Sigortacılığın tek geçim kaynağı vadeli mevduat ya da yüksek faiz değil!

Sigortacılığın tek geçim kaynağı vadeli mevduat ya da yüksek faiz değil!

Sigorta sektörü açısından 2025 yılında mali gelirlerin daha düşük kalacağını hatırlatan Maher Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdemoğlu, bunun kendilerine olumsuz yansımayacağını gelişmiş ülkelerdeki sigorta şirketlerini örnek göstererek anlattı: “Onlarda hiçbir zaman yüksek faiz ve mali gelir olmuyor. Demek ki sigortacılığın tek geçim kaynağı, vadeli mevduat ya da yüksek faiz değil.”

Maher Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdemoğlu
Maher Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdemoğlu

Mahmut Erdemoğlu, son yıllarda Türkiye sanayisine damga vurmuş en önemli sanayici ailelerden birinin ferdi. 2015 yılında kafasında ne iş yapacağını bile netleştirmeden ‘kendi yolumu çizeceğim’ diyerek aileden ayrılan evin küçük oğlu, genlerinde taşıdığı girişimcilik ruhu ve 30 yıllık iş hayatı geçmişinden edinmiş olduğu deneyimlerle yeni bir başarı hikayesi yazıyor. Yeni işine 2017 yılında Quick Sigorta’yı kurarak adım atan Mahmut Erdemoğlu, henüz 10 yıl olmadan bugün sigortanın yanı sıra, finans, bilişim, gayrimenkul, araç kiralama, eğitim sektörleri başta olmak üzere 12 şirketi bünyesinde barındıran bir holding yaratmış oldu.

Maher Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Erdemoğlu ile, İstanbul Kozyatağı’nda bulunan, Anadolu Grubu’ndan 2021 yılında satın alarak holdingin genel merkezi haline getirdikleri, bugünkü adıyla Quick Tower’da buluştuk. Özelde holding ve iştirakleri, Quick Sigorta’nın halka arz süreci ve yeni yatırım planlarını konuştuğumuz Erdemoğlu, genel olarak sigorta sektörü ve ülke ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.

Sigorta sektörünün 2024 yılında mali gelirler nedeniyle çok yüksek kârlılıklar elde ettiğini hatırlatarak, Merkez Bankası’nın faiz indirim sürecinin sektörü nasıl etkileyeceğini sorduğum Erdemoğlu, sektörde Quick Sigorta, Corpus Sigorta ve Quick Hayat olmak üzere 3 şirket ile faaliyet gösterdikleri söyledi ve şu yorumu yaptı: “Ekonomilerde her zaman inişler çıkışlar olur. Sigortacılığı Türkiye’de veya az gelişmiş, gelişmekte olan ülkelerdeki mantıkla yaparsanız bu tarz dalgalanmalarda siz de savrulursunuz. Gelişmiş ülkelerde böyle bir şey yok. Baktığınız zaman Avrupa ve Amerika’daki sigorta şirketlerinin hayatında yüksek faizden söz edemezsiniz. Peki neyle geçiniyorlar, sigortacılık faaliyetleri ve farklı alanlardaki yatırımları ile. Onlar yıllardır ayakta durduğuna, büyüyerek geliştiklerine göre, demek ki o koşullarda kaynakları doğru yerlerde kullanacak imkanlar buluyorlar. Biz de bu mantıkla yatırımlar yapıyor, sigortadan kazandığımızı farklı alanlarda değerlendirerek gelişiyoruz. Dolayısıyla sigortacılığın tek geçim kaynağı, vadeli mevduat ya da yüksek faiz değil.”

