Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncasından bir yaprak eksildi: Fatma Girik

Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncasından bir yaprak eksildi: Fatma Girik

Uzun süredir Muğla’da annesi Münevver Girik ve ablası Müesser Girik ile yaşayan usta oyuncu, tedavi amaçlı altı ay önce İstanbul’a yerleşmişti. İki hafta önce fenalaşan Fatma Girik özel bir hastaneye kaldırılmıştı. Hastane yaptığı açıklamada sanatçının “Covid 19'a bağlı viral pnömoni tedavisi görmekteyken gelişen çoklu organ yetmezliği” sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.

Mücadele, gurur ve sanat dolu uzun bir yolculuk

12 Aralık 1942 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Fatma Girik, Cağaloğlu Kız Lisesi mezunu. Küçük yaşlardan beri film setlerinde olan usta oyuncunun çocukluğu ekonomik olarak oldukça sıkıntılı geçti.

Sultanahmet’te paylaşımlı bir evin tek odasında kalan Fatma Girik’in anne ve babası işçi olarak çalışıyordu. Bu yüzden altı yaşından itibaren evde kardeşine bakmakla yükümlü olan Girik bir röportajında o zamanlar için “Komşulardan yardım isteyerek yaktığım gaz ocağında kuru fasulye yapardım ama sevdiğimden değil, bildiğim tek yemek olduğundan.” diye belirtmişti.

O dönemde tek düşündüğü şey eve para götürmek olan usta oyuncu film setleriyle komşuları sayesinde tanıştı. Bir gazetede çalışan komşuları ek gelir kazanmak için zaman zaman film setlerine figüranlık yapmaya gidiyordu. Bu zamanlardan birinde Fatma Girik ve annesi de komşularıyla sete gitti. Böylece Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncasından biri sinemayla tanışmış oldu.

Daha sonraları sinemadan “çocuğum” diyerek bahseden Girik, hiçbir zaman şöhret ya da çok para peşinde olmadığını söylüyordu. Sinemaya da ailesini rahat geçindirmek için başlayan Girik, kazandığı ilk para ile mavi bir bluz ve o zamanlar için oldukça lüks olan bir muz almıştı.

Bir ömüre kaç film sığar?

Sinema kariyerine figüran olarak başlayan Girik, ilk başrolünü Seyfi Havaeri’nin “Leke” adlı filmiyle 1957 yılında oynadı. Daha sonrasında yaptığı birkaç işten sonra kariyerinin ve hayatının dönüm noktası olan Memduh Ün ile tanıştı. 1960 yılında Memduh Ün yönetmeliğindeki “Ölüm Peşimizde” filmi dikkat çeken bir performans sergiledi. 

Usta oyuncu ömrünün sonuna kadar güzel işlere imza attı.
Usta oyuncu ömrünün sonuna kadar güzel işlere imza attı.

79 yıllık ömrüne iki yüze yakın film ve dizi, iki tane 45’lik ve televizyon programı sığdıran Fatma Girik’in en beğenilen filmleri arasında “Yılanların Öcü”, “Boş Beşik”, “Ezogelin”, “Şoför Nebahat” ve “Keşanlı Ali Destanı” yer alıyor.

İlk Altın Portakal Ödülü’nü “Keşanlı Ali Destanı” ile alan oyuncu, daha sonra “Sürtüğün Kızı” adlı filmle “en iyi kadın oyuncu” ve “yaşam boyu onur ödül”üne layık görüldü. “Büyük Yemin”, “Acı” ve “Ezogelin” adlı filmlerle üç defa Altın Koza’da ödül aldı.

Söz Fato’da

Fatma Girik sadece filmleriyle bilinmiyordu. Her zaman işçi ve emekçilerin haklarını savunan sanatçı bir süreliğine aktif olarak siyasette de yer aldı. Toplumsal olaylara gözünü kapatmayı reddeden sanatçı, 1989 - 1994 yılları arasında Şişli Belediye Başkanlığı yaptı. Bu görevinin ardından televizyonda “Söz Fato’da” adlı bir programda sunuculuk yaptı. Bu programda yapılan tartışmalar ve incelenen konular zamanında oldukça ses getirmişti.

Fatma Girik’e veda eden isimlerden bazıları

Usta oyuncuya birçok kişi sosyal medya üzerinden paylaşım yaparak veda etti.
Usta oyuncuya birçok kişi sosyal medya üzerinden paylaşım yaparak veda etti.
  • Hülya Koçyiğit: “Canım arkadaşım, o masmavi gözleriyle hepimize enerji, mutluluk veren dev yürekli, benim canım arkadaşım. İnanasım gelmiyor. Fatma’m, seni ziyaretlerimde ne planlar yaptık arkadaşım. Hani hepsini gerçekleştirecektik. Böyle olmadı. Yüreğim çok yanıyor. Türk sineması en önemli oyuncularından birini kaybetti, ben kardeşimi… Bu dünyadan bir Fatma Girik geçti… Ruhun şad olsun Fatma’m.
  • Cüneyt Arkın: “İnanamıyorum. Bağıra bağıra ağlamak geliyor içinden. Ne kadar iyiydi o. Yüreğim yanıyor. Büyük bir parçam gitti. Gözümün önünde mavi, yiğit bakışları. Öyle zarif bir kadındı ki… Nasıl dayanırım ben bu acıya? Sen ne iyi insandın! Ne kadar alçak gönüllü dost idin. Nur içinde yat…”
  • Ali Sunal: “ Ah Fatma Girik babamın ortağı, çalışma, yol arkadaşı, dostu, dostumuz, biriciğimiz Ezo’nun isim annesi. Aldığınız künye hala Ezo’nun bileğinde. Bizim için çok değerliydiniz, çok değerlisiniz ve hep çok değerli olacaksınız…”