Bir süredir Filistin-İsrail savaşı gibi taze çatışmalar dünya gündemini sıkça meşgul ediyor. Her gün ekranlarımızı ve bilinçaltımızı dolduran bu çatışma, savaş haberlerine erişim konusundaki teknolojik kolaylıklarla birleşerek bizi etkiliyor. Televizyon, internet ve sosyal medya platformları, sürekli olarak savaş haberlerini güncel tutuyor ve insanların zihinsel ve duygusal sağlığı üzerinde önemli etkilere yol açıyor.
Savaş haberlerine anlık erişim sağlayan bu teknoloji çağında, sürekli savaş haberlerini izlemenin bireylerin zihinsel ve duygusal sağlığı üzerinde ciddi etkileri oluyor. Savaşın şiddet, ölüm ve yıkımla dolu görüntüleri, izleyicileri anksiyete, depresyon ve travma belirtileriyle karşı karşıya bırakıyor. Karamsarlık, umutsuzluk ve sürekli bir endişe kaynağı oluşturarak uyku problemleri, konsantrasyon eksikliği ve post-travmatik stres bozukluğu gibi sorunlara neden olabiliyor.
1. Zihinsel sağlığa etkileri
Savaş haberlerini sürekli takip etmek, zihinsel sağlığımıza önemli zararlar veriyor. Bu haberler, izleyicileri acımasızlığın, ölümün ve ayrılığın sürekli bir tanığı haline getiriyor. Bu durum, empati yeteneklerini azaltırken insanların insan ilişkilerini zayıflatabiliyor ve toplumsal duyarlılık düzeyini azaltabiliyor. Ayrıca, savaş haberleri izlemek, insanları duyarsızlaştırarak insan haklarına olan duyarlılığı da düşürebiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), silahlı çatışma durumlarında "Travmatik olaylar yaşayan insanların yaklaşık yüzde 10'unun ciddi ruh sağlığı sorunları yaşayacağını ve diğer yüzde 10'unun da etkili bir şekilde işlev görme yeteneklerini engelleyecek davranışlar geliştireceğini" belirtiyor. Depresyon, anksiyete ve uykusuzluk gibi psikosomatik sorunlar en yaygın etkiler. ABD Ordusu Yedek Kuvvetlerinde bir albay ve Huntsman Ruh Sağlığı Enstitüsü'nde (HMHI) bir psikiyatrist olan Steve Sugden, olumsuz ruh sağlığı sonuçlarına duyarlı üç nüfusa odaklanıyor:
● Savaş alanında yaşayan siviller
● Çatışmanın her iki tarafındaki askerler
● Sosyal medya uygulamaları, televizyon, radyo ve web aracılığıyla savaşın görüntülerini, videolarını ve seslerini izleyenler
Sugden, "Şaşırtıcı bir şekilde, çatışma içindeki siviller en az psikolojik travma yaşayan grup olma eğiliminde - ancak yine de önemli olabilir" diyor. Daha az travma, sivillerin sosyal ağlarıyla hemen konuşabilmelerinin ve duygularını işleyebilmelerinin bir sonucu olabilir, bu da dayanıklılık oluşturmaya yardımcı olabiliyor.
Irvine'deki California Üniversitesi'nde psikoloji bilimi profesörü olan ve medya kapsamı ile travma üzerine araştırmalar yapan Roxane Cohen Silver da, bir kişinin tükettiği medya miktarının ve bu içeriğin ruh sağlığı üzerindeki ciddi etkileri konusunda uyarıyor. Cohen Silver'ın ekibi 2013 yılında yayınlanan bir çalışmada, 11 Eylül saldırılarını takip eden hafta boyunca günde en az dört saat televizyon yayını izleyenlerin, daha az izleyenlere kıyasla stres ve travma sonrası stres bozukluğu (PTSD) semptomlarının arttığını ve yıllar sonra sağlık sorunları geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu tespit etti. Bu örnek de açıkca savaş ve benzeri haberlerin zihin sağlığı üzerine etkilerini gösteriyor.
2. Duygusal sağlığa etkileri
Savaş haberleri izlemek duygusal sağlığımıza da zarar veriyor. Sürekli şiddet sahneleri ve acı veren hikayeler, izleyicileri duygusal tükenmişliğe sürüklüyor. Bu tükenmişlik, insanların günlük yaşamlarına ve ilişkilerine olumsuz şekilde yansıyabiliyor.
Sürekli savaş haberi izlemeyi sınırlamak
Savaş haberlerinin olumsuz etkilerini sınırlamak için birkaç adım atabiliriz:
1. Haber izleme alışkanlığını sınırlayın: Günlük haber izleme sürenizi kısıtlayarak zihinsel ve duygusal sağlığınızı koruyun. Her gün belli bir saatte haberlere bakmak yerine haftada birkaç kez sınırlayabilirsiniz.
2. Haber kaynaklarını seçici bir şekilde kullanın: Güvenilir ve dengeli haber kaynaklarını tercih edin. Bazı haber kaynakları, haberleri daha dramatik bir şekilde sunabiliyor. Objektif ve güvenilir kaynaklarla bilgi edinmeye özen gösterin.
3. Profesyonel destek alın: Savaş haberlerinin size olumsuz etki ettiğini hissediyorsanız, bu konuda bir profesyonelden destek almayı düşünebilirsiniz. Bir terapist veya psikolog, duygusal reaksiyonlarınızı anlamanıza ve yönetmenize yardımcı olabiliyor.
4. Kendinize iyi bakın: Uzmanlar temel öz bakım pratiklerine devam etmenin de ruh sağlığını korumada önemli olduğunu belirtiyor. Bu stratejiler şunlar:
● Düzenli rutininizi sürdürmek
● Aktif kalmak
● İyi beslenmek
● Yeterince uyumak
● Sosyalleşme
● Alkol tüketiminin sınırlandırılması
● Arkadaşlarınızla ve ailenizle nasıl hissettiğiniz hakkında konuşmak
Sonuç olarak sürekli savaş haberleri izlemenin zihinsel ve duygusal sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri olabiliyor. Ancak, bu zararları sınırlamak için bilinçli çaba harcamak mümkün. Haber alışkanlığını sınırlamak, güvenilir kaynakları tercih etmek ve gerektiğinde duygusal destek aramak, bu olumsuz etkilerle başa çıkmada yardımcı. Unutmayın, bilinçli bir şekilde haberleri takip etmek, hem zihinsel hem de duygusal sağlığınızı korumanızı sağlayabiliyor.