Otomotiv ikinci elde 2024’ü rekorlarla kapattı

Otomotiv ikinci elde 2024’ü rekorlarla kapattı

2024'te ikinci el oto pazarında yedi milyon adedin üzerinde bir satışla rekor geldi. Türkiye'de sıfır kilometre araç satışları da yüzde 0,5 artışla bir milyon 238 bin 509 adede ulaştı.

2024 yılı, Türkiye'nin otomotiv sektöründe önemli dönüm noktalarından biri olarak kayıtlara geçti. Quick Finans ve SmartIQ iş birliğiyle hazırlanan "2024 2. El Oto Raporu", sektörün dinamiklerini ve önemli eğilimlerini gözler önüne seriyor. Rapor, sıfır kilometre araç satışlarında yoğun kampanyaların ve yeni regülasyonların etkisiyle hareketli geçen bir yılı ve ikinci el oto pazarında kırılan rekorları detaylı olarak ortaya koyuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre de ikinci el araç pazarında noter aracılığıyla yapılan devirler, 2024 yılında ilk kez yedi milyon adedin üzerine çıkarak tarihi bir rekor kırdı. Yılın başında sektörel beklentiler, satışların düşüş göstereceği yönündeyken ÖTV muafiyeti, seçimler öncesi alım dalgası ve sıfır kilometre araç kampanyaları bu beklentiyi tersine çevirmeyi yani rüzgarın yönünü değiştirmeyi başardı.

Otomobil ikinci elde taksit ile satılıyor

2024 yılında öne çıkan bir başka konu da ikinci elde taksitli satış oldu. Alıcılar 2023 yılındaki enflasyonist dönemden sonra otomobil alımlarında taksitli alışverişe yöneldi ya da taşıt kredisi alternatiflerini kullanmaya başladı. Bireysel taşıt kredilerine kolay ulaşılamaması (uzun süredir aynı seviyede kalan regülasyon kaynaklı kredilendirme kısıtları) nedeniyle, alıcıların kredi kartı ile taksitlendirme veya senetli vadelendirme seçeneklerini değerlendirdi. Özellikle ekim ayında satışlar zirve yaptı ve ikinci el pazarında yılın en hareketli dönemi yaşandı.

Raporda yer alan ve 15 yaşına kadar ve maksimum 350 bin kilometredeki araçları kapsayan analize göre 2024 yılında en çok ikinci el araç satışı ekim ayında gerçekleşti. Yıl boyunca özellikle sonbahar aylarında satış adetlerinde belirgin bir artış gözlendi. 2024 yılının ilk çeyreğinden itibaren pazardaki yavaşlama ile uzayan ikinci el stokta kalma süreleri, eylül ayı itibarıyla yılın başlangıç seviyelerine döndü. Yıl geneline bakıldığında ise stokta devir hızı en hızlı olan araçlar ticari araçlar olurken en uzun stokta kalma süresi E segmenti araçlarda gözlemlendi.

Kızıldeniz’de yaşanan tedarik sıkıntıları, Türkiye’de de sıfır kilometre araçlara erişimi kısıtlayınca, ikinci el piyasasına yönelim arttı.
Kızıldeniz’de yaşanan tedarik sıkıntıları, Türkiye’de de sıfır kilometre araçlara erişimi kısıtlayınca, ikinci el piyasasına yönelim arttı.

Rekoru getiren etkiler

2024’ün en önemli detayı, otomotiv sektörüne yönelik regülasyonlar ve piyasa koşullarının satışları doğrudan etkilemesi oldu. Bu dinamikler, ikinci el araç fiyatlarının yıl genelinde Türk lirası bazında yüzde 10-14 oranında artmasına neden oldu. Ancak bu artış, enflasyon oranının altında kalarak tüketicilere fiyat avantajı da sundu.

Söz konusu etkilerin detayları şöyle:

- Yılın başında ortaya çıkan ve dünyayı etkileyen Kızıldeniz’de yaşanan tedarik sıkıntıları, Türkiye’de de sıfır kilometre araçlara erişimi kısıtlayınca, ikinci el piyasasına yönelim arttı.

- Ocak ayında uygulamaya alınan ÖTV muafiyeti, özellikle seçim öncesi dönemde sıfır ve ikinci el araçlara olan talebi artırdı.

- 1 Temmuz’da alınan kararla “altı ay ve altı bin kilometre düzenlemesi”nin geçerliliği 1 Ocak 2025 tarihine kadar uzatıldı.

- 7 Temmuz’da ithal araçlar için 31 Ağustos’ta ise yerli üretim araçlar için GSR 2 (Genel Güvenlik Regülasyonları) güvenlik donanımı paketi uyum zorunluluğu devreye girdi. Araçların güvenlik donanımlarını belirli standartlara bağlayarak sürüş güvenliğini artırmayı amaçlayan bu düzenlemeler, sıfır araç üreticileri ve distribütörlerini kampanyaları artırmaya yönlendirdi.

- Haziran ayı itibarıyla Çin’den ithal araçlara yüzde 40 ek gümrük vergisi getirildi.

- 12 Ağustos’ta sayısı 80 bini bulan ikinci el araç satış yetkilisini etkileyecek olan kararla 01 Ocak 2025 itibarıyla, aracını satmak isteyenlere e-devlet üzerinden bildirme zorunluluğu getirildi. 2025 yılından itibaren yetkisiz hiçbir araç ilana çıkamayacak.

- Eylül ayı sonunda, ikinci el oto satışlarında noterlerde güvenli ödeme sistemini kullanım zorunluluğu getirildi.

Elektrikli araçların ikinci el pazarındaki payının artması, çevreci araçların gelecekte daha fazla tercih edileceğini gösteriyor.
Elektrikli araçların ikinci el pazarındaki payının artması, çevreci araçların gelecekte daha fazla tercih edileceğini gösteriyor.

Elektrikli araçlara ve Çinli markalara talep artışı

Türkiye’de elektrikli araç pazarı 2024 yılında hareketlendi ve pazarda dikkate değer bir artış yaşandı. Elektrikli araçların ikinci el pazarındaki payı 2023’teki yüzde 0,21 seviyesinden 2024’te yüzde 0,44 seviyesine çıktı. Aylara göre incelendiğinde de 2023 ocak ayında sadece yüzde 0,12 olan pay, aralık ayı sonunda yüzde 0,38 seviyelerine ulaştı. 2024’te ise ocak ayındaki oran yüzde 0,34’ten yıl sonunda yüzde 0,59’a kadar çıktı. Çevreci yaklaşımlar, devlet teşvikleri ve artan yakıt maliyetleri bu trendin başlıca sebepleri arasında yer aldı denebilir.

Çinli otomobil markaları ikinci el pazarında son derece önemli bir büyümeye imza attı. Pazarda yüzde 192 gibi rekor bir oranda büyüme kaydetti ve kelimenin tam anlamıyla 2024 yılına damgasını vurdu. Çin’den ithal araçlara getirilen yüzde 40’lık ek gümrük vergisi kısa vadeli bir olumsuz etki yaratmış olsa da markalar yılın son çeyreğinde güçlü bir toparlanma sergiledi. Çinli markaların artan sıfır araç satışlarına paralel olarak ikinci el pazar paylarını da artırmaları bekleniyor.

2024 yılı, Türkiye otomotiv sektörü için zorlu ama bir o kadar da rekorlarla dolu bir yıl oldu. İkinci el araç pazarında yaşanan bu hareketlilik, Türkiye’nin otomotiv sektöründeki esnekliğini ve büyüme potansiyelini bir kez daha ortaya koydu. Türkiye, otomotiv pazarındaki bu yükselişiyle Avrupa’daki yerini de güçlendirmeye devam ediyor. Elektrikli araçların ikinci el pazarındaki payının artması, çevreci araçların gelecekte daha fazla tercih edileceğini gösteriyor. Ayrıca, yerli üretim ve regülasyonların etkin bir şekilde uygulanması, Türkiye’nin Avrupa pazarındaki konumunu koruması için kritik öneme sahip. Sektördeki bu başarının devamı ise piyasa dinamiklerine uyum sağlayacak yenilikçi stratejilerin, çevreci yaklaşımların hayata geçirilmesi ile mümkün olacağa benziyor. Sözün özü 2024 grafiğinin 2025’e nasıl yansıyacağı merakla izleniyor.