Türkiye’nin en önemli kültürel etkinliklerinin başında gelen Şeb-i Arus ve Mevlana haftası bu yıl COVID-19 önlemleri yüzünden iki günle sınırlandırıldı.
Koronavirüs salgını, ülkelerin geleneksel etkinliklerini büyük ölçüde etkiliyor. Mevlana Celalettin-i Rumi’nin ölümünün 747’nci yılında, her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen Şeb-i Arus etkinlikleri bu yıl sadece iki günlük anma programı ile kısıtlandırıldı.
Tüm dünyada ve Türkiye’de ikinci koronavirüs dalgasının başlaması, artan vaka sayıları toplu yapılan organizasyonların ertelenmesine veya sınırlı şekilde yapılmasına neden oluyor. Hazreti Mevlana'nın vuslat yıldönümü uluslararası anma törenleri, modern etkinlik biçimiyle ilk defa 1937 yılında Konya'da, önce türbe ziyareti, konferans, dinleti gibi etkinliklerle başladı.
Bu yıl törenlerin 83’üncüsü yapılacak. Geçen yıl, 7-17 Aralık'ta düzenlenen ve 39 bin 750 kişinin izlediği Şeb-i Arus etkinlikleri ve Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri bu yıl geleneksel ihtişamından uzak olmak zorunda. Etkinlikler bu yıl, sadece açılış ve kapanış tarihleri olan, 7 Aralık Pazartesi ve 17 Aralık Perşembe gecelerinde Konya Mevlana Kültür Merkezi’nde icra edilecek.
Daha önce dört gün süreceği duyurulan törenler, iki günle sınırlandırıldı. Anma törenleri, İl Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla sınırlı izleyiciyle gerçekleştirilecek. Ancak bu görsel harika, herkes evlerinde seyredebilsin diye televizyonlardan naklen yayınlanacak ve sosyal medya mecralarından takip edilebilecek. Törenlerin bu yılki teması "İhsan Vakti" olarak belirlendi.
Katılım bin 200 kişiyle sınırlı
Daha önceki senelerde geleneksel olarak gerçekleştirilen, yürüyüş, nevbe merasimi, türbe önü buluşmaları, “Bana Sor” mobil rehberlik hizmetleri, sergi, konferans, konser, panel, tiyatro gibi sahne, salon ve açık alan etkinliklerine bu yıl yer verilmeyecek. Tasavvuf müziği konseri ile mesnevi sohbeti de bu yıl törenlerde yer almayacak. Tören kapsamında, bu yıl sadece Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Mevlevi Ayin-i Şerifi yapılacak. Mevlevi Ayin-i Şerifi'nin icra edileceği Mevlana Kültür Merkezi'ne, HES koduyla girilecek, seyirci sayısı da salon kapasitesinin beşte biri kadar olacak. Daha önceki yıllarda 40 bin kişinin katıldığı törenlere, bu sene sadece iki program dahilinde toplam bin 200 kişi katılabilecek.
Bu iki programın biletleri, http://ebilet.konyakultur.gov.tr adresinden temin edilebiliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Konya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin birlikte düzenlediği 747’nci Vuslat Yıl Dönümü Şeb-i Arus Törenleri, bu yıl daha çok dijital platformlarda yer alacak. "Twitter", "sebiarus.gov", "Facebook sebiarus.gov", "İnstagram", "sebiarus.gov.tr" adlı sayfalardan, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün hazırladığı dijital Şeb-i Arus etkinlikleri takip edilebilecek.
Mevlana Haftası’nda yapılan etkinlikler
Koronavirüs önlemleri nedeniyle bu yıl kısıtlı şekilde yapılacak etkinlikler geçmiş yıllarda büyük bir kültür şenliği şeklinde gerçekleşiyordu. Etkinlikler, bakan, vali, belediye başkanları, kamu kuruluşlarının başkanlarının ve halkın Şems-i Tebrizi Türbesi’nin önünde gelmesiyle başlar ve Mevlana Meydanı’na kadar yürünüyordu. Sonrasında Mevlana haftası dolayısıyla Konya’ya gelen ziyaretçiler türbe ziyaretleri yapıp dua ve ibadet ederlerdi.
