Uzun bir süredir tiyatroya hasret kalan tiyatroseverler, “normalleşme” süreciyle birlikte vuslat için gün saymaya başladı. Peki bu süreçte hangi tiyatrolar faaliyete geçecek? Oyunların dijitalde yayınlanması ve online işler devam edecek mi?
Bu soruları tiyatronun önde gelen kurumları ve kişileriyle konuştuk…
Pandemi süresince dijital dünya hareketlendi
Pandemi süresince birçok kapalı mekan gibi tiyatrolar da kapandı. Bu süreç boyunca önceki sezon arşivlerini açan tiyatrolar sayesinde dijital de olsa tiyatro özlemimizi gidermeye çalıştık. Yurt dışındaki önemli oyunlar, bu süreçte evlerimize konuk oldu. Öte yandan sürecin belirsizliği nedeniyle kimi tiyatrolar online mecralar için oyunlar ve projeler geliştirdi. Peki online işler tiyatronun yerini alabilir mi? Yoksa bu yalnızca geçici bir arayış mı?
Tiyatroda “yeni normal” süreci
Tiyatrosuz geçen uzun bir sürenin ardından 1 Temmuz itibariyle tiyatroların yasağının kalkacağı açıklandı. “Kültür ve Sanat Tesislerinde Kontrollü Normalleşme Süreci” konulu genelgede düzenlenen tiyatrolarda “yeni normal” kuralları şöyle:
● Sinema, tiyatro ve diğer kültürel etkinliklerin yapıldığı yerlerde COVID-19 önlemleri afişi asılı olacak.
● Girişlerde ziyaretçi/seyirci/katılımcılara temassız ateş ölçümü yapılacak ya da termal kamera yöntemi uygulanacak.
● Etkinlik alanı girişlerinde ve fuaye alanlarında el antiseptiği bulundurulacak.
● Biletleme işlemleri mümkün oldukça online ortamda gerçekleşecek.
● Sosyal mesafe ve maske takımı anonslarla hatırlatılacak.
● Salonlar etkinlik başlama saatinden en az 30 dakika önce hazır olacak ve etkinlik başlama saatinden önce salona kademeli olarak misafir alımı başlatılacak.
● Seyirci koltuklarında kişiler arası her yönden bir koltuk boşluk bırakılacak.
● Salon kapasitesinin yüzde 60’ı aşılmayacak.
● Kulis ziyareti olmayacak ve kulise hediye gönderilemeyecek.
● Salonun, fuayenin ve girişlerin temizliğine dikkat edilecek.
● Vantilatörler kullanılmayacak, salon klimaları yüzde 100 dışarıdan temiz hava alacak şekilde çalıştırılabilecek.
● Konserler, gösteriler ve temsiller; sahne büyüklüğüne göre sosyal mesafe kurallarına uyularak daha az sanatçı ile icra edilebilecek eserler arasından seçilecek.
Devlet Tiyatroları’nın programı belli oldu
Normalleşme sürecinde tiyatroların durumunun da netlik kazanmasının ardından 1 Temmuz itibariyle hangi tiyatroları izleyebileceğimiz konusu hâlâ muamma. Devlet Tiyatroları’nın programı ise belli oldu: “Açık Hava Yaz Oyunları” kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’da açık hava gösterimleri yapılacak. Temmuz ve ağustos aylarında çok sayıda oyun tiyatroseverlerle buluşacak.
Özel tiyatrolar ne durumda?
Normal sezonunu eylül-ekim aylarında açan özel tiyatrolar için ise sezonun nasıl geçeceği belirsizliğini koruyor. Çünkü Sağlık Bakanlığı’nca belirlenen yeni kurallarla birlikte özellikle seyirci kapasitesi kısıtlı sahnelerin ve sahnesi olmayan tiyatroların ekonomik anlamda buna ayak uydurması zor görünüyor. Peki tiyatrolar cephesinde gündemde neler var? Tiyatro Kooperatifi, Moda Sahnesi, Kadıköy Emek Tiyatrosu ve Kadıköy BOA Sahne ile normalleşme süreci ve önümüzdeki sezon üzerine konuştuk.
