Avrupa’da yapışık hale gelen enflasyon nedeniyle, teknoloji, imalat ve otomotiv başta olmak üzere yılbaşından bu yana neredeyse tüm sektörlerde işten çıkarmalar yaşanıyor. Güçlü endüstrisiyle bilinen Almanya’da dahi resesyon ilan edildi. Avrupa ekonomisinde neler oluyor?
Avrupa kıtasında ekonomik görünüme ilişkin belirsizlik sürüyor; bu durum şirketlerde işten çıkarmaları peşi sıra getiriyor. Şirketlerin işten çıkarmalarda temel nedeni maliyetler. COVID-19 pandemisiyle başlayan ekonomik kötüye gidiş, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkisiyle inatçı hale gelen enflasyonla mücadele için artırılan faiz oranları, Avrupa'da son yılların en yüksek seviyesini gördü. Yüksek enflasyon ve yüksek faiz oranları ile kötüleşen makroekonomik görünümün oluşturduğu belirsizlik AB ülkelerini zora soktu. Teknoloji, imalat ve otomotiv sektörleri başta olmak üzere yılbaşından bu yana neredeyse tüm sektörlerde işten çıkarmalar başladı.
Avrupa ülkelerinin dev firmaları teker teker işten çıkarma kararı açıklarken zamanlama ve çalışan sayısı hakkında da bilgi veriyor. İngiltere merkezli telekomünikasyon şirketleri BT ve Vodafone da işten çıkarma kararını açıkladı. Vodafone, üç yıla yayarak toplamda 11 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Şirketin "en kötü" performans sergilediği pazarı olan Almanya, İngiltere ve İtalya işten çıkarma kararından en fazla etkilenen ülkeler olacağa benziyor.
Vodafone'un kararını yine İngiltere merkezli telekomünikasyon şirketi BT izledi. BT temel sebeplerden biri olarak dijitalleşmenin artışıyla operasyonlarında daha az iş gücüne ihtiyaç duymasını gösterdi. BT 2030'a kadar 40-55 bin çalışanıyla yollarını ayıracağını duyurdu.
İngiliz telekomünikasyon devinin toplam istihdamı 2030 itibarıyla mevcut 130 bin seviyesinden 90 ya da 75 bine düşecek. Bu düşüş, şirketin toplam iş gücünün yüzde 40'ından fazlası anlamına geliyor.
Merkezi İngiltere'de bulunan yemek şirketi Just Eat ise bin 870 çalışanıyla yollarını ayırma kararını duyurdu. Almanyalı yazılım firması SAP, 3 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığını açıkladı. Philips de düşen satışları dengelemek için 6 bin kişiyi işten çıkarma planları olduğunu duyurdu. Merkezi Almanya’da bulunan Henkel de 2 bin kişiyle yollarını ayırdı.
İsveçli Ericsson da dünya çapında 8 bin 500 kişilik istihdam azaltımına gidiyor. İsviçreli bilgisayar aksesuarları üreticisi Logitech, martta 300 kişinin işine son verdi. İrlanda-ABD ortaklı bilgi teknolojileri firması Accenture, mart sonunda küresel ekonomiye ilişkin endişeler nedeniyle 19 bin kişinin işine son verme kararı aldı.
Otomotiv sektöründe de kriz var
Vauxhall, Peugeot, Citroen, Fiat, DS, Jeep, Alfa Romeo, Maserati, Abarth and Fiat Professional markalarının çatı şirketi Hollanda merkezli çok uluslu Stellantis, şubat ayında sendikalarla anlaşmaya giderek farklı bir yol izledi ve “gönüllü işten çıkarma”lar yoluyla iki bin işçisini çıkardı.
Volvo Cars ise İsveç'te bin 300 kişilik ek işten çıkarma kararını duyurdu. Bu rakam, firmanın ana vatanındaki iş gücünün yüzde 6'sını oluşturuyor.
İtalyan otomotiv parçası üreticisi Marelli firması, mart sonunda sendikalarla 400 kişiyi işten çıkarmak üzere anlaştı.
İngiliz elektrikli araç üreticisi Arrival, maliyetlerini azaltmak için istihdamının yarısını oluşturan 800 kişinin işine son verme kararı aldı.
Alman otomotiv ve sanayi tedarikçisi Schaeffler ise yeniden yapılanma sürecinde 2026'ya kadar bin 300 kişinin işine son verecek.
Kimya, gıda, finans, maden, ilaç, mühendislik, müteahhitlik derken çok sayıda sektörde yapılan işten çıkarmalarda liste uzayıp gidiyor.
