Ozo Coffee On The Road’un sahibi, ressam Önder Taşyürek ile gezici kahve dükkanı hakkında konuştuk. Turuncu vosvosuyla Türkiye’nin her şehrinde kahve satan Taşyürek, yazın kazandığıyla kış aylarında sanatını icra ediyor.
Ozo Coffee’nin macerası nasıl başladı?
Ozo'yu ilk olarak 2012 yılında Tophane'de bulunan tarihi bir binada Ozo Coffe House olarak açtım. Sanat galerileri ve müzelerle sanatın merkezi olan Çukurcuma, Cihangir ve Tophane bölgesinde iyi kahve ve sanatı buluşturmak istedim. “Sanata ara vermeden keyifli bir kahve molası” mottosuyla hem nitelikli dünya kahveleri sunuyor hem de sergiler düzenleyip her ay bir sanatçının eserlerine ev sahipliği yapıyorduk. Sabit dükkan beni çok bağlıyordu ve resim yapmaya ve gezmeye fırsat bulamıyordum. O yıllarda bir gezici kahve dükkanı yapmayı planlayıp ve projenin eskizlerini çizmeye başladım. Bir buçuk yıl Ozo Coffe House'u işlettikten sonra devredip adını Ozo Coffee On The Road olarak değiştirerek dükkanı dört duvar içerisinden dört tekerlek üzerine taşımaya karar verdim. Bu işi özgürlüğün simgesi haline gelen Volkswagen t2 minibüste, özgürlüğün rengi turuncu ile yapmayı tercih ettim. Aracı kendim dizayn ederek içerisini tüm yeni nesil kahve demleme ekipmanları doldurdum.
Türkiye’nin birçok şehrini ziyaret ettiniz...
Gittiğim şehirleri, o şehirlerdeki festivaller ve organizasyonlara göre seçiyorum. Bu organizasyonlarla önceden anlaşma yapıp bir takvim belirliyorum ve bu takvime göre rotamı oluşturuyorum. Bunun dışında özel etkinlikler, sinema setleri ve reklam çekimleri için de çağrıldığım oluyor. Etkinlik olmadığında da nerede huzurluysam, orada oluyorum. Huzur nerede ben de orada.
“Her an her yerde olabilirim”
Nerelerde görebiliriz Ozo Coffee’yi?
Aslında yaptığım işin doğası gereği her an her yerde olabiliyorum. Ege'de bir sahilde, Akdeniz'de bir festivalde, Trakya’da bir konserde, İç Anadolu’da bir benzin istasyonunda veya Mardin'de bir etkinlikte beni görebilirsiniz. Ayrıca ileriki yıllarda vosvosum ile yurt dışına gidip festivallere katılarak Avrupa ve Asya ülkelerini gezmeyi düşünüyorum. Sosyal medya hesaplarından da yollarda canlı yayınlar yapıp gittiğimiz yerleri, yaşadığımız ilginç hikayeleri ve kahve demleme tekniklerinin videolarını da paylaşıyoruz.
Menüde neler var?
Taze kavrulmuş yöresel nitelikli kahve çekirdeklerini anında öğüterek taze taze demliyoruz. Espresso, americano, latte, cappuccino, flat white, cortado, mocha, gibi İtalyan kahveleri, mokapot ve Türk kahvesinin yanı sıra yeni nesil demleme metodlarından chemex, V60, aeropress ve mokamaster ile demleme yapıyoruz. Yazları cold brew, ice chemex ile buz gibi kahveler sunuyoruz.
Kahve posaları toprağa...
Ozo Coffee çevre dostu. Yaptığınız geri dönüşümden de bahseder misiniz?
Bu işi yaparken doğaya ve çevreye özen gösteriyorum. Plastik ürünleri çok az kullanmaya ya da hiç kullanmamaya gayret ediyoruz. Tüketilen kahvelerin posalarını belirli bir oranda toprağa karıştırıp gübreli bir toprak elde ediyoruz. Bu gübreli toprakla, tüketilen kahve bardaklarını saksı olarak kullanıp onlara fidan ve fide dikiyoruz. Ayrıca bununla ilgili fidan dikim etkinlikleri de düzenliyoruz.
Sanatla da ilgileniyorsunuz, bildiğimiz kadarıyla...
Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim bölümünden mezun oldum. Yurt dışında ve yurt içinde sergiler açtım. Uzun yıllar bir müzede ve bir belediyenin sanat merkezlerinde sanat danışmanlığı yapıp sergiler organize ettim. Bu şekilde işlerim çok yoğundu ve atölyemde resim yapmaya zamanım da enerjim de olmuyordu. Bu işlerin garantisi de yoktu. Bu nedenle ticarete girmeye karar verdim. Üniversiteden önce 10 yıllık gıda sektörü tecrübem olmuştu. Tecrübemi kahve işine odaklayıp bu işten para kazanarak resim yapabilirim diye düşündüm. Değişik çekirdekler alarak, yeni nesil demleme ekipmanları edindim. Evde denemeler yaparak kendimi geliştirdim.
Başka projeleriniz de var mı?
Aslında Ozo bir yaşam biçimi haline geldi. Ozo'da hem kahve hem resim yapıyorum, hem de şehir şehir gezip değişik hikayelerle kendimi besliyorum. Şimdi de bu yol hikayelerini anlattığım bir kitap yazıyorum. Yazları böyle geçiyor. Kışları ise İstanbul Kadıköy’deki atölyemde resim yapıyorum. Kahve dükkanı açmak isteyenlere konsept danışmanlığı ve kahve eğitimi vererek bilgi ve deneyimlerimi paylaşıyorum. Bu anlamda İstanbul ve Ankara'da birçok mekana danışmanlık yaptım ve yapmaya devam ediyorum.