“Biz dijitalden değil yan yana, can cana karşılaşmaktan yanayız”
Moda Sahnesi’nin kurucularından Kemal Aydoğan, Moda Sahnesi’nin faaliyetlerinin 1 Temmuz itibariyle başlayamayacağını belirtiyor. Bunun temel nedeni, belirlenen kısıtlamalarla masrafların karşılanamayacak olması. Vergilerden telif ücretlerine mekanın faturalarından sağlık koşullarının sağlanmasına kadar ciddi bir bütçe gerektirdiğini belirten Aydoğan, faaliyetlere başlanması için vergi ve SGK muafiyetinin sağlanması gerekliliğine de dikkat çekiyor. Tiyatronun diitalleşmesinin, pandemi sürecinde ortaya çıkan “dijital” işlerin devamlılığının olup olmayacağı ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade ediyor:
“Dijital ortamda dijitalin dili, atmosferi ve imkanları içinde tiyatro yapmak bana göre mümkün değil. Yani buna tiyatro diyemeyiz, dijatro deriz belki. Bazı şeyleri olduğu gibi saklamak insanlık hafızası için daha doğru bir hamle olabilir. Bir gösteri modası uğruna ‘kadim’ bir sanatı yok etmemek lazım. Olduğu haliyle ölüme terk etmeyi yeğleriz. Çünkü bugün tiyatronun ‘eski’ potansiyellerinden heyecan doğuramayan bir zamanı yaşıyor olabilir insan. Bunun sonsuza kadar geçerli olabileceğini kim söyleyebilir? Ya gelip geçici bir duygu, bir moda ise. Ya da insan dijitalleşse de hala ‘eski’ insansa. Bir gün yine oynamaya eskisi gibi ihtiyaç duyacak olursa? Biz dijitalden değil yan yana, can cana karşılaşmaktan yanayız.”
“Kriz dönemlerinde tiyatro kendini yeniden yaratma, yeniden kurgulama gücüne sahip olmuştur.”
Özel tiyatroları temsilen tiyatro sektöründeki tüm üretim ve uygulama süreçlerinin iyileştirilmesi ile profesyonelleşmesini hedefleyen Tiyatro Kooperatifi’nin açıklaması ise özel tiyatroların henüz böyle bir açılışa hazır olmadığını yönünde. Tiyatro Kooperatifi’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yeşim Özsoy, var olan durumun devlet tiyatroları programı için düşünülmüş olduğunu belirtiyor. Özel tiyatrolar için soru işaretlerinin ve belirsizliğin devam ettiğinin altını çiziyor. Özsoy, bu süreçte bazı belediyelerin ön ayak olduğu projeler olsa da hem ekonomik hem de işleyiş açısından gerçekçi bir planın henüz olmadığını belirtiyor.
Tiyatroların arşivlerini açarak bu zor dönemde seyirciyle iletişim kurmaya çalıştığını belirten Özsoy, tiyatroların bunun dışında ileriye dönük dijitalleşmeyi içeren formüller oluşturacağına inanıyor. Ancak yine de tiyatronun diğer sanatlara göre evden ulaşıma çok daha az elverişli bir sanat olduğunu düşünüyor. Tiyatronun “canlı” olan yapısının bu dönemde gerçekleşememesinin üzücü olduğunu belirtse de sözlerine şöyle devam ediyor: “Yine de ümitsiz olmamak lazım kriz dönemlerinde tiyatro kendini yeniden yaratma, yeniden kurgulama gücüne sahip olmuştur. Bu dönem de bunların tartışıldığı bir dönem olacak. Muhakkak dijitale uygun oyunlar çıkacak ve çıkmakta da. Bu dönemi bir şekilde pozitife çevirmenin yolunu yordamını bulmak durumundayız.”
“Hem ekip arkadaşlarımızı hem de seyircimizi riske atmayacağız”
Kadıköy Emek Tiyatrosu kurucusu Pınar Yıldırım, sürecin normale dönmek için yeterli olmadığını belirtiyor. 1 Temmuz’da sahnelerini açmayı planlamadıklarını ancak sürecin neyi göstereceğini bilmemekle birlikte hem ekip arkadaşlarını hem de seyirciyi riske atmamak için eylül-ekim aylarına kadar sahnelerini kapalı tutma kararı aldıklarını açıklıyor.
Online işlerle ilgili Emek Tiyatrosu’nun bir çalışmasının olmadığını belirtiyor ve şöyle ekliyor:
“Online çalışmalar yapanlara saygımız olmakla birlikte tiyatronun teamüllerinde bir değişiklik yaratmayacağını düşünüyoruz. Tiyatro, binlerce yıldır seyircisiyle var olmuş ve olmaya devam edecektir. Online işler ancak bir tarz olarak hayatımıza renk katacaktır elbet ancak tiyatro köklü bir değişime uğramayacaktır.”
“Online işlerin kalitesi maalesef düşük oluyor”
Kadıköy Boa Sahne’den Alper Kurbanoğlu, eylül ayından önce sahneyi açmayacaklarını belirtiyor. Yeni sezonla ilgili Boa Sahne’nin aksiyon planını ise şu şekilde açıklıyor:
“Şu anda dijital altyapımıza ağırlık veriyoruz. Online bilet satışıyla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Yeni sezon için kombine bilet / destek bilet konsepti için hazırlıklar yapıyoruz. Yeni sezonda salgın sebebiyle yüzde 60’a yakın bir seyirci kaybımız olacağını düşünüyoruz. Gereken bütün önlemleri alıp, biz de yeni sezonda koltuk sayısını azaltacağız. Ayırıcı ya da seperatör kullanabilir miyiz bunu araştırıyoruz. Online iş yapmayı planlamıyoruz çünkü online işin kalitesi normal işe oranla daha düşük oluyor maalesef.”
Online platformlarda neler yapıldı?
Pandemi süresince online arşivlerini açan tiyatrolar, sonrasında online platformda eğitimler ve söyleşiler de düzenlemeye başladı. Kumbaracı50, İBB Şehir Tiyatroları YouTube üzerinden yayınladıkları canlı yayınlarla tiyatroseverleri ekranları başına kitlemeyi başardı. DasDas da Vodafone TV üzerinden seyircileriyle buluşmaya başladı. BAM İstanbul ise “Oyunla yaşayanın hikayesi bitmez” dedi ve online olarak çalışmalara devam ettiklerini açıkladı. Herkesin evinde dijital ortamda provalarına devam ettiği proje IGTV üzerinden “Evde Serisi” olarak tiyatroseverlerle buluşuyor. Çocuk tiyatroları da bu dönemde oldukça hareketliydi. Demet Evgar’ın girişimi Çocuk Evi- ÇEVİ ile birlikte YouTube üzerinden çocuklar için yapılan dijital işlere tanık olduk. Aynı şekilde Tiyatro Bereze’de çocuklar için canlı kitap performansı izlenmeye değerdi.
Yurt dışında da online işler çoğalmaya ve yeni denemeler ortaya çıkmaya başladı. The Deutsches Theater, kendi otoparkında tiyatro gösterileri düzenlemeye başladı. Herkesin arabasında oturarak izleyebildiği performanslar Göttingen’de ses getirmeyi başardı. National Theatre of Scotland (NTS) “Hayatta Kalma Sahneleri” adını verdiği online çalışma, BBC İskoçya ve BBC Karantina Kültürü projesiyle ortaklaşa başlatıldı. İzolasyona rağmen seyirciyle bir araya gelme fikriyle ortaya çıkan proje, İskoçya’nın önde gelen tiyatro mekanları ve şirketlerince de destekleniyor. Manchester’ın sanat mekanı Home, dijital bir projenin hazırlıklarını yapıyor. Ev Yapımı projesi adını verdikleri proje sonucunda canlı bir performans çıkması planlanıyor. Home’un web sitesinden izlenebilecek proje için “ne kadar istersen o kadar öde” konsepti işleyecek.