Almanya’da resesyon alarmı
Son olarak Almanya’nın *resesyona girmesi de Avrupa açısından tehlike çanlarının çalması olarak algılanıyor. Almanya Avrupa’nın en güçlü ekonomik aktörlerinden. 25 Mayıs’ta resesyona girdiğini duyuran Almanya’da, 2022'nin son çeyreğinde GSYH verisinde yüzde 0,5; 2023’ün ilk çeyreğinde ise yüzde 0,3 daralma yaşandığı açıklandı. Avrupa Merkez Bankası’nın gerçekleştirdiği faiz artışlarının çapraz ateşinde kalan Almanya; Rusya’nın Ukrayna operasyonu başladığından bu yana aldığı ambargo kararları nedeniyle son 50 yılın rekor enflasyon oranları ile de mücadele ediyor.
Almanya Avrupa Birliği’nin üretim ve sanayi üssü. Bütün ülkeler ortak para birimi euroyu kullanmaya başladıktan sonra Almanya’nın Avrupa Birliği’nin diğer ülkelerine karşı verdiği dış ticaret fazlası her yıl biraz daha arttı. Bu sebeple Avrupa’nın lideri Almanya’nın resesyona girmesi, Avrupa’nın da resesyona girmesi anlamına geliyor.
Öte yandan Avrupa Birliği, "Avrupa Ekonomik Tahminleri 2023 İlkbahar" raporunu yayımladı. Raporda, AB ekonomisinin 2023'te yüzde 1, 2024'te yüzde 1,7, Euro Bölgesi ekonomisinin de 2023'te yüzde 1,1 ve 2024'te yüzde 1,6 büyüyeceği öngörüldü. AB Komisyonu'nun bir önceki "Kış" raporunda ise 2023'te AB'nin yüzde 0,8, Euro Bölgesi'nin yüzde 0,9 büyüyeceği tahmin edilmişti. Son raporla birlikte AB ve Euro Bölgesi'nin bu yılki büyüme beklentileri yüzde 0,2 oranında yukarı yönlü revize edilmiş oldu. Ancak enflasyon beklentisi de yukarı yönlü oldu. AB Komisyonu, Euro Bölgesi'ne ilişkin enflasyon beklentisini 2023 için yüzde 5,6'dan yüzde 5,8'e yükseltti. AB için de enflasyon öngörüsü 2023 yılında yüzde 6,4'ten yüzde 6,7'ye çıkartıldı. Böylece AB Komisyonu'nun AB ve Euro Bölgesi enflasyon beklentileri de bu yıl için yukarı yönlü revize edildi.
Öte yandan, enflasyonun 2024 yılında AB'de yüzde 3,1, Euro Bölgesi'nde yüzde 2,8 olması öngörüldü. Geçen yıl enflasyon oranı AB'de yüzde 9,2 Euro Bölgesi'nde de yüzde 8,4 seviyesinde ölçülmüştü. Raporda, bu yıl İsveç'in yüzde 0,5 ve Estonya'nın yüzde 0,4 küçüleceği, Almanya'nın yüzde 0,2, Fransa'nın yüzde 0,7, İtalya'nın yüzde 1,2 ve İspanya'nın yüzde 1,9 büyüyeceği kaydedilirken, enflasyonun da bu yıl Almanya'da yüzde 6,8, Fransa'da yüzde 5,5, İtalya'da yüzde 6,1 ve İspanya'da yüzde 4 olacağı öngörüldü.
Ekonomik görünüme yönelik aşağı yönlü risklerin arttığına dikkati çekilen raporda kullanılan, "Daha kalıcı çekirdek enflasyon, hane halkının satın alma gücünü sınırlamaya devam edebilir" ifadesi bir anlamda Avrupa’yı saran işten çıkarma furyasıyla da örtüşüyor.
Raporda, finansal stresin artış dönemine girmesinin riskten kaçınmaya yol açabileceği de belirtilerek, "Bankacılık sektöründeki çalkantı veya daha geniş jeopolitik gerilimler küresel ekonomi açısından yeni zorluklar ortaya çıkarabilir" deniyor.
Türkiye ekonomisiyle ilgili ön görülerin de ortaya konduğu raporda, 2023 yılında yüzde 3,5, 2024'te yüzde 4 büyümeye işaret edilirken, enflasyonun bu yıl yüzde 45, 2024'te ise yüzde 30,3 olacağı kaydediliyor.
Uzmanların altını çizdiği üzere, ekonomik düzlemde genel geçer kurallara göre; ekonomik sapmanın önlenebilmesi amacıyla alınan önlemlerin uygulanmasında güçlü siyasi irade, toplumsal sahiplenme, belirlenen yol haritası ilkelerine sadık kalma gibi konularda sağlam adımlar atılmalı. AB ülkelerinin çetin mücadelesinin hangi noktaya taşınacağı da küresel ekonomi açısından merakla izleniyor.
*Resesyon: Resesyon, kısaca “ekonomide durgunluk”, makroekonomide geleneksel olarak reel gayri safi yurt içi hasılanın iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumuna deniyor.
KAYNAKLAR