında bir sohbet gerçekleştirdik.
Galatasaray Üniversitesi Sokak Hayvanlarını Koruma Kulübü nasıl ortaya çıktı?
Galatasaray Üniversitesi Sokak Hayvanlarını Koruma Kulübü 2017 senesinde, şu an hala aktif üyemiz olan bir arkadaşımız tarafından okulumuzda çok kedi olmasının doğurduğu ihtiyaç gözetilerek kuruldu. Bundan önceki senelerde kedilerimizin bakımı ve beslenmesi ise tamamen gönüllü hocalarımız tarafından yürütülmüştü. Çok yeni bir kulübüz, belki üç senelik bir kulübüz demek bile doğru olmayabilir çünkü önceki senelerde kulüp yeterli aktif üyeye sahip değildi ve kapanmanın eşiğine geldi. Fakat bu demek değil ki kedilerle ilgilenilmedi. İki - üç arkadaşımızın bireysel çalışma ve çabaları ve gönüllü hocalarımızın yardımı ile bugünlere gelindi. 2019-2020 senesinde ise daha tanınan, bilinen, göz önünde olan bir kulüp olmaya başladık. Aktif üye sayımız arttı, sosyal medyanın gücünü de kullanarak çalışmalarımızı arkadaşlarımızla paylaşır olduk ve daha fazla çalışma da yapabildik.
Kulüpte kaç kişi bulunuyor? Biraz kendinizden bahseder misiniz?
Kulüpteki aktif üye sayımız için 10 diyebilirim sanırım. Çok az kişiyiz aslında. Ama çalışkanız. Diğer üniversite kulüplerinin aksine öğrencilere değil de tamamen hayvanlara fayda sağlamayı amaçlıyoruz. Yani odak noktamız tamamen kedilerimiz. Farklı bölümlerden ve farklı dönemlerdeniz hepimiz. Bir de tam zamanlı bir kulüp olduğumuzu da söyleyebilirim. Okul açık veya kapalı hiç fark etmez, kedilerimiz daima kampüsümüzde ve biz de daima uzaktan da olsa onların beslenmesi ve iyiliği için çalışıyoruz. Okul dönemi de aynı şekilde hafta içi – hafta sonu gibi bir farkımız olmuyor. Gün içinde de gerektiğinde dersten dahi çıkıp onların ihtiyaçlarına yetiştiğimiz olabiliyor. Aynı amaç etrafında toplanan küçük bir grup öğrenciyiz diyebiliriz aslında. Bu sebeple kendi içimizde de bağlarımız sıkıdır ve arkadaşlık ilişkilerimiz de gelişmiştir.
PANDEMİ SÜRECİNDE DE KEDİLERE DESTEK KESİLMEDİ!
Sokak hayvanlarını korumak için nasıl çalışmalar yapılıyor? Bildiğimiz kadarıyla bir mama desteği projesi de var.
Kulübümüzün ana amacı kedilerimizin her gün mama ve temiz suya erişimini sağlamak, hasta kedileri klinikte tedavi ettirmek, kısırlaştırılmak, gerektiğinde (hassas ve sürekli hastalanan bir kedi olduğunda ve yeni doğan kedilerimize) yuva ilanları açıp sahiplendirmek. Kendi kedilerimiz dışında hesabımıza atılan tüm ilanlara da paylaşım desteği vermekteyiz.
Mama ve su meselesinde iki önemli nokta var: Mama tedarik edebilmek ve her gün dağıtımını sağlamak. 2019’un son aylarına kadar bir mama şirketinin sponsorluğundaydık. Fakat ne yazık ki sponsorumuzu kaybettik. Bir süre gönüllü hocalarımızın bağışlarıyla dağıtımı devam ettirdikten sonra 2020 şubatında “patifood.com” üzerinden online bir mama kumbarası oluşturduk. Bu kumbaraya genelde öğrenci arkadaşlarımız, bazı mezunlarımız ve kedilerimizin diğer sevenleri kilo ile mama bağışı yapıyor. Her gün dağıtım sağlamak meselesine gelirsek, 2019 eylülüne kadar okulumuzda çalışan bir görevli tarafından gönüllü bir hocamızın sağladığı finansman ile belli bir ücret karşılığı yapılıyordu. Eylül’den itibaren ise gönüllü arkadaşlarımız ile nöbetleşe bir şekilde biz üstlendik bu görevi. Bu gönüllü dağıtım olayını pandemi sürecinde dahi devam ettirdik.
Kulüp üyelerimiz ve okul dönemi gönüllü dağıtım yapan arkadaşlarımızın şehir dışında olması sebebiyle sosyal medyada çağrı yapıp İstanbul’da olan yeni gönüllü arkadaşlar bularak kedilerimizin beslenmesini aksatmamış olduk. Hastalanan kedilerimiz için klinikte tedavi imkanı sağlamaktayız. Okulda hasta kedi görüldüğünde kulübümüze ulaşılıyor ve o an müsait olan bir arkadaşımız kediyi okulumuzun yakınındaki veterinere götürüyor. Hasta kedinin bulunması ve yakalanmasında zaman bizim için çok önemli, bu sebeple gerektiğinde derslerimizi dahi bırakıp çıktığımız oluyor. Klinik masrafları gönüllü hocalarımız tarafından toplanan bağışlar, sene içerisinde satışını yaptığımız kulüp ürünleri gelirlerinden ve biletli etkinliklerimizden karşılanıyor.
