Bu teknolojiler filmlerden fırladı!

Bu teknolojiler filmlerden fırladı!

İlhamını bilim kurgu filmleri ya da kitaplarından alan teknolojiler, hayatlarımızı değiştirmeye devam ediyor. Birçok yeni teknoloji de yolda. Tüm bunlar, bilim kurgu filmlerini daha dikkatli seyretmeniz için bir sebep. 

Bilim kurgu filmlerinin, hatta kitaplarının yeni teknolojilerin gelişmesinde ve yeni icatların ortaya çıkmasında büyük etkisi var. Bugünlerde “keyfini çıkardığımız” tablet ve cep telefonu gibi cihazlar da bir dönemin ünlü bilim kurgu filmlerinden ilham aldı. Yeni filmler ise geleceğin teknolojilerine ilham veriyor.

Bugünlerde yeni bir teknolojik gelişimin ayak sesleri duyuluyor: Azınlık Raporu filmindeki teknolojiler gerçeğe yaklaşıyor. Tom Cruise’un bu filmde akıllı cihazları el hareketleriyle kontrol ettiğini hatırlarsınız. Google, işte tam da bu filmdeki gibi, akıllı cihazları uzaktan el hareketleri ile kontrol etme teknolojisine bir adım daha yaklaştı. Ekrana direkt olarak dokunmak yerine bu projede; baş parmağı işaret parmağına sürtmek, el sallamak gibi el hareketlerinin akıllı saati ya da akıllı hoparlörü kontrol etmek için kullanılması hedefleniyor. Google’ın bu yeni hamlesinden yola çıkarak, hayatımıza yeni teknolojik gelişmeler kazandıran filmleri hatırlamak istedik.

Terminatörler aramızda

Hollywood yapımı birçok filmde görmeye alıştığımız robotlar, uzun zamandır aramızda dolaşıyor! Tamam biraz abarttık. Ancak yapay zekalı robotlara yatırım yapan birçok firma var. Üstelik robotların gelişimleri hızlı bir şekilde devam ediyor. Birkaç yıl sonra aramızda dolaşmayacaklarını kimse iddia edemez. Çünkü bugün bile konferans ya da röportaj vermek için ülkemize gelen robotlar var! Robot Sophia’yı hatırlıyorsunuzdur.

Robotik teknolojilerin bir yansıması da robotik protez uzuvlar… Bu teknolojiyi de ilk önce Yıldız Savaşları serisinde görmüştük.

Cep telefonları ve tabletler

2010 yılların da sonundayız artık. 2020 sadece birkaç ay uzağımızda. Cep telefonları ya da tabletler, bizim uzun yıllardır varlığına alıştığımız, hatta onlar olmadan eksik kaldığımız cihazlar haline geldi. Ancak bundan 20 yıl önce telefon ve tablet kelimeleri bizler için farklı anlamlara geliyordu. Peki bu cihazların vizyonu nasıl oluştu. Hemen hafızanızı tazeleyelim: Tabletler, usta yönetmen Stanley Kubrick’in 1968 yapımı 2001: Bir Uzay Macerası filminde karşımıza çıkmıştı. Cep telefonları ise 1984 tarihli Uzay Yolu III filminde hafızalarımıza kazınmıştı.

Uçan kaykay tatlı bir hayal gibiydi

20 yıl bile bize uzun bir zaman gibi geliyor. Ancak “bilim kurgu”nun sözlük tanımı olabilecek “Geleceğe Dönüş” serisinin vizyona girmesinden bu yana neredeyse 35 yıl geçti. Filmi hatırlıyorsunuz değil mi? Michael J. Fox tarafından canlandırılan Marty McFly ve Christopher Lloyd’un Dr. Emmett Brown karakteri martı kanatlı Delorean’larına binip geleceğe “geldiklerinde” tarih 21 Ekim 2015’ti. Yani bu tarihi bile geride bıraktık. Filmin 2015 vizyonunun hâlâ hayal olduğunu söylemek mümkün. Çünkü uçan, hatta çöple çalışan arabalar henüz geliştirilmedi. Ancak filmi izleyen her çocuğun rüyalarını süsleyen uçan kaykay (Hoverboard) bir süre önce hayal olmaktan çıktı. Amerikan otomotiv devi Lexus, birkaç yıl önce “bir tür” uçan kaykay geliştirdi. Bu, tam olarak filmdeki kaykay gibi değil. Ancak bunu bir başlangıç olarak kabul etmek mümkün.

Peki ya, aynı filmde yer alan kendi bağcıklarını bağlayan ayakkabıyı hatırlıyor musunuz? Evet, bu da gerçek oldu. Nike, birkaç yıl önce konsept bir model tanıtmıştı. Ancak Ocak, 2019’da daha uygun fiyat etiketine sahip bir model mağazalardaki yerini aldı. Hyperadapt adını taşıyan bu ayakkabı, onu ayağınıza geçirdiğiniz anda canlanıyor. Işıkları yanıyor ve sizi algılıyor. Ayağınıza göre şekil alan bu ayakkabı gelecekteki modeller için de örnek teşkil ediyor.

Derdimizi anlatacak kadar…

Douglas Adams kitabı Otostopçunun Galaksi Rehberi ve aynı adlı filmde “babel fish” (Babil Balığı) adıyla anılan bir teknoloji kullanılıyordu. Balık şeklindeki bir aygıtı kulağına sokanlar koca galaksideki tüm dilleri kendi diliymiş gibi kolaylıkla algılıyordu. Bu teknoloji de “tam olarak olmasa bile” hayatımıza girdi bile. Langogo adını taşıyan, yapay zeka destekli dijital çevirmen teknolojisi hayatınızı dil sorunu olmadan yaşamanızı sağlamak için çalışıyor.