Finansal teknoloji (Fintech), finansal hizmetlerin sunumunu ve kullanımını iyileştirme ve otomatikleştirme amaçlı yeni teknolojiyi tanımlamak için kullanılıyor.
Fintech, özünde, bilgisayarlarda ve giderek artan bir şekilde akıllı telefonlarda kullanılan özel yazılım ve algoritmaları kullanarak şirketlerin, işletme sahiplerinin ve tüketicilerin finansal açıdan operasyonlarını, süreçlerini ve yaşamlarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olmayı hedefliyor. Sözlük anlamı olarak da “finansal teknoloji” ya da “finans teknolojisi” anlamına geliyor.
Başlangıçta yerleşik finans kurumları bu teknolojiyi bir donanımın veya yazılım sisteminin, kullanıcıdan en uzak olan kısmında kullandı. O zamandan beri daha tüketici odaklı hizmetlere ve daha tüketici odaklı tanıma geçişi de aşama aşama gerçekleşti. Fintech günümüzde eğitim, perakende bankacılık, bağış toplama, kar amacı gütmeyen iş kolları ile yatırım yönetimi gibi akla gelebilecek tüm sektörleri ve endüstrileri içeriyor. Fintech ayrıca Bitcoin gibi kripto para birimlerinin geliştirilmesini ve kullanılmasını da kapsıyor. Özellikle kripto para ile ilgili faaliyet alanı tüm dünyada fintech ile hayata geçirilse de hala büyük sermayedarların hakim olduğu multi-trilyon dolarlık pek çok sektörün geleneksel ve küresel bankacılık endüstrisini tercih ettiği de sır değil.
Fintech'i anlamak için
Meseleyi şöyle özetleyebiliriz: Fintech, dijital paranın icadından çift girişli defter tutmaya kadar, insanların iş yapma biçimindeki herhangi bir yeniliğe uygulanabilir. Malum, internet devrimi, mobil internetten hatta akıllı telefon devriminden bu yana, finansal teknoloji olağanüstü bir şekilde büyüdü. Fintech de başlangıçta müşterinin bilmediği, görmediği ancak arka planda faaliyette olan bilgisayar teknolojisi temel alınarak hayata geçirildi. Farklı bir ifadeyle dün, müşterilerin varlığını bilmediği finansal teknoloji bugün aynı müşteri kitlesinin gözü önünde onlar için pek çok işlemi yapar hale geldi. Dolayısıyla fintech günümüzde para transferi yapmak, akıllı telefonla çek yatırmak, banka şubesine uğramadan kredi başvurusunda bulunmak, herhangi bir iş girişimi için sermaye aramak hatta herhangi birinin yardımı gerekmeden yatırımlarınızı yönetmek gibi finansal faaliyetleri tanımlıyor. Çok kısa sürede benimsendiğini de söyleyebiliriz çünkü şu anda dünya genelinde tüketicilerin üçte biri en az iki fintech hizmetinden yararlanıyor ve fintech kullanan tüketici sayısı da her geçen gün artıyor.
Geleneksel mekanizmaya son!
İkinci olarak en çok konuşulan ve en çok finanse edilen fintech girişimleri aynı özelliği paylaşıyor: Daha çevik davranarak, yetersiz hizmet alan bir segmente daha hızlı ve / veya daha iyi hizmet sunmak... Örneğin ABD’deki kimi fintech şirketleri tüketicilere satın alımlar için anında, kısa vadeli kredi sunarak kredi kartı kuruluşlarını çevrimiçi alışveriş sürecinin dışında tutmayı hedefliyor. Kimi yüksek oranlar uyguluyor ama kredisi zayıf veya hiç kredisi olmayan tüketicilere kredi geçmişi oluştururken yüksek oranlarıyla da kendisini koruma altına aldığını savunuyor. Bir başkası, müşterilerini başvurudan sonraki 24 saat içinde doğrulanmış bir ön onay mektubu ile ödüllendirirken yalnızca dijital bir teklifle ev ipoteği sürecini (geleneksel ipotek komisyoncularını ortadan kaldırarak) kolaylaştırmayı amaçlıyor. Bir diğerinin teklifi daha ilginç: Ev için borçlananları ya yerleşik borç verenlerden koruyor ya da sıfır faizli promosyon dönemleri sunarak faizden tasarruf etmesine yardımcı oluyor. Burada amaç, borçluların bankalara olan ihtiyacını ortadan kaldırmak! Ev için borçlanmak demek, borç ödenmezse ev fintech kuruluşuna geçer demek; bu yüzden bir fintech kuruluşunun ev için kendi koşullarında borç vermesi sürpriz sayılmaz ama her türlü dolandırıcılığa açık mikro krediler (örneğin bin dolar) sunan fintech kuruluşları artık azımsanmayacak kadar çok.