Genel prosedürü şöyle sıralayabiliriz: Mevlana Kültür Merkezi içindeki Sanat Ocağı Mevlevihanesi ziyaret edilir. Türbe önü buluşmalarıyla her gün başka bir etkinlik düzenlenir. Mevlana haftası adına düzenlenen sanat sergileri açılışları yapılır. Fotoğraf yarışmalarında dereceye giren eserlerin sergilendiği fotoğraf sergileri gezilir. Geleneksel sanatlarla ilgili her çeşit sunumlar izlenir. Resim ve hat sergilerinin açılışı yapılır ve sanatseverlerin beğenisine sunulur. Kültür ve sanat merkezinde Mesnevi dersleri verilir. Tekke musikisi ve Türk tasavvuf musikisi dinletileri yapılır. Tasavvuf tarihi araştırmacıları ve uzmanlarla mesnevi sohbetleri yapılır. Mesnevilikle ilgili yazılan değerli kitapların yazarlarıyla imza günleri düzenlenir. Tiyatro oyunları sergilenir. Mevlevi araştırmacıları ile halkı buluşturan paneller düzenlenir ve Mevlana Haftası’nın yerli ve yabancı turistler için en merak edilen ve ilgiyle izlenen etkinliği olan sema gösterileri yapılırdı.
Şeb-i Arus nedir?
Şeb-i Arus “Düğün Gecesi” anlamına geliyor. Mevlevilikte, Mevlânâ Celaleddin-i Rumi'nin öldüğü gecenin adı. Ancak bu ölüm Mevlevi felsefesine göre Allah’a kavuşma günü olarak düşünüldüğü için düğün gecesi olarak adlandırılır. Ölümün, aslen bir bedenin ortadan kalkması değil, Allah’a doğru uçması anlamına geldiğini düşünen Hz. Mevlana, Şeb-i Arus’a “Düğün Gecesi” anlamını yüklemiştir. Mevlana Celaleddin-i Rumi, 17 Aralık 1273 tarihinde öldü. Şeb-i Arus kelimesi Mevlana’nın şiirinde bahsedilir. “Bizim ölümümüz, ebedi bir düğündür” ve “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” gibi sözlerle ölümün bir son değil, yaradana kavuşma günü olduğunu belirtir.
Ölüm Mevlana için kişinin aslına dönüşü, kaynağının ilahi bir cevher olması nedeniyle “Allah’a dönüş” olarak yorumlar. Rumi'nin ölüm yıl dönümlerinde 17 Aralık tarihlerine denk gelen haftalarda yapılan ve Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri olarak isimlendirilmeye başlanılan törenler, halk arasında "Şeb-i Arus" olarak anılıyor.
Mevlana Celaleddin-i Rumi kimdir?
Tasavvuf öğretisinin yaratıcısı Mevlana Celaleddin-i Rumi, yaşamı boyunca yaptıkları, hayat felsefesi ve eserleriyle dünya tarihine damgasını vurmuş bir düşünür.
Mevlana, Afganistan’ın kuzeyindeki Belh şehrinde 30 Eylül 1207 yılında doğdu. Gerçek ismi Celaleddin Muhammed olan büyük düşünürün annesi Mümine Hatun, babası “Alimler sultanı” diye tanınan Bahaeddin Veled’dir. Babası Bahaeddin Veled yaşadığı şehrin ileri gelenlerinden biriydi. Ancak aile, Moğol istilası nedeniyle Belh Şehri’nden ayrılmak zorunda kaldı.
