Saçınızı yıkarken şampuan kullanmasanız olur mu? Pekâlâ olur. Son yıllarda git gide artan şampuansız saç yıkama akımı “no poo” hakkında bilmeniz gerekenleri derledik.
Saçlarınızı haftada kaç kez yıkıyorsunuz? Bir, üç, beş, yoksa her gün mü? Her defasında şampuan kullanıyorsanız eğer bu şampuanların saçta kalması ve saç derisine etkisini de düşünmek gerek. Şampuanların büyük kısmı elbette saça olan faydalarıyla öne çıkıyor ama bir yandan da iyi durulanmadığı takdirde kalıntıları saç derisinde uzun vadede dökülme; saçın zayıflaması, hacmini kaybetmesi gibi sorunlara yol açabiliyor. Hatta şampuanlarda en çok bulunan maddelerden olan “paraben” kanser tehlikesi yarattığı iddiasıyla tüm dünyada gündemde. Bu gibi sebeplerden son yıllarda dünyada yeni bir akım ortaya çıktı: No shampoo! Kısaca “no poo”, yani şampuansız saç yıkama.
Hemen herkese imkansız gibi gelen bu akım, saçın yağlı veya pis kalması anlamına gelmiyor elbette. Bu akım, saçı ve saç derisini tamamen şampuandan arındırıp suyla, karbonat ve sirkeyle, saf sabunla temizlenmesini sağlamayı amaçlıyor.
Aslına bakarsanız saçları şampuanla yıkamak insanlık için çok eski bir gelenek değil zaten. 17. yüzyılın sonlarına dek, insanlar saçlarını ayda bir veya iki haftada bir yıkıyor, şampuan kullanmıyorlardı. Saç yıkarken sabun kullanmak dahi yaygın bir gelenek değildi. Şampuanın keşfedilmesiyle, 1960-70’li yıllardan itibaren şampuan kullanımı sıklaştı ve her gün saçı şampuanla yıkamak yaygın bir alışkanlık halini aldı.
Şampuanlamayıp da ne yapacağız?
No poo işte bu noktada, eski günlere dönmeyi ve saçı şampuandan arındırmayı savunan bir akım olarak öne çıkıyor. Peki, şampuanlamayıp da ne yapacağız? Akımın takipçilerinin yöntemlerinden bir tanesi sadece suyla yıkamak… Ancak bu en zor yöntemlerden biri… Saçın doğal yağı olan “sebum” korunuyor ama tozlar da saçta kalıyor. Bu sebepten saçı çok sık taramak ve böylece tozdan arındırmak gerekiyor. Sıkı bir tarak kullanmak tavsiyeler arasında.
İkinci bir öneri ise karbonat ve sirke kullanmak. Bu ikili için dikkat edilmesi gereken nokta, asla ikisini bir arada kullanmamak. Önce karbonatla su karıştırıp saça sürüp duruladıktan sonra biraz elma sirkesini sulandırıp onunla saçı tekrar durulamak yeterli. Sirke kokusu pek çok kişi tarafından sevilmeyebilir. Ancak sirke denince illa ki üzüm ya da elma sirkesi olmak zorunda değil. Örneğin ahududunun da sirkesi var. Buna benzer aromatik sirkeler hoş bir koku verebilir. Elma sirkesini de evde kendiniz yaparak daha doğal bir ürüne ulaşabilirsiniz.
Karbonat kullanırken üç dört tatlı kaşığı karbonatı yarım bardak suyla karıştırmak yeterli. Eğer yağlı bir saça sahipseniz karbonatı artırabilirsiniz. Yine saç tipinize göre bir iki kaşık sirkeyi sulandırarak karbonatın ardından uygulamanız mümkün. Bu sırayı değiştirmek de size kalmış. No poo, standart bir yıkamayı değil sizin saçınıza göre bir uygulamayı öneriyor. Kendi saçınıza göre en doğru yöntem zamanla ortaya çıkıyor.
Zeytinyağı sabunu işinize yarar
“Bana bu iki akım da uymaz” diyorsanız saf bir zeytinyağı sabunu da işinize yarayabilir. Şampuan gibi üç-dört kez uygulayıp yıkamak yerine sabunu bir kez saça sürüp köpürtmek yeterli. Aksi halde saçınızda sabun kalıntısı kalması söz konusu olabilir. Sabun bazı saç tiplerinde kurumaya yol açıyor. Bu yüzden yine sirkeyle durulamak saçın yumuşamasını sağlayabilir.
No poo akımının en büyük faydalarından biri saçın kendi doğal halini bulması. Saçınızın kendi içinde bir ahenge kavuştuğunu görmek oldukça sevindirici olabiliyor. Bir diğeri ise duşta kaldığınız süre azaldığından daha az su harcamanız. Şampuanla defalarca saçınızı yıkarken harcadığınız suyu bu yeni akımdaki uygulamalarınızla karşılaştırdığınızda ne kadar fark ettiğini göreceksiniz. Üstelik şampuanla kıyaslarsanız sabun veya karbonat, sirke yöntemlerinin bütçenizde de önemli bir rahatlama sağlayacağını da göreceksiniz. Çevreye olan katkısı şampuan tüketmeyerek onun vereceği zararları önlemek de cabası. No poo’ya bir şans verin ve saçınızın ritmini bulmasını bekleyin.