Birbirinden ilginç finansal krediler
Fintech kuruluşları hizmet verdikleri ülkenin ekonomik ve toplumsal gerçeklerini de takip ediyor. Örneğin yine ABD’de faaliyet gösteren bir fintech kuruluşu ev satın almadan değişen finansal hizmet ihtiyaçlarına kadar her başvuru için tek bir ayrıma gitti. Müşteri adayı kadın mı, erkek mi? Bunun nedeni de şu saptamaya dayanıyor: “Kadınlar daha uzun yaşar, erkeklerden daha az kazanır ve ileriki yaşlarda erkeklerden daha fazla paraya ihtiyaç duyar! Kadınların kazandığı para, yaptıkların tasarrufun artabilmesi onlara daha az fırsat ve zaman tanır.” Sonuç? Söz konusu fintech kuruluşu bu “durumdan” yola çıkarak bir dijital yatırım platformu geliştirdi ve şimdiden pek çok müşterisi var.
Birkaç örnek daha sıralayalım: Örneğin yalnızca mobil cihazlara yönelik hisse senedi alım satım uygulaması sunan Robinhood, alım satımlar için ücret talep etmiyor. Prosper Marketplace, Lending Club ve OnDeck gibi fintech kuruluşları eşler arası (peer to peer) borç verme siteleri olarak faaliyet gösteriyor ve piyasanın ağır toplarına karşı da krediler için rekabeti açık tutarak oranları düşürme sözü veriyor. Kabbage, Lendio, Accion ve Funding Circle gibi işletme kredisi sağlayan kuruluşlar, işletme sermayesini güvence altına almak için başlangıç ve yerleşik işletmelere yönelik kolay ve hızlı platformlar sunuyor.
Sözün özü fintech, aslında borç veren geleneksel kurumlardan usanmış, şu ya da bu gerekçeyle bu geleneksel kuruluşlardan bile borç alamayan ve aldığı borcu adil olmayan şekilde geri ödeyeceğini düşünen kitleler için özellikle ABD’de git gide yayılıyor. Elbette fintech kuruluşlarında kredi puanınız veya kredi itibarınız da farklı şekillerde değerlendiriliyor ve bunu siz öğrenemiyorsunuz!
Fintech'in ufku geniş
Fintech’e, başladığı andan itibaren “geleceğin finans hizmeti” olarak bakan ciddi bir kitle var. Bunun en önemli sebebi de geleneksel finans kuruluşlarının para odaklı hemen her işi kapsayan farklı hizmetleri tek bir çatı altında sunarken fintech’in bu hizmetleri ihtiyaç türüne göre bireysel tekliflere ayırması. Belki bankalar fintech’ler gibi hizmetler sunmuyorlar ama fintech yöntemleri, geleneksel finans sektörlerini de değişime zorluyor. Örnek mi? Bir zamanlar yerleşik kurumların şubelerinde masaüstü bilgisayarlar olmadan herhangi bir işlemin adı bile anılmazdı. Bugün bu hizmetlerin tümü artık mobil cihazlara geçiş yaptı. Bu da fintech’in yeterince zorlayıcı bir yaptırım haline geldiğini kanıtlıyor. Öte yandan teknoloji konusunda bilgili pek çok finans sektörü gözlemcisi de bu geleneksel ve yerleşik yapılara önemli bir uyarıda bulunuyor: Fintech’ten ilham alınan yeniliklere ayak uydurmak için çağın teknolojilerine yapılacak yatırımdan fazlası gerekir. Çünkü iş bitirici ve hızlı davranmak, ihtiyaç odaklı çözümler üretmek, pratik girişimlerle rekabet edebilmek için düşünce yapısında, süreç işleyişinde, karar vermede hatta genel kurumsal yapıda radikal değişiklikler gerekir!
Yeni teknoloji, yeni imkanlar
Otomatik öğrenme, yapay zeka, tahmine dayalı davranışsal analizler ve veriye dayalı pazarlama gibi yeni teknolojiler, finansal konularda tahmin yürütme alışkanlığını ortadan kaldıracak gibi görünüyor. Özellikle "öğrenme" yetisine sahip uygulamalar sayesinde müşteriler artık bazı alışkanlıklarını (örneğin savurganlık, bilinçsiz harcamalar vs.) saklayamayacak.
Öte yandan fintech, otomatikleştirilmiş müşteri hizmetleri teknolojisini uyarlayarak sohbet robotları ve yapay zeka ara yüzü de kullanıyor. Bunun amacı ise biraz farklı: Müşterilere temel görevlerde yardımcı olmanın yanı sıra personel maliyetlerini de düşürmek. Aynı teknoloji alışılmadık bir alanda da işe yarıyor. Standart dışı işlemleri işaretlemek için ödeme geçmişinden yararlanarak dolandırıcılıkla mücadelede kullanılıyor.
Rakam ve açıklamalarla fintech
* Temmuz 2021 itibarıyla dünyada 198 fintech kuruluşu var ve bunların toplam değeri 1,91 trilyon dolar!
* Fintech için dört geniş kullanıcı kategorisi var: bankalar için B2B (firmadan firmaya), ticari müşteriler, küçük işletmeler (KOBİ’ler dahil) ve tüketiciler için B2C (firmadan tüketiciye). Mobil bankacılığa yönelik eğilimler, artan bilgi, veri çokluğu bu dört grubun da şimdiye kadar görülmemiş biçimde etkileşime girmesi için fırsatlar sunuyor.
* Fintech’i genel olarak benimseyip kullananlar Y kuşağı çünkü fintech kuruluşları Y öncesi nesillere hem çok az şey vaat ediyor hem onların sorunlarını çözmede başarısız hem de asıl Z Kuşağı için hazırlanıyor.
* Fintech girişimleri listesinin bir numarasında PayPal var ve değeri de 338 milyar dolar.
* Fintech girişimlerinin yöneticileri genellikle finans kuruluşlarının ya da bankaların eski üst düzey yöneticilerinden oluyor. Çünkü bu kitle, zaten bankacılık sektörünün sıkıntılarını biliyor. Bankacılık sektörünün bu sorunlara neden çözüm üretemediğinin de farkındalar. Bir fırsatla karşılaştıklarında da haliyle kurum içinden çıkıp ya kendi şirketlerini kuruyorlar veya kurulmuş bir fintech şirketini büyütmek üzere başına geçiyorlar.
* Pek çok fintech kuruluşu dünya çapında faaliyet gösteriyor ancak en doğrusu faaliyete geçeceğiniz ülkenin yasalarını bilen ortak veya çalışanlar bulmak.
* Fintech’ler en fazla AMER (Kuzey, Orta ve Güney Amerika) ülkelerinde yükselişte. Onu EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) ülkeleri ve en sonda APAC (Asya-Pasifik ülkeleri) takip ediyor.
* Fintech girişimleri Türkiye’de yıllık %14 oranında büyüyor. E-ticaret ve kripto para sektörü, Türkiye’deki fintech girişimlerinin itici gücünü oluşturuyor.
* Türkiye’de şu anda 400’e yakın fintech girişimi var ve bunlar 13 farklı alanda faaliyet gösteriyor.
* Sadece 2020’de fintech alanında Türkiye’ye 20 milyon dolar yatırım çekildi.
* Türkiye’de faaliyet gösteren toplam banka sayısı 48. Buna karşılık 22 tane e-para kuruluşu, 33 tane de ödeme kuruluşu olmak üzere toplam 55 fintech kuruluşu faaliyet gösteriyor!
QKimlik Koruma Sigortası
QKimlik ürünümüzle hem dijital hem de fiziksel dünyadaki risklere karşı güvende hissedebilirsiniz.
Kimlik bilgileriniz tüm tehditlere karşı güvence altında!
Detaylı bilgi için: