Türkiye’de 8,5 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası devam etmiyor. Sigortasını devam ettirenlerin oranı ise yüzde 57,5. Üstelik birçok kişi DASK’ın kapsamını da bilmiyor.
Türkiye’nin yüz ölçümünün önemli bir bölümü deprem fay hatları üzerinde. Ülkemizde her yıl büyük ve küçük şiddette birçok deprem yaşanıyor. Ne yazık ki 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli 7,0 üzerinde gerçekleşen ve 11 ili etkileyen iki büyük deprem bu gerçekliğin altını acı bir şekilde çizdi.
Can kayıplarıyla beraber maddi kayıpların da yaşandığı 1999 depremi sonrasında en azından maddi kayıpları karşılayabilmek adına, 2000 yılından bu yana uygulanan Zorunlu Deprem Sigortası, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından yürütülüyor. Bu nedenle DASK olarak da bilinen bir teminat türü olan Zorunlu Deprem Sigortası’nın amacı, meydana gelebilecek deprem riskine karşı konut sahiplerinin zararlarını karşılamak.
DASK yeterince biliniyor mu
sigortaladim.com’un araştırma şirketi İstanbul Ekonomi Araştırma ile birlikte gerçekleştirdiği “Doğal Afetlerde Sigorta Bilinirliği” konulu araştırmada çıkan sonuçlar çarpıcı. 26 ilde 18-65 yaş arası kadın ve erkekten oluşan iki bine yakın kişiyle gerçekleştirilen ankette katılımcıların yüzde 63’ünün DASK’ın kapsamını bilmediği görülüyor. “Kapsamı bildiği”ni belirten katılımcıların yüzde 88’i binanın tamamen ya da kısmi olarak zarar görmesinin sigorta kapsamında olduğunu söylüyor. Katılımcıların yüzde 40’lık bir bölümü ise taşınır mal, eşya gibi kayıpların, enkaz kaldırma masraflarının, kira kaybının ve manevi tazminat gibi hakların “kapsam dışında” olmasına rağmen DASK’a dahil olduğunu düşünüyor! Gereklilik halinde zararlarının tazmin edileceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 33. Kapsamlı bir güvence adına DASK’a ilave olarak yaptırılması önerilen “ilave konut” ve “eşya sigortası” yaptırmayanların oranıysa yüzde 74. Zorunlu Deprem Sigortası’na duyulan güvenin de sorulduğu araştırmada katılımcıların yüzde 31’i DASK’a güvendiğini, yüzde 31’i ise kararsız olduğunu belirtiyor.
sigortaladim.com yetkilileri, araştırmayı yapmaktaki amaçlarının yaşanan deprem felaketi sebebiyle oluşan kayıplardan sonra sigorta sektörünün bilinirliğini sorgulamak olduğunu belirtiyor. Araştırma sonuçları yorumlandığında tüm maddi kayıplara karşı sigortanın önemini yeterince kavranmadığı görülüyor.
Bir başka araştırma ise deprem riskinin fazla olduğu Türkiye’de Zorunlu Deprem Sigortası yaptırma oranının yüksek olmadığını gösteriyor. Karşılaştırma sitesi encazip.com’un yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de Zorunlu Deprem Sigortası yaptırıp sonraki yıl sigorta poliçesini yenileyenlerin oranı yüzde 57,5. 2023 yılının güncel verilerine dayanan araştırmaya göre Türkiye’de yaklaşık 8,5 milyon konutun Zorunlu Deprem Sigortası bulunmuyor.
Ceza yok, yaptırım var
Zorunlu olmasına rağmen DASK yaptırmamanın herhangi bir maddi cezası bulunmuyor. Ancak sigorta işlemini yaptırmayanlar belirli işlemleri gerçekleştiremiyor. DASK yaptırmayan kişi ya da kişiler, konut satamıyor ve kiralayamıyor. Aynı zamanda son yapılan düzenlemeler sonrasında elektrik ve su aboneliği alma konusunda da engellenmiş oluyor. Abonelik işlemi gerçekleştirilirken tüm kurumlar, DASK yapıldığına dair belgeyi istiyor. Kurumlar bu belge olmadan işlemi gerçekleştirmiyor.
