Buyurun Nevruz sofrasına!

Buyurun Nevruz sofrasına!

Baharın gelişi, doğanın uyanışı her yıl 21 Mart’ta Nevruz Bayramı ile kutlanıyor. Bu özel günde kurulan sofralarda bereket ve paylaşım ile daha da lezzetlenen yemekler sunuluyor. 

Farsça kökenli "Nev" (نو) = Yeni, "Ruz" (روز) = Gün kelimelerinin birleşiminden oluşan ve yeni gün manasına gelen "Nevruz", her yıl 20-21 Mart tarihlerinde yaşanan bir doğa olayı ile sıkı sıkıya bağlıdır aslında. 20-21 Mart’ta Güneş, Ekvator'a dik açıyla gelir ve gece ile gündüz eşit olur. Bu astronomik olay, kuzey yarımkürede baharın başlangıcı olarak kabul edilir.

Bu, doğanın yeniden canlanmasını ve yeni bir başlangıcı simgeler. Özellikle tarım toplumları için bu dönem, kışın sona erdiği ve yeni ekim-dikim sezonunun başladığı bir zamana işaret eder.

Zerdüştlük ve eski İran mitolojisinde Nevruz, Pers İmparatorluğu'ndan bu yana kutlanan bir gelenek olarak öne çıkar. Türk mitolojisinde Ergenekon Destanı ile ilişkilendirilir. Efsaneye göre, demir dağı eriterek özgürlüğüne kavuşan Türkler, bu zafer gününü yeni bir başlangıç olarak kutlamıştır. Yine Orta Asya, Orta Doğu ve Balkanlar’da yaşayan halklar için baharın gelişi, yeni yılın başlangıcı sayılır. Bu nedenle Nevruz, sadece bir bayram değil, aynı zamanda doğanın döngüsüyle uyumlu geniş kültürlerde var olan bir kutlama olarak dikkat çeker.

Birleşmiş Milletler de 2010 yılında 21 Mart’ı "Uluslararası Nevruz Günü" olarak kabul etti. Bu özel günde kurulan Nevruz sofraları ise bereketin, paylaşımın ve birlikteliğin simgesi olarak öne çıkar. Bu güne özel olarak hazırlanan geleneksel Nevruz yemekleri, sadece damakları şenlendirmekle kalmaz aynı zamanda derin anlamlar barındırır.

Anlamları derin geleneksel lezzetler

Nevruz sofralarında sıkça yer alan geleneksel lezzetlere ve taşıdıkları anlamlara dair bildiklerimiz:

Semeni (Semeni Helvası): Nevruz’un en önemli sembollerinden biri olan semeni, buğdayın filizlendirilmesiyle hazırlanıyor. Bereket ve doğanın uyanışını temsil eden semeni, bolluk dilekleriyle sofralarda yerini alıyor. Filizlenen buğdaylar, yeni başlangıçların habercisi olarak kabul ediliyor.

Ev baklavası kat kat açılan incecik yufkadan yapılıyor.
Ev baklavası kat kat açılan incecik yufkadan yapılıyor.

Baklava: Şerbetli tatlılar arasında en çok bilinen ve sevilenler arasında yer alan baklava, Nevruz sofrasında hayatın tatlı yanlarını ve yeni dönemin mutluluk getirmesini simgeliyor. Özellikle Türk dünyasında Nevruz’da yapılan baklava, dostlarla paylaşılıyor; bereketin çoğalması dileğiyle konuklara ikram ediliyor.

Yedi çeşit yemek (Haft Sin): İran kökenli bu Nevruz geleneğinde “Haft Sin” adı verilen ve "S" harfiyle başlayan yedi farklı gıdanın sofrada yer alması, mutluluk ve bereketi simgeliyor. Bu gıdalar şöyle:

Sabzeh (yeşillik): Yeniden doğuş

Seer (sarımsak): Sağlık

Seeb (elma): Güzellik

Sumak: Sabır

Serkeh (sirke): Temizlik

Senjed (cırtlık meyvesi): Sevgi

Samanu: Bolluk

Kavurma ve pilav: Orta Asya ve Anadolu’da Nevruz sofralarını süsleyen etli pilav veya kavurma, güç ve dayanıklılığı ifade ediyor. Bu yemek toplumsal dayanışma ve paylaşmanın, birlikte üretmenin önemini vurguluyor.

Nevruz sofrasının en renkli yiyeceği renkli yumurtalar…
Nevruz sofrasının en renkli yiyeceği renkli yumurtalar…

Boyanmış yumurtalar: Nevruz’da sofraları renklendiren boyanmış yumurtalar, yaşam döngüsünü ve doğurganlığı simgeliyor. Yumurtalar çeşitli renklerle boyanıyor ve aile bireyleri arasında “tokuşturularak” yeni yılın bereketli geçmesi için dilekler tutulur.

Göce çorbası: Anadolu’da bazı bölgelerde Nevruz günü göce çorbası yapılır. Aşurelik buğdayın öğütülmüş hali olan göce, yoğurt, yumurta, tereyağı, tuz ve nane ile yapılan göce çorbası bereketi temsil ediyor. Bu çorbanın özellikle Nevruz zamanı tüm ev halkına ikramı ile paylaşmanın ve bir arada olmanın altı çiziliyor.

Nevruz sofrası, yalnızca lezzetli yemeklerin buluştuğu bir masa değil; aynı zamanda bereket, paylaşım ve kardeşliğin simgelendiği kültürel bir miras olarak da kabul edilmeli. Sofrada bulunan her bir yemek, Nevruz’un ruhunu ve baharın gelişini dualarla selamlar.

Bu yıl Nevruz’u kutlarken sofralarda yer alacak her bir lezzetin, yeni ve bereketli başlangıçlar getirmesi dileğiyle…