Yeni arkadaşlar edindiğimiz, yeni ortamlara çok daha rahat girebildiğimiz sosyal medya mecralarında aşkı da arayan çok... Peki gerçekten sosyal medyada aşkı bulmak mümkün mü?
Sosyal mecralar yeni mahallelerimiz haline geldi. Yeni ortamlara girmek, yeni insanlar tanımak sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle beraber çok daha kolaylaştı. İletişim bu kadar kolay hale gelmişken pek çok kişi de bu mecralar vasıtasıyla aşkı aramaya başladı. Son bir yıldan fazla bir süreyi COVID-19 pandemisiyle birlikte evde geçirdiğimiz de düşünülürse bu mecraların sosyalleşmede olduğu kadar aşkı da aramakta da artık gerekli olduğu aşikar. Peki bu ne kadar mümkün ve sosyal medya vasıtasıyla duygusal ilişki kurmak ne kadar sağlıklı?
Her şey böyle başladı: Forumlar
Şimdi sosyal medya mecrası ararsak pek çok seçeneğimiz var yalnız internetin daha az yaygın kullanıldığı zamanlarda pek çok forum sitesi vardı ve bu forumlar internette sosyalleşmek için bulunmaz bir nimetti. Çoğu kez bir konunun tartışılması üzerine açılan bu forumlarda tanışan ve duygusal ilişkiler yaşayanlar da vardı elbet fakat özellikle geçmiş dönemde bu internet mecralarında tanışmak o kadar da normal karşılanan bir durum değildi. Bunun başta sebebiyse yaygın kanaatin internet üzerinden tanışmayı güvenli bulmamasıydı. Yine de sosyal medyada yeni arkadaşlıklar kurmak ve yeni birlikteliklere yelken açmak, bu forumlarla yaygınlaştı diyebiliriz.
Facebook ile yeni mahalle yaratmaya ilk adım
Facebook, Instagram veya Twitter’dan farklı olarak daha yakın çevremizden kişileri arkadaş listemize dahil ettiğimiz bir mecra. Fakat yine bu mecrada forumlarla aynı mantıkta işleyen pek çok grup mevcut. Pek çok kişi belli konularda oluşturulmuş bu gruplar vasıtasıyla tanışıyor. Şimdi eski tip mahallemizle kıyasladığımızda Facebook’un var olan mahalle algımızı değiştirdiği ortada. Özellikle çok popüler olduğu dönemlerde Facebook, insanların kendilerine benzeyen, kendileri gibi yaşayan ve düşünen insanları bulması; onlarla iletişim kurması anlamında çok önemli bir yere sahipti. Doğduğumuz, büyüdüğümüz mahalleyi ve çevremizdeki insanları seçmeye biliyoruz fakat Facebook’ta insanlarla iletişim kurmada belli parametrelerle hareket ediyoruz ve sadece istediğimiz insanlarla, sadece istediğimiz için iletişim kurabiliyoruz. Bu durumun duygusal ilişkilere yansıması da bu şekilde oluyor. Arkadaş listenize eklediğiniz bir kişinin fotoğrafı, paylaşımları, sizinle kurduğu iletişim biçimi, bu kişiyi tanımak için itici bir güç olabiliyor. Başta yüz yüze iletişim kurulmaması pek çok insan için güvenli bulunmasa da esasında pek çok kişi de önce yazışarak iletişim kurup, daha sonra yüz yüze görüşmenin, ilk buluşma gerginliğini azalttığını ifade ediyor.
“Fikirler benim için önemli” diyenlere Twitter
Twitter’ı, Facebook’a göre çok daha kamusal bir alan olarak görebiliriz. Bunun sebebi, Twitter kullanıcıları arasında gizli hesap kullanmanın pek yaygın olmaması ve paylaşımlarınızın olabildiğince fazla kişiye ulaşması. Twitter, Facebook ve Instagram’dan farklı olarak fotoğraf değil yazı paylaşımı ağırlıklı bir mecra. Yani bu mecrada birbirini takip eden insanlar, aslında birbirlerinin düşünce tarzını, fikirlerini, yazdıklarını takip ediyorlar. Özellikle son yıllarda bu mecra vasıtasıyla tanışan pek çok insan, evlendiklerine veya ilişkileri olduğuna dair paylaşımlar yapmaya başladılar.
“Nasıl yaşıyormuş bir bakalım” diyenler için Instagram
Instagram da Facebook’a benzer olarak ama Facebook’tan çok daha fazla fotoğraf ağırlıklı bir mecra ile karşılaşıyoruz. Instagram’da son birkaç yıldır var olan Story (anlık hikaye) paylaşma özelliği de bu mecrada insanların birbirlerinin yaşam tarzını, yediklerini, içtiklerini, gezdikleri yerleri çok daha rahat takip etmelerine imkan sağlıyor. Son yıllarda en çok duygusal tanışmanın yaşandığı mecralardan biri Instagram. Bunun en birincil sebebi Instagram üzerinde kişilerin birbirlerinin nasıl yaşadığını çok yakından takip edebiliyor olması. Bu arada Instagram şu anlamda da önemli: Başka sosyal mecralarda tanışan pek çok insan konuşmak ve birbirini yüz yüze görüşme öncesinde tanımak için soluğu Instagram’da alıyor.
Yazılı ve görsel mecraların ardından sıra işitsel mecralarda: Clubhouse
Clubhouse, saydığımız tüm mecralardan çok daha sonra ortaya çıktı. Nisan 2020’de kurulan Clubhouse, 2021’in ocak ayı itibariyle oldukça popüler oldu. Bu mecrada insanlar kendilerini sesleriyle var edebiliyorlar, ne yazı yazabiliyor ne de fotoğraf paylaşabiliyorsunuz. Üstelik direkt mesaj kutusu da yok! Hayatımıza çok kısa bir zaman önce giren bu uygulama, şimdiden sosyal medyada aşkı arayanlar için biçilmiş kaftan gibi görülüyor. Pek çok sohbet odasında, pek çok farklı konuyu tartışabiliyor, yeni insanlarla tanışabiliyorsunuz. İletişimin sesli olması, insanların çok daha hızlı kaynaşmasına sebep oluyor. Bunun belki de en önemli sebebi insanların konuşurken daha doğal olması. Zira fotoğraflarınız filtreli olabilir, yazdıklarınız çok da sizi yansıtmıyor olabilir ama konuşurken kendiniz olmak dışında pek fazla seçeneğiniz yok. Tabii profesyonel bir yalancı değilseniz!
Pandemiyle birlikte yoğun ilgi gören flört uygulamaları
Tinder, OkCupid, Happn, Bumble Türkiye’de en çok kullanılan flört uygulamaları. Dünya’da ve Türkiye’de yaygın bir şekilde kullanılan bu uygulamalar, pandemiyle birlikte iyiden iyiye yaygınlaştı. Türkiye’de ilk kez kullanıldığı dönemlerde insanların kullanmaktan imtina ettiği bu uygulamalar, pandeminin de etkisiyle sıkça ve işlevsel kullanılmaya başlandı. Üstelik Cenevre Üniversitesi'nde (UNIG) yürütülen ve PLOS ONE dergisinde yayınlanan araştırma, flört uygulamalarından tanışan çiftlerin aslında daha geleneksel yollarla tanışan çiftlere göre daha güçlü "birlikte yaşama niyetleri" olduğunu ortaya koyuyor.
Quick Sigorta
Trafik Sigortası, Kasko, DASK gibi birçok ürünü ekonomik, hızlı, güvenli ve anlaşılır biçimde sunan yeni nesil dijital sigortacılık!
Detaylı bilgi için:
