Bilgisayar başında saatlerce çalışanların en büyük sıkıntılarından biri, boyun ve sırt ağrıları. Peki bu ağrıların sebepleri ve azaltmanın yolları neler?
Modern çağın mucizesi bilgisayarlar, hayatımıza büyük kolaylıklar getiriyor elbet. Bir tıkla dünyayı kurtarabilecek gibi hissediyoruz artık çoğumuz! Diğer taraftan da sırt ve boyun ağrısı derdinden kurtulamıyoruz, orası da kesin.
Hareketsiz yaşam ve duruş bozuklukları, halk arasında kulunç dediğimiz fibromiyalji sorunu başta olmak üzere bel ve boyun fıtıkları, boyun düzleşmesi, tutulma gibi dertleri de beraberinde getiriyor. Çalışırken daha az hareket ediyoruz ve vücudumuz zayıf düşüyor. Sırt kaslarımız ve omurgamız zayıflıyor. Uzmanlar, bilgisayar başında ne kadar çok iş yapıyorsanız o kadar çok da hareket edin diyor.
Ağrı, bedenin en etkili dilidir
Fizyoterapist Ertuğrul Ural, bu konuda şunları söylüyor: “Bilgi ve teknoloji çağında bir tuşla bütün bilgilere birkaç saniye içinde erişiyoruz. Buna rağmen, güvenli ve geçerli, herkesin anlayabileceği bir “beden bilgisi” (form-fonksiyon) konusunda bir ortak akıl oluşamadı. Bedenin en etkili dili ağrıdır. Bununla ilgili olarak tıbbın birçok ana bilim dalı kendi perspektifinden çözüm arıyor. Fizyoterapistlere göre ağrıyı oluşturan asıl neden, duruş bozukluğudur. Biz buna postür bozukluğu deriz. Doğuştan olabileceği gibi bio-mekanik-psiko-sosyal nedenlerle, yanlış durumda saatlerce oturmakla da gelişir. Bel, boyun, sırt fıtıklarının, koldaki uyuşmaların, bacaktaki syadalpia’nın, omuzdaki scapula dyakinezi (impingement) sendromunun, diz, kalça, bilek, dirsek kıkırdak sorunlarının ana kaynağı budur.”
Ertuğrul Ural, başlangıç döneminde bu hastalıkların teşhisinin zor, tedavisinin ise kolay olduğunu; zaman içerisinde teşhis kolaylaşırken, tedavinin imkansız hale gelmeye başladığını belirtiyor. Çünkü duruş-oturuş bozuklukları sonradan “dejenerasyon”a yol açıyor. Kronik yorgunluk hastalığı, kronik ağrı sendromu gibi sorunları da beraberinde getirebiliyor.
Acıların kıtası Amerika!
Fizyoterapist Ertuğrul Ural, “Dejenere disk problemleri, kalça, diz kireçlenmesi, bu ‘eylem makinesi’nin mucizevi açılarının bozulmasıyla başlar. Önce ağrır. Sonra ödemle ciddi uyarır. Sonra da yer çekimini yanlış okuyan her eklemi, dejenerasyonla, hareket kısıtlılığıyla ve kireçlenmeyle feci şekilde cezalandırır” diyor ve ekliyor: “Bunlara çözüm olarak bioteknolojilerin (çiviler, vidalar, kafesler, eklem protezleri) katkısı sınırlı ve pahalıdır. ABD’de ağrı için her yıl 600 milyar dolar harcanıyor. Acıların kıtasıdır artık Amerika. Hastalar Algeology (ağrı bilimi), beyin cerrahisi, ortopedi, fizik tedavi, karyoprocti, osteopaty, manuel terapi uzmanları arasında, ellerinde MRI’larla mekik dokuyor.”
Peki tüm bu sıkıntılara karşı Ertuğrul Ural’ın önerileri neler?
1. Bedensel farkındalık. Yani motor kontrolün öğrenilmesi. Her yarım saatte bir kalkıp, sık sık pozisyon değiştirmek.
2. Günde en az iki kez fonksiyonel egzersiz.
3. Bol yürüyüş. Doğanın içinde kaybolmak…
Ayrıntılar ağrı azaltır!
Sırt ve boyun ağrılarını azaltmak için, gündelik hayatta uygulayabileceğiniz basit birkaç öneri:
- Banyodan sonra saçlarınızı iyice kurutun. Özellikle ense bölgesi hiç ıslak kalmasın.
- Çantanızda gereksiz ağırlıklar taşımayın. Eski evin anahtarları veya hiç kullanmadığınız not defterleri gibi!
- Sırt kaslarınızı ve omuriliğinizi güçlendirin. Bunun için çok basit hareketler var.
- Çalışırken bilgisayarınızı göz hizasında tutun.
- Masa başında çalışırken, her yarım saatte bir boynunuzu hareket ettirin. Her saat başı ayağa kalkıp esneme hareketleri yapın.