Kedilerimizin kısırlaştırılması çok dikkat ettiğimiz bir diğer nokta. Beşiktaş Belediyesi ile bir anlaşmamız var ve düzenli olarak yaşı gelen her iki cinsiyetten de kediyi belediyeye götürüp kısırlaştırıyoruz. Sonrasında bu kedilerimiz okula, eski hayatlarına dönüyor.
Sahiplendirme konusu en çok efor harcadığımız bölüm diyebilirim sanırım. Okulumuza terk edilen kediler, yavru kediler, sürekli hastalanan veya ağır ameliyat geçirmiş kediler için ilanlar açıyor ve sahiplendirmeler yapıyoruz. Okulumuzdaki yetişkin kedileri ise düzenlerinin oturmuş olması sebebiyle sahiplendirmiyoruz.
Galatasaray Üniversitesi'nin kedilerini sahiplendirme girişimlerinizden de bahseder misiniz? Sahiplendirilen kediler takip ediliyor mu? Sahiplendirildikten sonra geri dönen kedilere destek sağlanıyor mu?
Önceden bahsettiğim koşullardaki kediler için ilanlar açıyoruz. Fakat sahiplendirme yapmak ilan açmanın ve bir yuva bulmanın çok daha ötesinde, kapsamlı bir süreç. İlanlarımızla hem kalıcı hem geçici yuva arıyoruz çünkü kısa süre içerisinde kalıcı yuva bulabilmek maalesef çok zor. Bu sebeple bazı kedilerimiz kalıcı yuva bulana kadar geçici yuvalarda kalıyor ve biz o sürede yuva arayışlarımızı sürdürüyoruz. Kalıcı yuva sahiplendirmelerinde yuva adaylarıyla mülakatlar yapıyor, gerekli sorularımızı soruyoruz ve yuvanın ömürlük olmasına çok dikkat ediyoruz. Sahiplendirmenin ardından ilk bir ay takibini yapıyoruz. Eve ve evdeki insanlara, varsa evdeki diğer kedilere alışma süreçlerini yakından takip ediyor, bu adaptasyon süreci ile ilgili yuvalara gerekli bilgilendirmeleri yapıyor, her sorunlarında bize ulaşmalarını sağlayarak bu dönemlerde çıkan ufak krizleri çözmelerine yardımcı oluyoruz. Bu sürecin sonrasında ara ara kedilerimizi kontrol ediyor ve yuvalardan bilgi alıyoruz. Fakat yine de sahiplendirdikten sonra geri dönen kediler oluyor. Sadece bu sene bu sorunu beş - altı kere yaşadık. Geri dönen kedilerimiz için yuva arayışlarına devam ediyoruz. Zaten takip ettiğimiz kedilerin bir sorun çıkması dahilinde sokağa terk edilmek yerine bize dönmelerini de garanti altına almış oluyoruz.
KÜTÜPHANEDEN KANTİNE ÜNLÜ PATİLER
Okulun en ünlü kedilerinden de bahseder misiniz? Tahminen kaç kedi bulunuyor?
Okulumuzda tahminen 60 kedimiz bulunuyor. Küçük bir okul olduğumuzu göz önüne alırsak fazla bir sayı. En ünlü kedimiz kesinlikle Refika. Direklerin üzerinde oturmayı çok sever. Böyle bir fotoğrafı geçtiğimiz sene sosyal medya üzerinden çok paylaşıldı ve Instagram’da 4 milyon takipçili ünlü bir kedi hesabında da paylaşımı yapıldı. Bunun dışında öğrencilerin en çok vakit geçirdiği yerlerde bulunan kediler en tanınmışları. Örneğin kütüphane kedilerimiz Muazzez, Sultan, Domuzcuk ve Narin; kantin kedimiz Melis, Yiğit; Okur Binası kedimiz Deli Kız; sahil kedilerimiz Tahsin, Migi, Safoğlan ve Erdal en ünlü kedilerimizden.
Okul haricindeki sokak hayvanları için de destekte bulunuyor musunuz?
Üye sayımızın az olması ve buna karşılık okul kedilerimizin sayısının çok olması sebebiyle ne yazık ki okul dışındaki sokak hayvanlarıyla ilgili kulüp çatısı altında bir aktivitemiz yok. Fakat kulüpteki arkadaşlarımızın hepsi bireysel olarak kendi sokaklarındaki canlarla ilgilenir. Bunun dışında okul dışı kediler ve köpekler için sahiplendirme ilanlarını bizden rica edilmesi durumunda mutlaka paylaşıyor ve yuva bulabilmeleri için aracı oluyoruz.
Galatasaray Üniversitesi Sokak Hayvanlarını Koruma Kulübü’ne destek vermek isterseniz onlara gsusokakhayvanlari Instagram adresinden ulaşabilirsiniz.