Yolculukları sırasında Nişabur şehrinde görüştükleri büyük sufi Ferüdüddin-i Attar, Mevlana'ya bir kitabını hediye etti ve babasına "Çok geçmeyecek, dünyadaki aşıkların gönüllerine ateş salacak" dedi ve bir anlamda onun içindeki ışığı görmüş oldu. Mekke, Medine, Şam, Erzincan, Anadolu'nun muhtelif şehirleri ve son olarak da Karaman'da bir süre yaşayan Mevlana, 18 yaşındayken Gevher Hatun'la evlendi. Bu evlilikten Bahaeddin Muhammed ve Alaaddin Muhammed adlı iki çocuk sahibi oldu. İlk eşi Gevher Hatun'un öldükten sonra Kira Hatun’la evlendi, Emir Alim ve Melike isimli iki çocuğu daha dünyaya geldi.
Ailesiyle birlikte, yedi yıl Karaman'da kaldı ve Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat'ın daveti üzerine 1229 yılında Konya'ya göç etti. 1231 yılında babası Bahaeddin Veled vefat edince, kendisinin halifelerinden Seyyid Burhaneddin Muhakkık-ı Tirmizi Konya'ya gelerek Mevlana'nın manevi eğitimini üstlendi. Mevlana, Seyyid Burhaneddin'in isteği üzerine Halep ve Şam'da eğitimler aldı.
Şems-i Tebrizi ile tanışma
1244 yılında Şems-i Tebrizi adında bir derviş Konya'ya geldi ve onunla tanışınca Mevlana’nın tüm dünyası değişti. Bir arayış içinde olan Mevlana, Şems ile manevi olarak istediği anlamı da bulmuş oldu. Bu karşılaşmadan sonra Mevlana tüm dikkatini Şems ile olan sohbetlerine verdi. Onun dışında çok az kişiyle görüşür oldu. Tasavvuf hırkasını giyen, aşk, cezbe, vecd ve coşkuyla şiirler söyleyen Mevlana, semaya başladı. Artık Mevlana'nın meclisinde ney ve rebab nağmeleri yankılanıyordu.
Mevlana, hayatının bundan sonraki bölümünde şiiri, musikiyi ve semayı kendisine yol arkadaşı edindi. Bu yakın dostluk Mevlana’nın çevresindekilerin Şems’e düşmanlık duymasına yol açtı. Bu durumu hisseden Şems aniden Konya’dan ayrıldı. Şems’in ayrılığı sonrası büyük bir üzüntüye düşen Mevlana, Şam’da olduğunu haber aldığı Şems’e oğlunu yolladı ve onu geri gelmesini sağladı. Ancak Şems’in dönmesinden sonra da dedikodu ve çekememezlikler devam etti. Bu düşmanlığa Mevlana'nın oğlu Alaaddin Çelebi de katıldı. 1247 yılında Mevlana'nın çevresinden bir grup Şems'i öldürdü veya diğer bir söylentiye göre Şems Konya'dan kaçtı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. Bu konu hala esrarını koruyor.
Mesnevi ortaya çıkıyor
Şems’in gidişinden sonraki acı günlerin sonunda Mevlana’ya yakın arkadaşı Çelebi Hüsamettin, tasavvufu dervişlere anlatacak bir eser ortaya çıkarmasını tavsiye etti. Mevlana da Mesnevi'nin ilk 18 beyitinin yazılı olduğu kağıdını sarığından çıkarıp Çelebi'ye uzattı. Mevlana söyledi, Çelebi Hüsameddin yazdı ve ömrünün son 10-15 yıllık devresinde Mesnevi böyle ortaya çıktı. Mevlana, dini bilgilerden siyasete, sağlıktan insan ilişkilerine ve hayata dair birçok konuya yer verdiği, 26 bin beyite yaklaşan altı ciltlik bu evrensel eseri için şunları söyledi; "Bizden sonra Mesnevi şeyhlik edecek, arayanlara doğru yolu gösterecek, onları yönetecek ve önderlik yapacaktır." Mevlana Celaleddin-i Rumi, 17 Aralık 1273 tarihinde bu dünyadan ayrılarak o aşkla bağlı olduğu yaradanının yanına yükseldi.