Görünmez tehlike mikroplastik

Görünmez tehlike mikroplastik

Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre kanımızda, akciğerimizde hatta ve hatta bebek plasentasında bile bulunan mikroplastik, sağlığımızı ciddi yönde etkiliyor. Peki mikroplastiklerin saçtığı tehlikenin ne kadar farkındayız? 

Mikroplastik nedir?

Mikroplastikler (kısa ismiyle MP) beş milimetreden daha küçük ve çevre kirliliğine neden olan plastiklere deniyor. Büyük çoğunlukla petrol türevli olup suda çözünemeyen mikroplastiklerin bir mikrondan küçüklerine ise nanoplastik deniyor. Mikroplastikleri iki ayrı gruba ayırmak mümkün:

● Birincil mikroplastikler: Beş milimetreden küçük olarak üretilen plastikler birincil mikroplastiklerdir. Çoğunlukla, kozmetik ürünlerinde ve kişisel bakım ürünlerinde kullanılan bu mikro baloncuklar örnek olarak verilebilir.

● İkincil mikroplastikler: İkincil mikroplastikler, zamanla parçalanarak beş milimetreden küçük boyutlara ufalanmasıyla oluşuyor. İkincil mikroplastiklere plastik malzemelerden kopan, aşınan parçacıklar ve sentetik tekstillerden kopan lifler örnek verilebilir.


Peki ya nanoplastikler?

Mikroplastiğe benzer olarak nanoplastikler, medikal ve bilimsel alanda kullanılan nanopartiküller gibi üretilebildiğinden, dolaylı olarak büyük plastik malzemelerin kullanımı ve eskimesi sonucunda oluşabilir. Nano boyutta üretilenler birincil nanoplastik, zamanla çeşitli nedenlerden dolayı parçalananlara ise sekonder nanoplastik deniyor. Çevremizde sularda, yiyeceklerde ve havada rastlanan nanoplastikler çoğunlukla ikincil kaynaklı oluyor. 

Mikroplastik kavramı ilk kez 2004 yılında Britanya İmparatorluk Nişanı sahibi Prof. Richard Thompson tarafından kullanıldı.
Mikroplastik kavramı ilk kez 2004 yılında Britanya İmparatorluk Nişanı sahibi Prof. Richard Thompson tarafından kullanıldı.

Mikroplastik yiyeceklerimizde de mevcut

Bazı ürünlerin üretim aşamasında, bazı ürünlerin de paketlenmes aşamasında kullanılan ambalajlar nedeniyle mikroplastikler yediğimiz yiyeceklerin içine girebiliyor. Konuyla ilgili yapılan araştırmalarda mikroplastikler şişe su, çeşme suları, midye, karides, tuz, şeker, balık, soda veya bira gibi yiyeceklerde yer alabiliyor. Örneğin; Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ve Greenpeace Akdeniz’in ortak yürüttüğü çalışmada, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde satılan midye dolma başına 0,6 adet mikroplastik olduğu saptandı. ABD’de yapılan bir başka araştırma ise bir Amerikalının yılda 81 bin - 123 bin adet arasında mikroplastiğe maruz kaldığı ortaya çıktı.


Kanımızda mikroplastik bulundu

Mikroplastiklerin sağlığımızı ne denli tehdit ettiğinden bahsetmiştik. BBC’de yer alan bir habere göre Hollandalı bilim insanları, ilk kez bir insan kanında küçük plastik parçacıklar bulduğunu açıkladı. Amsterdam Vrije Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan testler sonucunda, çalışmaya katılan 22 kişinin 17’sinin kanında mikroplastik tespit edildi.

Yine 2020 yılında Guardian’da yer alan bir habere göre anne karnındaki bebekleri sarmalayan plasentada mikroplastik parçaları bulunmuştu. Mikroplastiklerin vücutta tam olarak nasıl bir etki yarattığı tam olarak bilinmese de araştırmayı yapanlar bu durumun çok kaygı verici olduğunu dile getirmişti. 

Mikroplastikler solunarak akciğere yerleşebiliyor.
Mikroplastikler solunarak akciğere yerleşebiliyor.

Kandan sonra şimdi de akciğerde!

İngiltere’deki bilim insanlar ilk kez yaşayan bir insandan alınan akciğer dokularında mikroplastik saptadı. Hull Üniversitesi ve Hull York Medical School uzmanları, üzerinde deney yapılan 13 akciğer dokusu örneğinden 11’inde plastik parçacıklarının bulunduğunu ifade etti. En yoğun görülen plastik parçalarının ise ambalaj ve borularda kullanılan polipropilen, şişelerde kullanılan PET ve kıyafetlerde bulunan naylon olduğu ortaya çıktı.


Mikroplastikler Antarktika’ya kadar ulaştı

Yeni Zelandalı bilim insanları, Antarktika’da yağan taze karda ilk kez mikroplastik bulduğunu açıkladı. Canterbury Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre çoğu kişi tarafından Antarktika’nın el değmemiş bir yer olarak var sayıldığı ancak bir pirinç tanesinden bile daha küçük mikroplastiklerin küresel kirlenme sebebiyle dünyanın bu bölgesine ulaştığını söyledi.

Yapılan araştırmada bir diğer dikkat çekici nokta ise mikroplastiklerin kar ve buzulların erimesini kolaylaştırdığı. Mikroplastiklerin kar ve buzul erimesindeki bu ivmesi, iklimi etkileme potansiyeline de sahip.