Hangi konutlar DASK’a uygun
Binanın Zorunlu Deprem Sigortası’na uygun olması için sahip olması gereken şartlar ve özellikler şöyle sıralanıyor:
- Tapuya kayıtlı ve mesken olarak inşa edilen konutlar
- Kat irtifakı sağlanan konutlar
- Sigorta kapsamındaki bina içerisinde bulunan, ofis ve iş yerleri olarak kullanılan bölümler
- Kat Mülkiyeti Kanununa dâhil olan bağımsız bölümler
Belirtilen bu yapıların dışında kalan binalara DASK yapılamıyor. Sigortaya uygun olan bina değeri de sigorta tarafından görevlendirilen kişiler tarafından hesaplanarak sigorta satın alacak kişiye teklif sunuluyor. Buna karşılık olarak da kişiler aldıkları tekliflere göre işlemlerini tamamlıyor. DASK’ın sürekliliği için poliçenin her yıl yenilenmesi gerekiyor.
DASK sigortasının kapsamı
DASK sigortası; deprem ve deprem sebebiyle oluşabilecek yangın, tsunami, infilak ve yer kaymasının neden olduğu maddi hasarları güvence altına alıyor. Konutun tamamen ya da kısmi olarak zarar görmesi de zorunlu deprem sigortasının teminatları arasında bulunuyor. Zorunlu Deprem Sigortası ile binanın ana duvarları, temeller, istinat duvarları, bahçe duvarları, çatılar, bacalar, merdiven ve asansörler, tavan ve tabanlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar ve koridorlar teminat altına alınıyor.
Enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar gibi ayrıca ileri sürülebilecek dolaylı zararlar; her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri, tüm vücuda dair zararlar ve vefat, manevi tazminat talepleri, sarsıntı ve zelzele sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami yahut yer kaymasının dışında kalan hasarlar, sarsıntıdan bağımsız olarak binanın kendi kusurlu yapısı nedeniyle olay öncesi oluşmuş ziyanlar ise bu sigortanın kapsamı dışında kalıyor. Bu hasarlar için Zorunlu Deprem Sigortası’na ek olarak farklı konut sigortaları yaptırılabiliyor.
Maddi zarar nakit olarak ödeniyor
Zorunlu Deprem Sigortası, söz konusu sigortaya uygun konutları depremin sebep olduğu yangın, infilak, yer kayması ve tsunami gibi risklere karşı maddi olarak garanti altına alıyor. Binalarda deprem nedeniyle ortaya çıkan maddi zararlar poliçelerde belirtilen limitler dahilinde sigortalıya nakit olarak ödeniyor. Bu limitler ise Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan “Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı”na göre hesaplanıyor. DASK’ın resmi web sitesinden alınan bilgilere göre yıllık olarak düzenlenen poliçelerin prim fiyatları konutun yapı tarzına, brüt yüz ölçümüne, inşa yılına, kat sayısına ve bulunduğu mahallenin risk kümesine göre hesaplanıyor. DASK tarafından verilen azami teminat miktarı ise 25 Kasım 2022 tarihinden itibaren bütün yapı tiplerinde 640 bin TL olarak belirlenmişti.
DASK tarafından verilen azami teminat fiyatını aşan durumlarda, konut sahipleri aşan kısım için sigorta şirketlerinden ek teminat alabiliyor. Bunun için özel sigorta şirketlerinin sunduğu konut sigortası söz konusu. Öte yandan belirtmek gerekiyor ki köy yerleşimleri sigorta kapsamı dışında kalıyor. Köylerdeki yapılar için ise İhtiyari Deprem Sigortası yaptırılabiliyor.
Süreç, yaşanan sarsıntının akabinde depremzedelerin hasar müracaatında bulunmasıyla başlıyor. Sonrasında DASK hasar tespit görevlisi sigortalı konutları ziyaret ediyor ve hasarı tespit ederek tazminat meblağını belirliyor. Tazminat fiyatı -tapuda ismi geçen- müracaat sahibine en kısa vakitte ilgili bankalar aracılığıyla ödeniyor.
Önlem almanın ve sigorta bilinci edinmenin önemini kavramak, yarınlar için mutlak bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor.
KAYNAKLAR
DASK