Üç boyutlu yazıcılar artık inşaat işinde!
Üç boyutlu yazıcılarla akla gelen her türlü küçük objeleri kolayca basmanın mümkün olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Ama üç boyutlu yazıcılar artık işi büyüttü; inşaat işine bile girdiler!
Üç boyutlu baskı (3D printing) tekniği, günlük hayatımıza henüz tam anlamıyla girmiş olmasa da adını sıkça duyduğumuz kavramlardan biri. Öyle ki, tıptan havacılık sektörüne kadar birçok alanda önemli katkılar sağlamaya başladı. Eklemeli üretim (additive manufacturing) adıyla da anılan bu işlem için gelecek bilimci Jeremy Rifkin “üçüncü sanayi devrimi” yorumunu yapıyor.
Beş katlı bina!
Üç boyutlu baskı teknolojisinin dünya çapında yankı uyandıran marifetlerinden biri ise inşaat sektöründen. Çin şirketi WinSun 2014 yılında bir gün gibi kısa bir sürede 10 adet evi üç boyutlu baskı yöntemiyle tamamlayarak bizleri şaşırtmıştı. Ertesi sene ise 3D yazıcı ile elde edilen en yüksek binayı ürettiler. Beş katlı bir bina ve 1100 metrekare büyüklüğündeki malikane Jiangsu’daki Suzhou Endüstri Parkı’nda sergileniyor.
3D baskı tekniğinin inşaat alanında kullanılmasıyla alakalı ilk fikirler 1995 yılında ortaya atılmıştı. O dönemde Joseph Pegna ve Behrohk Khoshnevis tarafından iki farklı teknik öne sürüldü. Bunlardan Pegna’nin tekniği hayata geçirilmezken bugün Çin’de kullanılan teknolojinin altında Khoshnevis’in imzası var.
Hem doğa dostu hem de maliyeti düşük
Üç boyutlu yazıcı ürünü binaların en önemli özelliklerinden biri çevreci olmaları. Bu binaların inşası sırasında çıkan hafriyatın yüzde 30 ila 60’ını kullanılabilir malzemeye çevirebilen teknoloji sayesinde inşaat süresi de yarı yarıya azaltılabiliyor. Bunların yanı sıra inşaatların maliyeti ciddi ölçüde düşüyor. Binalarda dönüştürülmüş endüstriyel atıkların kullanılması bu inşaatları bir kez daha doğa dostu yapıyor.
Binaların neredeyse tamamı fabrika ortamında tek tek parçalar halinde üretildikten sonra inşaat alanında bir araya getiriliyor. Bir nevi lego oyunun büyük ölçekli versiyonu gibi. Lego dediysek gözünüz korkmasın. Bu teknolojiyle üretilen binaların 9 şiddetinde bir depreme dayanıklı olduğu belirtiliyor.
Merkez üssü Dubai
2016 yılında ise yine Çinli bir şirket Dubai’de dünyanın ilk kullanılabilir ofislerini yine üç boyutlu yazıcılarla üretti. Yingchuang Building Technology şirketinin ürettiği ofisler hem İngiltere hem de Çin’deki dayanıklılık testlerini geçtiler. Peki bir bina üretebilen yazıcının boyutlarını merak ettiniz mi? Dubai’deki ofis yüksekliği 6 metre, uzunluğu 36 metre ve genişliği 12 metre olan bir yazıcıdan çıktı. Yapımı 17 gün süren binanın maliyeti ise 140.000 Amerikan Doları. Dubai bu binayla açılışı yapmış oldu ve 2030 yılına dek üç boyutlu baskı tekniğinden maksimum faydalanarak bu teknolojinin başkentlerinden biri olmayı hedefliyor.
3D inşaatların avantajları
Bu teknolojinin cazibesine kapılan bir diğer ülke de Rusya. Geçtiğimiz mart ayında bir gün içinde ve çok makul bir fiyata ürettiği bina ile gündeme gelen Apis Cor şirketi 3D baskı inşaat konseptinin öncülerinden. Apis Cor’a göre 3D inşaatların çok çeşitli avantajları var. Bunlardan bazıları şöyle:
- Binanın duvarları ve zemini iyi durumda ve boyanmaya hazır oluyor.
- İnşaat alanında moloz, inşaat atığı kalmıyor.
- Duvar kalınlıkları ve kurulumlarını istediğiniz gibi seçebiliyorsunuz.
- Duvar içindeki hava boşlukları sayesinde binanın daha iyi bir yalıtımı oluyor.
- Özel katkı maddeleri sayesinde bina kötü hava koşullarından etkilenmiyor.
- Betonarme binalara kıyasla inşaat maliyeti çok daha düşük.
- Uygun malzemeyle duvarların yalıtımı artırılabiliyor.
Ay’da inşaat zamanı!
3D baskı teknolojisinin önemli olduğu bir diğer alan da uzay araştırmaları. Ay ve Mars üzerinde yaşam alanları oluşturmak için bu teknolojiyle elde edilen binaların çok kullanışlı olabileceği düşünülüyor. Avrupa Uzay Ajansı’nın çalışmalarına göre gerekli inşaat malzemesinin yalnızca yüzde 10’u Dünya’dan taşınıp, geri kalan ihtiyaçlar Ay yüzeyinden karşılanabilecek. NASA da 2014’te South California Üniversitesi’nce yürütülen bir araştırmayla benzer bir sonuca vardı. Anlaşılan o ki 3D baskı teknolojisi sayesinde bugün bilim kurgu filmlerinde izlediğimiz bazı şeylere gerçek hayatta tanık olmamıza çok az kaldı.