Otomobil kullanımında kadın sürücü sayısı son 10 yılda üç kat arttı, artmaya devam ediyor. Şimdi sıra motosiklet dünyasında. Motor sürücüsü kadınlar gün geçtikçe artarken, biz de gözümüzü onlara çevirdik. Trafikte neler yaşıyorlar, beklentileri neler? Sorduk...
Türkiye’nin ilk motosiklet eğitim festivali ve motosiklet pazarı, 4 Haziran’da gerçekleştirildi. Kadıköy Salı Pazarı’nda trafiğe kapalı 33.000 metrekare alanda yapılan etkinlikte, ücretsiz teorik ve pratik eğitimler, test sürüşleri, adrenalin dolu stant gösterileri, ikinci el motosiklet pazarı, canlı müzik ve Türkiye Kadın Motosikletliler Kulübü’nün gösterileri güne damgasını vurdu. Türkiye Kadın Motosikletliler Kulübü’nün organizasyonda yer almasıyla renklenen festivalde, Türkiye’nin birçok yerinden kadın motorcular, renkli kişilikleri ve göz alıcı motorlarıyla organizasyonun göz bebeği oldular. Biz de sözü onlara bıraktık: Bu kadar trafik ve kural ihlaliyle nasıl başa çıkıyorsunuz?
“Artık kadın sürücüler ayakta alkışlanıyor”
Türkiye Kadın Motosikletliler Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye İl Temsilciliği Sorumlusu Nur Köseoğlu, sürücü kursu eğitmenliği yapıyor ve 1989’dan beri motor kullanıyor. Turizmcilikle uğraştığı yıllarda arkadaşının motorunu işten kovulma pahasına kullanıp kaza yaparak motosiklet macerasına hızlı bir giriş yaptığını belirtiyor. 2015 yılında Türkiye Kadın Motosikletliler Kulübü’nü kurduklarını ve 1061 üyeye ulaştıklarını söyleyen Köseoğlu, amaçlarının motor kullanmak isteyen kadınları eğitmek ve yol göstermek olduğunu şöyle ifade ediyor: “Üstelerinde kulüp yeleğini taşıyan herkesin, Türkiye’nin neresinde olursa olsun acil bir durumda en hızlı şekilde yardım alabilmelerini sağlayacak bir sistem oluşturmayı hedefliyoruz. Türkiye’de kadın olmanın böylesine zor olduğu bir dönemde, kadın motorcular olarak var olmak daha da güç. Bu kulüp sayesinde toplumda oluşan negatif algıları yıkıyoruz ve artık yollarda kadın sürücülerin alkışlanarak karşılanıyor.”
“Erkek sürücülerin laf atmalarından şikayetçiyim”
Türkiye Kadın Motorcular Kulübü Basından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Beyza Can, 20 yaşında ve üç yıldır motor kullanıyor. Motoru hiçbir zaman araç olarak görmediğini, motorun kendisi için özgürlük anlamına geldiğini söyleyen Can, kendini mutsuz hissettiğinde motoruna atlayıp stresten uzaklaştığını belirtiyor. Ayrıca trafikte en çok taksicilerden ve erkek sürücülerin laf atmalarından şikayetçi olduğunu sözlerine ekliyor. Motora meraklı yeni binicilere ise kesinlikle hız yapmamalarını, kurallara uyarak motor kullanmaları tavsiyesinde bulunuyor.
“Karayolları motosiklet kullanmaya elverişli değil”
25 yıldır motor kullanan Burcu Ercan, Türkiye Kadın Motorcular Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi ve yol kaptanı olarak görev yapıyor. İlkokul yıllarından itibaren bisiklet kullanmaya başlayan Ercan, bir arkadaşının motoruna binmesiyle bu tutkunun başladığını ve motosiklet kullanmanın kendisi için aşk ve özgürlük anlamına geldiğini ifade ediyor. Yollarda yaşadığı sıkıntıları ise şöyle anlatıyor: “Türkiye’de birçok karayolu motor kullanmaya elverişli değil. Yol kenarlarında bulunan çukur ve engebeler tehlike yaratıyor. Yetkililerin bu konuda önlem almaları gerek.” Tüm bunlara rağmen motora binebilmek için sürekli bahaneler uydurduklarını söyleyen Ercan, yeni başlayacaklara motosiklet kullanmanın pahalı ve mutlaka eğitim gerektiren bir uğraş olduğunu hatırlatıyor.
“Bizim kaportamız, kendi bedenimiz”
İstanbul’da profesyonel fotoğrafçılık yapan Türkiye Kadın Motosikletliler Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi İnci Ünzile Duman, iki yıldır motosiklet kullanıyor. Başlarda sadece işe gitmek için aldığı motorun zamanla tutkuya dönüştüğünü belirtiyor. “Türkiye’de hala motor kullananlara karşı trafikte farkındalığın gelişmediği gibi motor kullanma kültürü de çok aşağılarda. Haliyle bu durum motosikletin trafikte bir araç olarak görülmemesine neden oluyor ve ciddi kazalar yaşanıyor. Üstelik otomobil sürücüleri kaporta sayesinde korunurken motosikletlilerin böyle bir şansı yok. Bizim kaportamız, kendi bedenimiz” diyen Duman, araç sürücülerinin bunu göz önünde tutarak daha özenli davranması gerektiğini ifade ediyor.
“Bursa’da da motorcu kadınların sayısı artıyor”
Cumhuriyet kadını olduğunu belirten Türkiye Kadın Motorcular Kulübü Bursa temsilcisi Özlem Ayberk, 26 yıldır motosiklet kullanıyor. Okul yıllarında derslerden kaçıp, motor kiralayarak kullanmayı öğrendiğini ve kendisini geliştirdiğini belirtiyor. “Uzun zamandır kadınların bir arada bulunduğu bir platform arıyordum ve üç ay önce Türkiye Kadın Motorcular Kulübü ile tanışarak Bursa temsilciliğini üstlendim. Bursa’da iki üç kişiyle başladığımız bu oluşumda bugün 100 üyemiz var” diyen Ayberk, amaçlarının motoru seven ve ilgi duyan Bursalı kadınları bu oluşumda bir araya getirmek olduğunu söylüyor.
“Saçlarını kaskların içine saklayan kadınlar var”
Türkiye Kadın Motosikletliler Kulübü Bursa Gemlik Temsilcisi Mualla Çiğdem, özel eğitim sektöründe halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışıyor. Motosiklet kullanan annesini ve abisini örnek alan Çiğdem, 23 yıldır motosiklet kullanıyor. Toplumun kadın motorculara olan bakış açısından şikayet eden Çiğdem, “Gemlik’te ve daha birçok yerde kadınlar kendilerini gizleyerek motor kullanmak zorunda kalıyorlar. Çoğu zaman saçlarını kaskın içine saklayan kadınlar var. Derneğimiz sayesinde bu tür sorunların üstesinden gelerek, daha çok motorlu kadının sokaklarda özgürce dolaşmasını ve kadınlara karışı oluşturulan negatif algıyı ortadan kaldırmak istiyoruz” diyor.
Türkiye Kadın Motosikletçiler Kulübü üyelerinden Nazlı Hilal Çetingöz ise otomobil sürücülerine sesleniyor:
"Bizleri farketmenizi istiyoruz."