Kariyer yaşamının henüz başında olanlar ya da daha iyi koşullarda çalışmak isteyenler için iş arama süreci oldukça zorlayıcı olabiliyor. Yeni mezun, kariyerine farklı bir yön vermek ya da şirket değiştirmek isteyen herkes için yıpratıcı bu süreci kolaylaştırmak mümkün. İşte konunun uzmanlarından iş arayanları hayal ettikleri işlerle buluşturacak altın niteliğinde 10 tavsiye...
1. Dersinizi iyi çalışın
Dijital teknolojiler geleneksel iş arama yöntemlerini rafa kaldırsa da temel yaklaşımı değiştirmedi. Tutkuların peşinden gitmenin, network geliştirmenin, dikkat çekici bir özgeçmiş oluşturmanın iş aramanın zamansız temel unsurları olduğunu söyleyen
What's For Work CEO'su Teri Hockett, bu unsurlar çerçevesinde dersini iyi çalışanların aradığı işe en kestirme yoldan ulaşabileceğini belirtiyor. “So Good They Can't Ignore You: Why Skills Trump Passion in the Quest for Work You Love” kitabının yazarı Cal Newport, tutkunun peşinden gitmenin kariyer hayatında yapbozun en büyük parçasını oluşturduğunu öne sürüyor.
2. Harekete geçin ve üstesinden gelin!
İş aramanın zamansız temel unsurlarının kariyer yaşamına da yön verdiğini belirten Hukuk danışmanı, İletişim Koçu ve Yazar David Parnell, aynı anda kontrollü bir şekilde birden fazla işe başvurmanın da network geliştirmeyi desteklediğini, “Harekete geç ve üstesinden gel” yaklaşımının iş aramayı başarıya ulaştıran bir yol haritası sunduğunu öne sürüyor. Henüz yolun başındayken bu yaklaşımı benimseyenlerin %80’inin aktif iş yaşamının kesintisiz bir şekilde sürdüğünü sözlerine ekliyor.
3. Tavsiye alın
Community College Success ve FirstJobOutofCollege.com blogunun yazarı Isa Adney, iş arama sürecinde çalışmak istenen şirketlerdeki profesyonellerle bağlantı kurmanın önemine işaret ediyor. Çalışanlarla sıcak temas kurulması aynı zamanda iş arayanların kendilerine olan güveni de gösteriyor. Şirket yöneticileri ile iş arayanlar arasında elçi vazifesi gören çalışanlar, süreci hızlandırıcı bir etki yaratabiliyor.
4. Fark edilir olun
Eğitim dönemi, iş arama sürecinin bel kemiğini oluşturuyor. Eğitim sırasında elde edilen beceri ve yetkinlikler, kısa ve uzun vadeli kariyer hedeflerini belirsiz olmaktan çıkarıyor. Eğitim hayatı süresince elde edilen deneyimlerin hayalleri süsleyen işin kapıları araladığını belirten Teri Hockett, “Bu kapıyı aralamanın yolu fark edilir olmaktan geçiyor. Çalışmak istediğiniz sektörü ve birkaç şirketi belirleyin. Bu yönde bir sınır çizmek hedefe kitlenmeyi olanaklı kılar. Şirketlerin tüm faaliyetlerini sıkı takip edin ve bağlantı kurun. Şirketlere hiçbir karşılık beklemeden öneri sunun. Onlara en çok ihtiyaçları olan zaman ve maliyet tasarrufuyla tanıştırabilecek çözümler ya da fikirler önerin. Çözümünüz işe yaramasa bile bu sizi fark edilir kılar” diyor.
5. Zamana ayak uydurun
Öngörülemeyen dolambaçlı bir yol olan iş arama sürecinde kendini en yaratıcı şekilde ifade etmenin büyük bir önemi bulunuyor. Grad Meets World'ün kurucusu, Kariyer Koçu ve Yazar Amanda Abella, “Temel unsurlara uymanın iş arama sürecinde büyük bir önemi olsa da zamana da ayak uydurmak gerekiyor. Yüz yüze yapılan mülakatların yerini video konferanslar alıyor. Artık yetkinlikler sadece akademik eğitimle tanımlanmıyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yapılan faaliyetler, farklı uzmanlıkların göstergesi sertifikalarla dolu CV’ler, adayları istedikleri işe birkaç adım birden yakınlaştırıyor” ifadelerinde bulunuyor.
