Şeytan Deresi Vadisi'nin sırtlarındaki kayalara kabartma tekniği ile tam 500 yılda yapılan gizemli Adamkayalar'ın, Anadolu'da benzer hiçbir örneği yok.
Bu yazımızda iki tekerimizi Mersin'e döndürüyoruz. Kız Kalesi ilçesinden, Uzuncaburç tabelasını takip ederek Şeytan Deresi Vadisi'ne doğru gizemli bir yolculuğa çıkıyoruz şimdi. Türkiye'de çok az bilinen ve bir eşine henüz rastlanmayan Adamkayalar, Toros Dağlarının güney yamaçlarında ve arkeologların Olba Territorium olarak adlandırdıkları bölgede yer alıyor.
Ulaşması Çok Zor
Uluşması çok zor olan bu gizemli görsel şölen için Kız Kalesi'nden Uzuncaburç bölgesine doğru heyecan ile döndürdük iki tekerimizi. Yaklaşık 5 km sonra tabelalarını görmeye başladık ve heyecanımız da katlandı. Keyifli bir motosiklet yolculuğu sonrası ulaştığımız noktada ise aracınızı bırakmak zorundasınız. Çünkü; yolun bundan sonrası sarp kayaları aşacağımız zorlu bir iniş etabı. Binlerce yıllık bir patikadan, kayalardaki ok işaretlerini takip ederek, kabartmaların olduğu alana indik. Bu patikada çok dikkatli olmalısınız.
Yapımı 500 Yıl Sürmüş
Antik patika yolda, "ok" işareti olan taşları izleyerek gizemli kabartmaların olduğu sırta ulaştık. Bir yanımız Şeytan Deresi Vadisi'nin muhteşem manzarası, bir yanımız ise birbirimize bakıp şaşkınlığımızı gizleyemediğimiz kabartma figürler. Milattan önce 3. yüzyıl ile milattan sonra 3. yüzyıl arasındaki dönemde, 500 yıl süren bir çalışma sonrası son halini aldığı tahmin edilen bu gizemli kabartmalar, eşine zor rastlanır cinsten.
1993 yılında Mersin Üniversitesi’ne bağlı Arkeoloji bölümünün çalışmasına göre kabartmalar hepsinin yapımına aynı anda başlanmamış ve zaman içerisinde tane tane işlenmiş. M.Ö 3. Yüzyılda 2 tanesi yapılmış. Sonrasında gelen nesiller, zaman içerisinde önemli bulduğu şahsiyetleri ya da hatıralarını yaşatmak istedikleri şahsiyetleri işlemeye devam etmiş.
19 Gizemli Figür
Yapımı 500 yıl sürünce, kabartmalardaki tarz farklılıkları da çok belirgin bir şekilde görünüyor. 9 çerçeve içerisindeki kabartmalarda 11 erkek, 4 kadın, 2 çocuk, 1 dağ keçisi ve Roma kartalı figürlerini kolayca gözlemleyebiliyorsunuz. Kabartmaların altlarında çeşitli yazılar da dikkatimizi çekti. Yapılan incelemeler sonrasında bu yazıların ölen kişilerin / rahiplerin isimleri olduğu belirlenmiş. Bu yazılardan yola çıkarak kabartmaların son halinin Roma İmparatorluğu döneminde tamamlandığı düşünülüyor.
Helenistik dönemde aynı hat boyunca çok sayıda kalenin olduğu bilinen bölgenin, askeri amaçlarla kullanıldığı düşünülüyor. Kızkalesi’ni yukarıdan gören bir konuma yerleştirilen Adamkayalar, coğrafi konumu ile stratejik bir noktada. Sahilden iç bölgelere giden vadi yollarını kontrol etmek için kurulan yerleşimde tepenin surlarla çevrili olduğu görülebiliyor.
1981 yılında Bonn Üniversitesi’nden W.G. Klein tarafından belgelenen bölge ve 1989 yılında Serra Durugönül tarafından yapılan doktora çalışması ile bilim dünyasına tanıtılmış. Aynı dönemde bölge Kültür Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilmiş.
Her Yerde Definecilerin İzleri Var
Anıtsal kabartmaların olduğu bölge özellikle bir dönem definecilerin akınına uğramış. Her yerde izleri var. Kayaları hazine bulma ümidi ile delik deşik etmişler. Bazı yerlerde ise 3-4 metrelik tüneller kazılmış. 1981'de bulunan ve bir benzerine rastlanmamış böyle önemli bir arkeolojik alanda hala bir güvenlik önlemi yok, çok üzücü. Acil güvenlik önlemi alınmalı. Şunu net olarak söylemeliyiz, burası başka bir ülkede olsa kesinlikle dünyanın en önemli turistik yerlerinden biri olurdu.
Mersin'de Silifke-Erdemli tarafına yolunuz düşerse "mutlaka görmelisiniz" diyebileceğimiz yerlerden biri oldu Adamkayalar. Bölgeye geldiğinizde Cennet-Cehennem obruklarını ve Astım Mağarasını da ziyaret etmeyi unutmayın. Yeni yazılarımızda buluşmak üzere, sevgi ile kalın.
Bizi Quick Routes sosyal medya sayfalarımızdan da takip etmeyi unutmayın.