"Yatırımlarımızı çeşitlendiriyoruz"

Buna en güzel örnek olarak Quick Tower’ı gösteren Erdemoğlu, “MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nı kurup bu binayı almamız bile bir örnektir. 2021 Mart ayında aldık, bugün güncel değeri dolar bazında ikiye katlanmış durumda. Bu doğru bir yatırım olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu tek yatırımımız değil, elimizdeki fonlardan da söz etmem gerekiyor. Fonlarımızı değerlendirme yöntemimiz sadece vadeli mevduat ya da faiz değildir. Dövizde de varız, altında da, hisse senetlerinde de. Yani kanunun müsaade ettiği çerçevede yatırımlarımızı çeşitlendiriyoruz. Piyasanın bütün kalemlerinde kendimize göre çeşitli ağırlıklarda dağıtıyoruz. Bu sene Türk Lirası faizinin düşmüş olması bizim gelirimizde pek bir etki yaratmaz. Diğer noktalara kaydırmaya yapacağız, orada güçleneceğiz” ifadelerini kullandı.

“Satın alma için fırsat kolluyoruz”

Çok genç bir grup olduklarını ve yatırımların henüz emekleme dönemini yaşadığını kaydeden Mahmut Erdemoğlu, buna karşın güçlü bir finansal yapıda olduklarının altını çizerek yeni yatırım arayışlarını şu şekilde anlattı: “Gerek finans şirketimiz, gerek sigorta şirketlerimiz gerekse de gayrimenkul yatırım ortaklıklarımız finansal açıdan çok güçlü durumda. Ne yazık ki bizim tersimize özellikle son 2 yıldır sıkı mali politikalar nedeniyle pek çok şirket yüksek faizlerle borçlanmak durumunda kaldı işini sürdüremez duruma geldi. Aslında fırsatlara bakıyoruz. Şu anda önümüze çıkacak doğru bir alış bekliyoruz. Özellikle enerji ve gayrimenkul sektörleri radarımızda. Mevcut yapıda enerji küçük miktarda var, onu büyüteceğiz. Gayrimenkulümüz var, geliştireceğiz. Diğer noktalarda zaten 3 tane sigorta şirketimiz var. Orada artık olacak yere geldik. Finans şirketimiz de var. Bundan sonra, grup adına mevcut faaliyetleri büyütmeye çalışacağımız enerji şirketleriyle gayrimenkul ve inşaat şirketleri olacak. Öte yandan yine gelecek vaat eden bir sektörde bir teklif çıkarsa onu da değerlendiririz.”

“Herkes sigortadan kaçarken S’sini bilmediğim sigortacı oldum, herkes binadan kaçarken plaza aldım”

Mahmut Erdemoğlu’na sigorta sektörüne adım atmaya karar verdiği yılların bu sektör açısından çok da parlak bir dönem olmadığını, aynı şekilde pandemi nedeniyle insanların plazalardan kaçarken plaza satın aldıklarını hatırlatarak yatırım kararlarını nasıl bir öngörüyle aldıklarını sorduğumda şu yanıtı verdi: “Öncelikle şunu söyleyeyim; 7-8 sene önce yola çıktığımızda, bugün itibariyle bu boyutta, bu noktada olacağımızı tahmin etmemiştim. Aile şirketinden ayrıldıktan sonra bir dostum aracılığıyla CEO’muz Levent Uluçeçen ile tanıştım ve birlikte yol haritamızı çizdik. Aile işinden ayrıldığımda ne iş yapacağıma dair bir planım yoktu. Tek planım sanayici olmamaktı. Sigorta, fikri Levent Bey’den çıktı. Düşündüğüm, hayal ettiğim bir şey değildi. Sigorta ne olduğunu, S’sini bilmiyorum. Levent Bey anlattı, sonrasında şimdiki Sigorta Grubu Başkanımız Ahmet Bey (Yaşar) ile tanıştık. Sigorta birliğinin bir iki toplantısına gittik. Sigorta derneklerinin toplantılarına, reasürans buluşmalarına katıldık. O toplantılarda herkes feryat figan durumdaydı. Çünkü o yıllar sigorta açısından parlak bir dönem değildi. Bütün sigorta şirketleri ağlıyor, bağırıyor, çağırıyor, biz sektörden çıkacağız diyorlardı. Ki sektörün yüzde 65’i yabancı yatırımcıdan oluşuyordu. Yabancılar Türkiye’den çıkacağız diyordu. Hatta o dönemde Levent Bey tedirgin oldu. Sonrasında bana söyledi, ‘Mahmut Bey bize demiştir ki, bu adam bizi nereye getirdi? Batan bir sektöre mi sokuyor, paramızı çarçur edecek’ diye düşündüğümü düşünmüş. Ben ise tamamdır, bu sektöre giriyoruz, hazırlıkları yapın dedim. Sonrasında niye girdiğimi merak ettiler, şöyle bir değerlendirme yaptım; 25-30 yıllık iş hayatımda gördüm ki, her işin inişi de var, çıkışı da. O toplantılarda anladığım kadarıyla sigorta sektörü dipteydi. Nasıl ki çan eğrisine göre iniş çıkışlı yıllar vardır. Buradan bir yükselme dönemi olacaktır. Biz bundan faydalanalım dedim ve öyle başladık. Bu binanın alışı yine öyledir. Pandemi nedeniyle evden çalışmaya geçildiği bir dönemde, herkes binadan kaçarken siz bu iş merkezini satın aldık.”