6. Dinlemeyi öğrenin
Kendini en iyi şekilde ifade edebilmek kadar iyi bir dinleyici olmak da iş arayanları hedefledikleri işe ulaştırıyor. İş arayanların kendini en iyi şekilde ifade etme çabası nedeniyle iş görüşmesinde çoğu zaman konuşanları dinlemediklerini belirten Amanda Abella,"İyi bir dinleyici olmak hayatımızda kazanacağımız en önemli becerilerden biri. Kendini en iyi şekilde ifade etme becerisi kazanmak, iyi bir dinleyici olmakla başlar. Ne zaman konuşacağınızı ve dinleyeceğinizi, nerede soru sormanız gerektiğini bilmelisiniz” diyor. Amanda Abella’ya göre iş görüşmeleri için yapılan provalarda daha çok “Bana kendinden bahseder misin?” sorusunun cevabı hazırlanıyor. Oysa provalar sırasında "Neden bu işi istiyorsun?", “En güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir?” gibi soruların cevaplarının hazırlanmasının büyük rolü bulunuyor. Çünkü artık iş görüşmelerinde ucu açık yanıtlar beklenmiyor. Neden- sonuç ilişkisine dayalı çözüm odaklı bir yaklaşım benimseniyor.
7. Girişken olun
Şirketlerin işe alım süreçleri İnsan Kaynakları departmanı üzerinden yürütülse de işe farklı departmanlardaki yöneticileri de dahil etmek süreci hızlandırıyor. Başvuru yapılan şirketin üst düzey yöneticilerinin ilgisini çekmeyi başarmak hiç de zor değil. David Parnell, “Başvurulan şirkete özel hazırlanan CV’in İK departmanına ulaştırılması başlangıç için doğru bir adım ama tek başına yeterli değil! CV’nin “Ben bu işi istiyorum, yapacağıma inanıyorum” mesajı iliştirilerek üst düzey yöneticilere ulaştırılması hedefi 12’den vurabilir. Doğrudan karar vericiye gitmek bazen en kestirme yoldur” diyor.
8. Seçici olun
Dijital teknolojinin olağan üstü gücü, yüzlerce iş ilanını bilgisayar ekranına getiriyor. Isa Adney, bir an önce iş bulma hevesiyle ilanların dikkatlice incelenmeden başvuru yapılmasının sakıncalarına dikkat çekiyor. Adney,”İş aramak ciddi bir mesai gerektirir. Tüm iş ilanlarını dikkatlice inceleyerek beklentinize uyumlu olanlara başvurun. Aksi halde süreci yönetmeniz güçleşir, iş hedeflerinizden uzaklaşabilirsiniz. Size en yakın gelen iş ilanına anında başvurmak yerine şirketi ve çalışanları inceleyin. Başvurudan önce çalışanlarla bağlantı kurmaya çalışın. Şirket çalışanlarının çeşitli platformlardaki yorumlarını okuyun. Şirketin sunduğu kariyer fırsatları ve sosyal hakları önemseyin” diyor.
9. Beden diline odaklanın
Yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi iş görüşmelerinde de beden dilinin kıymet-i harbiyesi büyük. Araştırmalar iletişimde kelimelerin %7, tonlamanın %38, beden dilinin ise %55 önemi olduğunu gösteriyor. Beden dilinin insanın karakterini ele verdiğini söyleyen Amanda Abella, “Etkileyici sözlerle kendinizi anlatsanız da beden dilinizle anlattıklarınız arasında bir bağlantı yoksa şansınız azalıyor. Beden dili her koşulda hitabetin önüne geçiyor. Mülakatlarda görüştüğünüz yöneticilere doğru mesajlar verebilmek için beden dilinizi iyi kullanmayı öğrenin.” tavsiyesinde bulunuyor.
10. Gönüllü marka elçisi olun
Çalışmak istenen şirketin hayranları arasına katılmak görünürlüğü artırıcı bir etki yaratıyor. Teri Hockett, "Bir markanın ya da şirketin gönüllü marka elçisi olmak, çalışan olmaya yol açabilir. Bu noktada şirket ya da marka ile temasta kalmak, çeşitli sosyal medya platformlarında gönüllü temsilci olarak ürünlerinin ya da hizmetlerinin olumlu yanlarını aktarmak ve bunu sürdürülebilir olarak benimsemek marka elçilerine şirketin kapılarını aralıyor. Gönüllü elçiler, sadık tüketiciler olduğu için genellikle şirkete duygusal olarak bağlı, harika çalışanlar oluyor” diyor