Türkiye’de vinç sektörü 60 yıldır faaliyet gösteriyor. 2000’li yıllarda gelişim sürecine giren sektör, bugün 1000 kişilik istihdamla dünya sıralamasında üretim kapasitesi ve ürün gamı bakımından beşinci sırada yer alıyor.
2007 yılında 2 milyar dolarlık ciroya ulaşan vinç sektörü, küresel krizin etkileri yakından hissedilince 2008’de yüzde 30’a varan küçülme yaşadı. 2012 verilerine göre, vinç ihracatı yüzde 60 artarak 100 milyon dolara ulaşırken, yurt içi talebin ise yüzde 80’ini karşılar duruma geldi. Bugün ise 300’ yakın firma faaliyet gösteriyor. Bu firmaların bir kısmı teknik servis hizmeti sunarken, bir kısmı da üretici olarak hizmet veriyor. Ancak sayının çokluğu, sektör için avantaj sağlamak yerine iş kalitesinin düşmesine neden oluyor. Doğru çalışan ve kurumsal davranan firma sayısı söz konusu olduğunda ise rakam maalesef çift hanelere kadar iniyor. Yurt dışına bakacak olursak gelişmiş ülkelerde sektörde faaliyet gösteren firma sayısı,15 -20’yi geçmiyor. Bu da doğal olarak kalite ve gelişimi sürekli hale getiriyor.
Sektör nasıl büyüdü?
Son 15 yılda devlet teşvikleri, KOSGEB kredileri, her ilde organize sanayi bölgelerinin kurulması, kentsel dönüşüm sayesinde inşaat sektörünün büyümesi, yeni fabrikaların kurulması ve ortaya çıkan vinç ihtiyacı sektörün büyümesi ve gelişmesine olanak sağladı.
Yurt dışı firmalar kalite ve fiyat farkında önde
Yurt dışında faaliyet gösteren vinç firmaları, kalite ve fiyat açısından yerli firmalara oranla daha avantajlı. Özellikle Çin ve Uzak Doğu firmaları, yerli firmalara göre çok daha uygun fiyatlara vinç satarak, yerli firmaların rekabet gücünü zayıflatıyor. Buna rağmen Türkiye’de vinç sektörü, istikrarlı yükselişiyle Ortadoğu ülkelerinin ortak durağı haline gelmiş durumda.
Çalışanlar için riski çok yüksek!
Risk ve tehlike oranı çok yüksek olan vinç sektöründe, güvenlik önlemleri son derece önemli. Vinçlerin hareketleri sırasında çalışanları uyaran sesli ışık ikaz sistemleri, kaldırma kapasitesinden fazla yük taşınmaması için aşırı yük sınırlayıcı sistemler, vinçlerin birbirlerine çarpmasını engellemek için çarpışma sensörleri kullanılarak ve operatör eğitimlerinin sürekliliği sağlanarak risk ve tehlike oranı asgariye indiriliyor.
İş güvenliği için MEB onaylı sertifika
Vinç sektöründe işin neredeyse yüzde 90’ı yüksekte çalışmayı gerektiriyor. Dolayısıyla çalışanlar için iş güvenliği son derece önemli. Vinç hareketleri sırasında kullanılan çalışanları uyaran sesli ışık ikaz sistemleri, kaldırma kapasitesinden fazla yük taşınmaması için aşırı yük sınırlayıcı sistemler, vinçlerin birbirlerine çarpmasını engellemek için çarpışma sensörleri kullanıyor.
Peki bu kadarı yeterli mi? 2014 yılından bu yana faaliyet gösteren Korkmaz Vinç’in kurucusu Onur Korkmaz, bu işte eğitim önemli bir rolü olduğunu şöyle anlatıyor: “Biz uzman eğitim kadromuzla malzeme kaldırma, taşıma, iletme, yüksekte güvenli çalışma, düşme ve koruyucular konularında düzenli olarak çalışanlarımıza eğitimler vererek, MEB onaylı sertifika almalarını sağlıyoruz. Personeller eğitimden geçtikten sonra sınavda başarılı olduklarında iş başı yapabiliyorlar. Kullanılan ekipmanlar ayrıca çelik ayakkabı, gözlük, paraşüt tipi emniyet kemeriyle takviye ediliyor. Vinç üzerinde çalışma sırasında emniyet kemerini takacak yer bulunamazsa, can halatı dediğimiz emniyet kemerini takacak sistem kurulduktan sonra çalışma başlıyor. Eğer halat sistemi kuracak alan müsait değilse, sepetli vinç ayarlanıyor ya da insan taşıyan platformlar temin ederek çalışma başlatılıyor.”
Sektörün önemli sorunlarından biri de merdiven altı üretim
Vinç sektörü ağır sanayi olduğu için vinç kurulumlarının tehlikeli çalışma alanlarında gerçekleşmesi, yetişmiş ve kalifiye personel sıkıntısı yaşanmasına neden oluyor. Ayrıca merdiven altı üretimin yaygınlığı ve KDV oranlarının yüksekliği, yaşanan en temel sıkıntılar arasında yer alıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenllik Bakanlığı’nın 40 yıl önce uygulamaya koyduğu iş güvenliği ve iş prosedürleriyle ilgili yönetmelik, hem imalatçılar hem de tüketiciler açısından ciddi sorunlar doğuruyor. Vinçlerde test yükü denetimi dünyanın hiçbir yerinde yapılmazken, Türk üreticiler bu teste tabi tutuluyorlar. Tüm sorunları çözüme kavuşturmak için 2010 yılında kurulan Türkiye Elektrikli Vinç İmalatçıları Derneği (TEVİD), merdiven altı üretimi düzenlemek, denetimsiz üretimi önlemek ve yerli vinç alımını teşvik etmek amacıyla çalışmalar yürütüyor.
“Vinç bakımında yedek parça bulmak zor”
Vinç firmaları yalnızca üretim yapmıyor; tamir, bakım ve teknik destek konularında da hizmet veriyor. Korkmaz Vinç de bakım yapan firmalar arasında ve Onur Korkmaz, bu alandaki sorunlara şöyle dikkat çekiyor: “Her marka vince bakım yaptığımız için yedek parça tedariki konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Belirli bir zaman üretim yapmış fakat kapanmış olan birçok fabrika var. Üretici firmalar kendi ürettikleri vinçlerin yedek parçalarını bile tedarik edemediği durumlarla karşı karşıya kalabiliyorlar. Bulamadığımız yedek parçaları kendimiz özel projeler çizerek tekrar eritiyor ve montajını yapmak zorunda kalıyoruz.”