Quick Sigorta bu yıl halka açılmış olacak

Quick Sigorta’nın halka arz süreci hakkında da konuşan ve borsada işlem gören iştirakleri MHR Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın performansını değerlendiren Mahmut Erdemoğlu, borsa yatırımcısı açısından 2024’den pek iyi geçmediğini, özellikle de gayrimenkul yatırım ortaklıklarının mevcut faiz koşulları nedeniyle istenilen performansı sergilemediğini söyledi. Halka açık şirketlerin kendi öz yapısından değil, faizlerin yüksek oluşundan kaynaklanan bir durum yaşandığını aktaran Erdemoğlu, “Dolayısıyla biz de onlardan farklı görüntü sergilemedik MHRGYO olarak. Buna rağmen, birçok gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi halka açılış fiyatından aşağı düşerken biz hep yüzde 10-15 üzerindeydik yıl boyunca. Şu anda da yine %10 gibi açılış değerimizin üzerindeyiz. Ama gerçek bu değerinizi yansıtmıyor, fiyatın en az yüzde 50 iskontolu olduğunu düşünüyoruz. Ama bu sene güzel olacak. MRGYO, 3 tane projeyle yürüyor şu anda. Kurtköy’de 350-400 konutluk bir projemiz var, hafriyat çalışmaları başladı. Ataşehir’de kentsel dönüşüm projemiz var. Çok büyük bir proje. Hak sahiplerinin yüzde 85 ile anlaşma yapıldı. Bir de Çekmeköy’de yine 45- 50 villadan oluşan bir inşaat projemiz var. Bu yatırımları nedeniyle MHRGYO için 2025-26 çok iyi olacak. Hem yatırımlar hisse fiyatlarına yansıyacak hem de kredi faizlerinin düşmesiyle, inşaatın hızlanmasıyla güzel bir ivme kazanacak. Quick Sigorta tarafında da geçen sene yanlış değilsem 9. ay bilançolarıyla müracaatta bulunduk. Ancak SPK’nın elinde çok fazla başvuru olduğu için yetişmedi, yılı kapattık. Şimdi 12 aylıklarla yeni bir izahnameyle süreci yürütüyoruz. Başka bir terslik olmaz ise 4 ya da 5’inci ayda halka açılmış olacağız. Planımız, şirkette kalmak üzere sermaye yapısını güçlendirmek.

Baba vasiyeti, öncelik üretim ve eğitim

Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları hakkında da bilgi veren Mahmut Erdemoğlu, “Hayır işlerinde rehberimiz, rahmetli babamız Mehmet Erdemoğlu. Doğduğumuz topraklarda Besni’de okul, cami, sağlık ocağı, yurt yaptırdı. Gaziantep’te yine yaptırdık. Onun vefatından sonra da aile olarak devam ettik. İnsan olarak inancımız bu, onun bize öğretisi ve yaşam ilkelerinden aldığımız da bu, kazandığınızı paylaşacaksınız. Paylaştığımız zaman çoğaldığı inancındayız. Bunu yaptıkça da o şekilde gerçekleştiğini zaten görüyoruz. Rahmetli babam, en fazla eğitim ve üretime ağırlık verelim derdi. Biz de bu alanda hayır işlerimize ağırlık veriyoruz. Alanya’da Mahmutlar bölgesinde bir okul yaptık. İkincisini de şimdi deprem bölgesinde Gaziantep Nurdağı’nda yapacağız” dedi. Erdemoğlu, okulun kendi adıyla yapılacağını, aynı zamanda bölgeye hizmet verecek olan eserin yanında bir de eşinin adına yurt inşa edecekleri bilgisini vererek şunları söyledi: “Yakın zamanda protokol imzasını attık, Mahmut Erdemoğlu Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Quick Sigorta Mine Erdemoğlu Öğrenci Yurdu’nun inşasına başlıyoruz. Yetkili mercilerle görüştük ve istişareler neticesinde Nurdağı ilçesinde yapmaya karar verdik. Özellikle ihtisas lisesi olmasını istedik. Bölge bir tarım, hayvancılık merkezi olunca dedik ki buradaki olması gereken de tarım meslek lisesi. O anlamda her türlü müştemilatı hazır bir okul yaptıracağız. Atölyeleriyle, ahırlarıyla, serasıyla bütün donanımı yapacağız. Aslında bir ziraat fakültesi gibi olacak. Zannediyorum devamında da meslek yüksek okulu ve fakülteye doğru gidecek. Nisan ya da mayıs aylarında bir temel atma töreni düşünüyoruz.”

“Dövizle borçlananlar dikkatli olsun”

Genel ekonomik görünüm hakkında değerlendirme yapan ve şirketlerin döviz borçlanmalarındaki artışa dikkat çeken Mahmut Erdemoğlu, “Ülke ekonomisi açısından, bütününe baktığımızda 2025’in geçen yıldan çok farklı olacağını düşünmüyorum. Yine sanayiciler sıkıntı çekecekler. Çünkü borçlanma maliyetleri çok yüksek ve faizler birdenbire aşağı gelmeyecek. Hatta benim şahsi olarak düşüncem şu; son bir yılda Türk Lirası kredi faizleri çok yüksek olduğu için özellikle ihracat şansı olan birçok sanayici grup dövizle borçlanmayı artırdı. Rakamlara baktığınız zaman 125 milyar seviyesinde olan dövizle borçlanma 175 milyar dolara çıktı. Çünkü kimse dövizin daha fazla artacağını düşünmüyor. Fakat şu bir gerçek ki, bölgemizde yine konjöktürel ve siyasi çekişmeler devam ediyor. Suriye’de belirsizlik sürüyor, Irak’ta sular durulmuyor. Amerika’nın yeni başkanın izleyeceği politikalar belli değil. Dış faktörlerin de etkisiyle farklı bir sonuç olursa işte o zaman dövizle borçlanan kesimin ciddi bir şekilde canı yanacak. Bu nedenle temkinli olmakta fayda var.” Öte yandan özellikle sanayide pek çok firmanın resmen batmasına karşın kağıt üzerinde ayakta durduğunu vurgulayan Erdemoğlu, “Şu anda batmış, ama rakamları şişirerek hala gemiyi yüzdürmeye çalışan çok firma biliyorum. Kağıt üzerinde yaşıyor, ama aslında gerçekten borcunu, alacağını, nakdini çıkarsa batmış yani. Böyle dönemlerde yatırımda ve büyümede daha da dikkatli olmak lazım. Özellikle krediyle ilişkili büyümelerde şirketler yeni yapacakları yatırımlardan elde edecekleri gelirlere güvenmesin. Mevcut işlerinden elde ettikleri kazançlarla yatırımı gerçekleştirmelerini öneririm” ifadelerini kullandı.

Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi / SELÇUK ALTUN